İşte gerçek

İZMİR’de organize edilen Universiade’in açılış töreninde, ‘Güneşin Doğduğu Yer Anadolu’ teması altında yapılan gösteride, Anadolu’da yaşayan çeşitli medeniyetler tanıtıldıktan sonra, önce Osmanlı İmparatorluğu, Piri Reis, Mehter takımı ve bir padişahın sırtında uzun bir kaftanla yürüyüş sergilendi.

Cumhuriyet öncesi Anadolu’nun tarihinden kesimler gösterilmesinden sonra açılışın bir kısmı bitti.

Bir gün sonra, ‘Neden Atatürk yok, neden Cumhuriyet tarihimiz işlenmedi?’ şeklinde eleştiriler geldi. Ben bu senaryoyu Hazırlık Düzenleme ve Organizasyon Komitesi’nin yaptığı toplantılara katılamadığım için bilmiyordum. Senaryo muhakkak ki daha önce organizasyon komitesi tarafından onaylandı. Aksi düşünülemez. Çünkü senaryo kabul edilmeden işe başlamak mümkün değil.

Saptırdılar

Ancak Universiade’ın açılışından 9 gün önce yapılan son toplantıya katıldım. Burada senaryo bize açıklanmadı ve gösterilmedi. Ben senaryoyu sadece açılışta gördüm. Daha önceden de öğrenmek istedim. Gizli olduğu ifade edilerek bulunduğum 2 Ağustos’taki toplantıda bu konuda bilgi sahibi olamadım.

Ben de, ‘Bu gibi organizasyonlarda açılış törenlerinde aşırı milliyetçilik olmamalı’ diye bir uyarıda bulundum. Bu uyarı söz konusu senaryoyu bilmemekten kaynaklanıyordu. Eğer Anadolu’daki medeniyetleri tanıtıyorsanız, o zaman Atatürk ile birlikte Cumhuriyet tarihini de anlatan bir bölüme yer vermek hiçbir zaman yanlış bir olay değildir.

Benim bu sözlerim değiştirildi ve ‘Atatürk’ü istemediğim’ yorumuna dönüştürüldü. Oysa senaryoyu ben önceden görmedim, onaylamadım. Bu senaryoyu kim görüp, aylar önce onayladıysa o ortaya çıkmalı ve sorumluluğu üzerine almalı. Kaldı ki, ortada bir ihmal varsa bunu kapanış töreninde telafi etmek mümkün. Bu da dile getirdim. Eğer bu kadar kısa zamanda değişiklik yapamıyoruz diyorsanız, niçin açılıştan 9 gün önce yapılan toplantıdaki sözlerimi saptırıyorsunuz.

Çözüm basit

Aslında çözümü basit olan bir olayın bu kadar büyütülmesine neden olanlara biraz kendimizi tanıtmamız gerekir. Ben babası milli eğitim müfettişi, annesi öğretmen olan bir ailenin ilk evladıyım. Kendimi bildim bileli Atatürk sevgisi ile büyüdüm. Annem ve babam 10.yıl Marşı çalındığında ağlarlardı. Van’dan Köyceğiz’e kadar Anadolu’nun her yerinde hizmet verdiler. Atatürk adına yaptığım konuşmalar 100’ü aşmıştır.

Kendisini öven bir insan değilim. Bunu hiç de sevmem. Ama insan yapılan haksızlıklara isyan ediyor. Sayın Ahmet Piriştina rahmetli olduktan sonra, Universiade hazırlıkları durdu. FISU (Uluslararası Üniversiteler Spor Federasyonu) Genel Sekreteri ve iyi dostum Campana beni Belçika’dan aradı ve yardımcı olmamı istedi. Söz verdim. Araştırma ve girişimlere başladım. Fakat, ortalık toz dumandı. Kurulan organizasyon komitesi içinde büyük anlaşmazlık vardı. Oysa bu oyunlar yapılmazsa Türkiye değil Olimpiyatı herhangi bir spor dalında yapılacak Dünya ve Avrupa Şampiyonalarını alamaz duruma gelirdi. Dünyaya rezil olurduk.

Bayatlı olmasa

Campana
ile temaslara devam ettim. Ve Atina Olimpiyat Oyunları’nda FISU Başkanı Killian ile görüştüm. Bu arada konuyu Spordan Sorumlu Başbakan Yardımcısı sayın Mehmet Ali Şahin’e ve Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay’a anlattım. Her ikisi de bana güvence verdi.

FISU ilgilileri ile görüştükten sonra Atina’da hem bakanımıza hem de genel müdüre durumu anlattım. Ve Atina’da sefirimizin de katılımıyla Olimpiyat Köyü’nde bir toplantı yaptık. Bu arada daha önceden mukavele yapmamış olmasına rağmen bilgi işlem firmasına da güvence verdik. Toplantı sonrası Sayın Şahin’in girişimleri ile İstanbul’da hazırlık ve düzenleme kurulu’na benzer kanunu İzmir içinde çıkardılar ve sıkı bir takip sonucu bugünlere gelindi.

FISU Başkanı George Killian, FISU’nun Universiade’ın açılışından önceki Genel Kurulu’nda, ‘Bu Universiade Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve AIPS Başkanı Togay Bayatlı olmasaydı yapılamayacaktı’ dedi.

Artık söyleyecek söz bulamıyorum. İnsanların kendi hatalarını bazılarının üzerine atması yerine hatayı kabul edip, bir an önce düzeltmesi doğru olmaz mı?
Yazarın Tüm Yazıları