Paylaş
An itibariyle bu özel mücevher tozlanmıştır. Vurguladığımız gibi, KSK çok özel bir camia. Bağlı olarak, onun geçmişten gelen değerlerini bilen, her daim savunan akil insanlara sahip. Divan’ı, Danışma Kurulu, 1912 Derneği gibi geleneksel yapıları, kulübü içine düştüğü maddi sıkıntılardan çıkartmak için çözüm arayışlarını sürdürüyor. 19 Haziran’daki Genel Kurul, 26 Haziran’a ertelendi. Halen başkanı yok. Kamu borçları başta olmak üzere, “birikimli yük”, taşın altına elini koymayı güçleştiriyor. Eski Başkan İlker Ergüllü, sponsor arayışı içinde olduğunu ifade ediyor. Geçenlerde basketbol şubesi, sporcu maaşlarını son anda kulübe gönül vermiş birkaç iş insanının fedakarlıkları ile aşabildi, bu sayede kümede kalındı. Açık olduğu üzere, günlük değil kurumsal bir çözüm oluşturmak “akut” hale gelmiş durumda. Camianın önde gelenlerinden Hasan Denizkurdu öteden beri şirketleşmenin kalıcı çözümün başlangıcını oluşturacağını ısrarla belirtiyor. Esasında kulübün resmi organlarının da bu duruma itirazları yok. Ama nedense bir türlü hayata geçirilemiyor. İhtimal, mevcut dağınıklıktan medet umanlar, böyle giderse kendilerine yarar üretebilecekleri hiçbir şey de kalmayacak.
Neyse, şirketleşme her bir branş itibariyle ayrı ayrı olmalı. Futbol, basketbol, voleybol, tenis, yelken… Her bir bağımsız şirketin hisseleri, mümkünse her branş itibariyle tek bir kişi ya da kuruma satılmalı. Kulübü ile manevi bağları olan varlıklı insanlar, “semt çocuğu” olmaktan gelen duygularla, çatlak sesin olmadığı bir huzur ortamında, hisselerin tamamına sahip oldukları branş şirketini basiretleriyle yürütebilirler. Oldu da bir müddet sonra vazgeçtiler, bir başka yapıya kolayca devredebilirler. Bu projede KSK’nin dernek yapısının muhafazası da planlanabilir. Ancak derneğin branş şirketlerini satın alanlar üzerinde “aşırı yaptırım” gücü “asla” olmamalıdır. Hani, “başarılı olunmaz ise isim hakkı dernek tarafından geri alınır” şeklinde bir “demokles kılıcı” altında hiçbir şirket hissesi alıcı bulamaz. Dernek, misyonunu, siyasi ve bürokratik ilişkileriyle alt yapı ve stat yatırımının gerçekleşmesine odaklamalıdır. Esasında model için “Amerikaları yeniden keşfetmeye gerek yoktur.” Göztepe en mükemmel örnektir. Mehmet Sepil kulübü belirli bir seviyeye getirmiş, daha da ileriye götürülmesi adına uluslararası profesyonel bir yapıya hisselerinin çoğunluğunu devretmiştir. Sonuç ortadadır. Bugün Göztepe A.Ş. hisseleri 100 milyon dolar mertebesindedir. KSK’nin futbol ve basketbol gibi branşlarının şirket hisseleri de iyi yönetildiği takdirde karlı olabilecek yatırımlardır. Mesela, Pınar ismi ile özdeşleşmiş basketbol branşına Yaşar Holding’in bu şekliyle ilgi duyması çok muhtemeldir. Özetle, KSK bugünkü “hantal” yapısından bir an önce kurtulmalıdır. Halen kulübün 4 bin 900 üyesi varken, genel kurullar 150-200 kişi ile yapılır haldedir. Üyelerin bir kısmı farklı saiklerle geçmişte kaydedilmiş, bindirilmiş kıtalardır. Çoğu aidat da ödenmemektedir. Bunlar süratle elenmeli, bu işleri çok iyi bilen insanlar bir araya gelerek, zaten belirledikleri yol haritasına uygun eyleme geçmelidir. İZVAK Başkanı Ali Erten’in konuya ilişkin çalışmaları şahane bir yol göstericidir. Yaklaşık altı ay önce Danışma Kurulu oy birliği ile şirketleşmenin gereğini zaten onaylamıştır. Diyeceğimiz; 600 milyon TL’ye ulaşmış borcu, her gelenin verdiği desteğe “temlik” koyan anlayışı ile gelinen yerde KSK’nin takati tükenmek üzeredir. Zaman silkelenme ve heyecanı tazeleme zamanıdır.
Paylaş