Kürt sorununda çözüm arayışı 

MHP Lideri Devlet Bahçeli, sürpriz bir şekilde, Kürt sorununu çözme iradesi konusunda inisiyatif almıştır.

Haberin Devamı

 

Doğrudan Abdullah Öcalan üzerinden bir çözüm arayışının başlangıç vuruşunun onun tarafından yapılması manidar.

Bu açılımın kişisel değil, bir devlet projesi olduğu söyleniyor.

Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sonradan yaptığı açıklamalar, biraz mesafeli olsa da bu hususu teyit etmiştir.

Bu kronikleşmiş sorunun çözümü çok çetrefil ve zordur.

Tam manasıyla uzun, ince, mayınlı, dikenli bir süreçtir.

Siyasi partilerin mutabakat zorluğu yanında, karşı tarafta da DEM Parti, İmralı, Kandil, Selahattin Demirtaş ve çok sayıda Kürt dernekleri, her biri ayrı bir odaktır.

Ancak, sağ duyulu kesimlerin ittifak ettiği üzere, bu sorun artık çözülmeli ve ülke bütünlüğünde huzur temin edilmelidir.

Orta Doğu’da 4 ayrı devlete yayılmış haliyle; Türkiye, İran, Irak ve Suriye'de toplam 40 milyon kişiyi aşkın Kürt nüfus var.

Haberin Devamı

Kuzey Irak'ta Barzani yönetiminde fiili bir devletçik oluşumu söz konusu.

Suriye'de Esad rejimi devrildikten sonra PYD-YPG varlığı bir realite.

Giderek zayıflayan Molla rejiminin hüküm sürdüğü İran sınırları içinde yaşayan Kürtler, diğer ülkelerdeki Kürtlerle temas halinde.

Beri yandan, başta ABD ve İsrail olmak üzere, bölgede bir Kürt devletinin oluşumuna uluslararası destek hep gündemdedir.

Neticede bu tablo, kaçınılmaz olarak Türkiye'den toprak talebine kadar gidebilecek gelişmeleri tetikleyebilir.

Devletin, ülke içi Kürt sorununun çözümüne yönelik hareketlenmesinde bu hususlar da etkilidir.

Ülkemizde yaşayan Kürtlerin, çok ayırıcı ve özel bir durumu söz konusudur.

Türk kimliğini benimsemiş vatandaşlar Kürt vatandaşlarla milyonlarca ortak aile kurmuşlardır.

Kürtlerin, 1960’lı yıllardan itibaren bilinçli devlet politikası olarak ülkenin batısına göçleri teşvik edilmiştir.

Bugün İstanbul dünyada en fazla Kürt kökenli insanın yaşadığı yerdir.

Türk-Kürt iç içe geçmiştir. Ayrılmaları; ekonomik, kültürel, demografik olarak mümkün olmayan bir bütünleşik yapıdır.

Bu nedenle sınırlarımız dışında bağımsız bir Kürt devleti kurulmasına gidebilecek gelişmelerin, Türkiye'ye sıçraması kolay kabul görmez.

Haberin Devamı

Kürt vatandaşlarımız, hiç şüphesiz Orta Doğu’nun belirsizlik ortamına, tabii ki ilgili ama serin yaklaşırlar.

Ancak hâkim etnisite olarak doğu ve güneydoğuda varlıklarını sürdüren Kürtlerin çözüm bekleyen sorunları olduğu da bir vakadır.

Devlet demokratik hakları konusunda bölge insanlarına mesafeli davranmıştır.

Ancak bu katı tutumun sürdürülebilir olmadığını hayat pratiği göstermektedir.

Başlayan süreç muhtemeldir ki böylesi bir yol haritası içermektedir.

Hiç şüphesiz birinci şart, örgütün silahları bırakmasıdır.

Muhtemelen bu aşama sonrasında bir af ve bilahare merkeziyetçi yapımızın esnetildiği ve özellikle kültürel kimliklerin korunacağı düzenlemeler, peşi sıra planlanmaktadır.

Haberin Devamı

Esasında birkaç konuda şerh koymamıza rağmen, genelde kabul ettiğimiz “Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Şartı”, bu konuda bir rehber niteliğinde olabilir.

Bu çabalar hayata geçirilirse, bir süre sonra Çerkez, Pomak, Boşnak, Süryani, Ermeni, Rum, Gürcü, Tatar, Alevi… Onlarca kültürün kendilerini daha özgürce ifade edecekleri bir zengin ve demokratik Türkiye'nin de önü açılmış olur.

Böyle bir Türkiye, sınırlarımızın ötesindeki Kürt oluşumları için ekonomik olarak eklemlenecekleri bir cazibe merkezi olur.

Neticede, devletimizin inisiyatifinde karşılıklı kararlılık ve samimiyet gerektiren bir yola çıkılmıştır.

Elde edilecek başarı tüm Orta Doğu’nun makus talihini değiştirecektir.

Yazarın Tüm Yazıları