Hangisi klasik hangisi güzel...

Henry Ford’un "siyah olduğu sürece her rengi var" diyerek piyasaya çıkarttığı T Modeli Ford otomobil ve akranları, yeryüzünü dönüştürdü. Hem kendisi, hem üretim yöntemi bu dönüşümü sağladı.

Dünyanın küresel ısınma, çevre ve enerji gibi çözüm bekleyen sorunlarının temelinde hep o aksıra tıksıra giden T Modeli Ford ve habercisi olduğu kitle üretimi var.

Doğru; insanın önünde özgürleşmenin ufkunu açtı ama yine de T Modeli Ford, geçen 100 yıl boyunca işlenen kaçınılmaz suçların simgelerinden bugün.
/images/100/0x0/55eb44f8f018fbb8f8b64791
T Modeli Ford, olumlu olumsuz bu kadar önemli olmasına rağmen, hayalleri, güzelliği ile ateşleyen bir ikon değil artık. Oysa klasik tekneler öyle mi?

Bir yanda yenilenerek denizlere açılan yüzyıl başı tekneleri, diğer yanda o harika çizgileri bugünün teknolojisi ile harmanlayan klasik görünümlü ama rahat ve hızlı tekneler.

Sıkıysa T Modeli Ford’u rahat ve hızlı hale getirin bakalım...

*

Cherubini çok az kişi tarafından bilinen bir tekne şirketiydi. İtalya kökenli sahipleri, en iyi ve en güzel tekneleri, ticari kaygılardan inatla uzak durarak üretmekte ısrar edince, iflas 1990’larda kaçınılmaz oldu. Yapılan tekneler, demir atılan her koyda, bağlanılan her limanda görenlerin başını döndürdü güzelliği ile. Kurşun atılsa delinmezdi Cherubiniler.

Ve yıllar sonra, o güzelliğe vurulanların ısrarları, Cherubini’yi 3. kuşak bir kuzenin elinde canlandırdı. Yarı klasik marka yeniden üretime geçti.

Atlantik Okyanusu’nun öbür tarafında 2 kafadar ki, bunlardan biri, Trabzon’da dağa çakılan bir özel uçakta, yanındaki Pakistanlı bir subay ile birlikte öldü birkaç yıl önce, Spirit markasını yarattı. Spirit, yatçılığın altın döneminin güzelliğini bugüne taşıyan yatlar üretir. Ve Spirit markası, bir önceki James Bond filminde, Venedik kanallarında dolaşarak, hem küresel marka oldu, hem de rüzgarsız bir havada yelkenle nasıl gidileceğinin derslerini verdi. Ne de olsa dümende dabılosevın vardı.

Yani anlayacağınız, yalnızca giyim kuşamda değil, teknede de klasiğe dönüş var.
/images/100/0x0/55eb44f8f018fbb8f8b64793
*

En büyük sorun ise bu teknelerde ahşap kullanımının daha yaygın olmasından kaynaklanıyor.

Benim için hava hoş da, kimileri ahşap deyince, ’Yandım Allah’ deyip kaçıyor. Onlara bakarsanız, plastikler her hal ve şartta ahşaba tercih edilir. Petrol türevlerinden yapıldıkları için, biraz da hor görmek için yakın akraba oldukları yoğurt kaplarına rahatlıkla benzetilebilecek bu teknelerin yaygınlaşmasının nedeni pratik olmaları, yani kolay tamir edilmeleri. Sanki plastikçiler bir sorun olduğunda, kolları sıvayıp, ’İş başa düştü’ nidaları arasında hemen tamirata başlıyormuş gibi.

T Modeli Ford klasik değil, eskidir; petrol döneminin başladığının habercisidir.

Plastik tekneler, yeni değil, sona ermekte olan bir geçmişin habercisidir.

Gelecek klasiktir, klasiktedir, klasik ilkelerindedir.

Yenilenebilir kaynaklardan, çok az çevresel etki ile üretilecek ve çevreye etkisi yaşam döneminde çok az olacak tekneler geliyor.

Ve hafif gıcırdayarak, ahşap kokarak geliyorlar; iyi de oluyor.
Yazarın Tüm Yazıları