Sıtkı Şükürer

Yeni paradigma

12 Ağustos 2018
FETÖ tasfiyesi çok kapsamlı tutuluyor.


Hani en küçük bir riske bile kapı aralığı bırakılmıyor.
Bir anlamda iktidara göz diken, ülkeyi yönetmeye kalkan dini cemaatlere gözdağı veriliyor.
FETÖ mücadelesi tüm hızıyla sürerken, yanı sıra Adnan Hoca’cılara da operasyon başlatıldı.
Tüm 2000’li yıllarımıza damga vuran “Siyasi İslam” sanki terk halinde, devlet kadrolarından tasfiye ediliyor.
İhtimal, bu anlayış hadlerini aşarlarsa, diğer aktüel cemaatler için de geçerli olur.
Peki, giden belli de yerine ne geliyor?

Yazının Devamını Oku

Kültürpark’a dair bir anayasamız olmalı

5 Ağustos 2018
BİR kentin yaşam kalitesinin yükselebilmesi yaşayanlarının sürekli çabaları ile mümkündür.

Hiç şüphesiz bu konuda ilk görev yerel yönetimlere düşer.
Zira onlar aynı zamanda karar verici ve uygulayıcıdırlar.
Ancak, sivil toplum hareketlerinin de kente dair kararların oluşumda etkin rol üstlenmeleri icap eder.
Hatta, bazı durumlarda (kıyılardan çöplerin toplanması, çekirdek artıklarının temizlenmesi gibi) kolları sıvamaları da gerekebilir.
Kamu otoriteleri ile sivil inisiyatifler, istenir ki, hep işbirliği içinde olsunlar.
Hani bilinen ifadesi ile “tez antitez, sentez üretir”.
Ama bu durumlar maalesef böyle tecelli etmez.

Yazının Devamını Oku

Yahu batmadık batmayız

29 Temmuz 2018
 TÜRKİYE’nin topyekün bir morallenmeye ihtiyacı var.

Özellikle ekonomik konularda aşırı karamsar yorumlara boğulmuş durumdayız.
Bugünkü iktidara politik olarak karşı olanlar, olası bir krizin onları yıpratacağını düşünüyorlar.
O sebeple sanki bir “Pirus zaferi”ne razılar, yeter ki iktidar itibarını kaybetsin.
Oysa, böyle bir kriz yaşanırsa en fazla zararı ekonomik gücü büyük ölçüde elinde bulunduran “laik kesim” dediğimiz insanlar görecek.
Her neyse, bahse konu “temenni”nin sınırlı sayıda fanatiğin hastalıklı yaklaşımı olduğunu kabul ederek, “enseyi karartan” söylemlerin bir çözüm olmayacağını ifade edelim.
Tamam, aşırı borçlanmanın getirdiği bir sıkıntı içindeyiz.
Para bol ve ucuzken verimli yatırımlara dönüştüremedik.

Yazının Devamını Oku

Yüce Savarin

22 Temmuz 2018
HANİ bazı inançlar uhrevidir.


Bu dünyayı “yalancı dünya” addeder.
Bu cümleden hareketle, reenkarnasyona inanan yada cennet-cehennemin varlığını kabul eden inanç sistemleri doğal olarak “dünyevi” değildir.
Yahudilikte de bu anlamda “öteki dünya” kavramı yoktur.
O yüzden beşeri yaşamda, toplumun değerleri ile uyumlu davranarak “başarılı” olmaya çalışmak, bağlı olarak materyal refaha çabalamak, bir nevi “ibadet” anlamındadır.
Türkiye %99 ölçüsünde Müslüman nüfusa sahip.
Ancak, dürüst olmak gerekirse, laik kesim dediğimiz insanların “din ve diyanetle” ilişkileri muhafazakarlara göre daha bir mesafeli.

Yazının Devamını Oku

CHP’de değişim zamanı

15 Temmuz 2018
AZİZ Kocaoğlu’nu on yılı aşkın belediye başkanlığı döneminde hep izledik.

 

Başkan kendini dar kapıların ardına sıkıştıran türden bir CHP’li değildir.
Esasında Aziz Kocaoğlu, her zaman samimi ve güvenilir bir kişi izlenimi vermiştir.
Onu CHP içindeki muhafazakar kesimden ayıran yönünü, başta Diyarbakır gezisi olmak üzere pek çok olayda yaşadık.
Şimdi, bir deklarasyonla Muharrem İnce’ye dolaylı destek veriyor.
“Değişim” gereğine işaret etmesini, olgun bir partilinin sorumluluğu olarak yorumluyoruz.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Muharrem İnce’yi destekledi diye, ona tavır içine gireceğini de düşünmüyoruz.

Yazının Devamını Oku

Zorba zaman

8 Temmuz 2018
ZAMAN, hızla geçiyor.

 Döviz arttıydı, bahar geldiydi, seçimdi, derken yaz ortasına vardık bile.

Ahmet Altan “Zaman durdurulamayın bir zorba”dır der.
Dev bir silgi gibi varlığımızın çizgilerini her daim silen ve bizleri “hiçliğe” sürüklerken kaçınılmaz sonumuzu hatırlatan bir zorba.
Galiba, yitip giden zamana kafayı takınca, mutlu olmak mümkün değil.
Belki de bu sebepten “mutluluk zamanı unutmaktır” dermiş Çetin Altan.
Baba – oğul Altanlar “zamanın ve mekanın” acımazsızlığına karşı, kalıcılığı temin ettiği için “yazı yazmayı” çözüm olarak üretmişler.
Pek tabii, yazı yazmak herkes için geçerli olmayabilir.

Yazının Devamını Oku

MHP’ye şapka

1 Temmuz 2018
 SEÇİM sonuçlarından en fazla mutlu olan herhalde MHP’dir.

İki dalda seçim vardı.
Cumhurbaşkanlığında tek başlarına şansları olmadığını biliyorlardı.
Ama hiçbir kişinin de ilk turda seçilmesinin mümkün olamayacağını öngörmüşlerdi.
Buna mukabil destekledikleri adayı seçtirebilme güçleri vardı.
Öyle de yaptılar.
Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyerek, tek başına gerçekleştiremeyeceği Cumhurbaşkanlığını ilk turda ona kazandırdılar.
Artık seçilen Cumhurbaşkanı, MHP’ye “eksiklidir”.

Yazının Devamını Oku

Sandık zamanı

24 Haziran 2018
BUGÜN seçim günü.

 

Takribi 55 milyon seçmen oyunu kullanıyor.
Turgut Özal’lı yıllarda şarkılı, türkülü çok renkli ve neşeli seçim kampanyaları olurdu.
Bu defa pek öyle olmadı.
Esasında ne zaman partilerimiz yüzünü “Batı”ya dönüyor, bir anda herkes hafifliyor, umutlanıyor.
AK Parti’nin ilk dönemlerinde AB ile ilişkilerde mesafe aldığımızda hatırlayın; Melih Gökçek, Ankara’yı karnaval şehir haline getirmişti.
Bu ülkenin münevverleri son 150 yıldır Ortadoğulu kalmamak için adeta çırpınıyor.

Yazının Devamını Oku