Teknoloji tembel bir insanlık vadediyor 

TEKNOLOJİK gelişim yoksulluğa çare getirecek mi?

Haberin Devamı

 

Önce altın kuralı hatırlayalım.

“Altını olan kuralı koyar.”

Teknolojinin patronları belli.

Musk, Bezos, Zuckenberg...

ABD Başkanı Donald Trump’ın çevresini sarmış durumdalar. Trump’ın seçilmesinde de hiç şüphesiz rol oynadılar.

Her türlü “veri” bu kişilerin tekelinde.

Kitleleri kolaylıkla manipüle edebildikleri zaten bilinen bir gerçek.

Bu nedenle Trump’ın iktidarı bir yönüyle onların da iktidarı.

Bu gelişme insanlık tarihi açısından bir dönüm noktası.

Artık insanların özgür iradeleri ile belirlenmiş demokratik yönetimlerden bile söz edilemez.

Teknoloji, bahse konu “yeni tanrıların” belirlediği çerçevede “ahlak” anlayışını herkese dayatacak.

Çin öteden beri 24 saat kameralarla kendi toplumunu izliyor.

Çin halkı; trafik kurallarından asayişe, banka hesaplarından, tüketim kalıplarına, hemen her konuda sıkı gözlem altında yaşar hale geldiler.

Haberin Devamı

Batı dünyası da her bir bireyin kişisel bilgilerine hâkim olarak, özgür zannedilen aklı köleleştirmekte hayli mesafe katetmiş durumda.

Kitleler, kendilerine bilgi çağı müjdelendi sanırken, onun kirletilmiş istilasına uğrayacaklarını herhalde düşünmemişlerdi.

Neticede, dijital bombardıman giderek çölleşen insan zihinleri imal ediyor.

Üstelik bu biçimlendirme süreci, sahibine sağlayacağı faydalar sebebiyle ucuzlatılıyor, neredeyse üste para verilecek hale getiriliyor.

Tesla 2025 yılı ortalarında piyasaya yeni bir cep telefonu sunacakmış.

Starlink uyduları sayesinde, dünyanın her yerinde ömür boyu ücretsiz internet hizmetine verileceğini bildirilmiş.

Yine hidrojen enerjisi üzerinden birkaç litre su ile çalışabilecek taşıt araçları piyasaya girmeye başladı bile.

Çinliler “Deep Seek” ile çok daha az çip, daha da hesaplı ve yetkin algoritmalar tasarlayarak yapay zekâda ABD’ye ciddi tehdit oluşturuyorlar.

Özetle bilimsel gelişmeler hayatı ucuzlatıyor.

Çok değil, birkaç 10 yıl sonra, kurgu bilim dizi ve romanlarında olduğu gibi küçük haplarla beslenme sorunu da çözülebilecek.

Nüfus artışı da kontrol altına alındığında, insanlık için “refah” diye adlandırılan standardın gerekleri temin edilmiş olacak.

Haberin Devamı

Peki, “teknolojilerin efendileri” giderek pasifize ettikleri insanlar üzerinden nasıl bir yarar sağlayacaklar?

Zira bilim; vasat insan aklı ve emeğine ihtiyaç göstermeyecek.

Yapay zekânın ve robotlaşmanın getirdiği imkanlar, “insan nesline”, sanat, kültürel derinleşme, felsefe ve spor yapma dışında herhangi bir fonksiyon yüklemeyecek hale geliyor.

Çetin Altan'ın soyutlama yazılarında, insanoğlunun bahse konu zamanlara geleceği ifade edilirdi.

Bir nevi Karl Marx’ın sınıfsız toplum ideali.

Teknolojik ahlakla tüm kötücül yaklaşımlarından arındırılmış, ekosisteme uyumlu hale dönüştürülmüş, düşünme yetisini; dünyevi endişelere düşmeden yaşayan, bilimsel araştırmalardan kopartılmış bir toplum, mümkün olabilir mi?

Haberin Devamı

Teknolojik efendilerin kendilerine kurdukları dünyada sıradan insanlara yer yok.

Özel yetenek ve zekâya sahip olanlar dışında, geniş kitleler, seçiciler nezdinde, korunması elzem epidemik bir bitki gibi görülecektir.

Bilimi yapanlar ve yönetenleri ise evrenin bilinmezliğinde çok sayıda ödev bekliyor.

Kuantum fiziği hipotezleri, sicim teorileri, karanlık madde, ışık hızını aşacak düşünme hızı, evrende yalnız olmadığımız varsayımı, dünyaya uyumlu gezegenlerin keşfedilmesi, bu yerlerde koloniler kurulması, inorganik bileşiklerden organik canlılar oluşturmak, tıptan biyolojiye keşifler...

Özetle; idrak sınırlarının genişletilmesi, merak duygusu ile beslenen insan evladının sonsuzluğa koşuşturması.

Yazarın Tüm Yazıları