Yılın çıkışları
Bu kategori benim takip etmeyi en sevdiğim bölüm olabilir. Selin, Paptircem, BLOK3, Cem Yenel, INJI, M Lisa, Koyu, Böyleyken Böyle, Ege Can Sal, Sena Şahin, Aleyna Kalaycıoğlu ve Semicenk bu yıl en çok ismini duyduğum sanatçılar oldu. Kardelen’in çıkış yılı olarak da bu yılı sayabiliriz. Çünkü şüphesiz görünürlüğünün en belirgin olduğu yıllardan biri oldu.
Şarkılar, şarkılarımız...
Bu yıl en çok dinlenen şarkılar sosyal medyadan yükselip radyolara, evlere girmeyi başardı. Neler dinlediğimizi elden geçirince şarkıları sıralamak pek de zor olmadı. Can Ozan’ın “Ağlama Ben Ağlarım”ı, Çağan Şengül’ün “Çok Yazık”ı, Emir Can İğrek’in “Ali Cabbar”ı, Hande Yener’in “Benden Bir Tane Daha Yok”u, INJI’nin “BELLYDANCING”i, İrem Derici’nin “Yazgülü” şarkısı, Köfn’ün “Al Aramızdan”ı, Mert Demir ve Mabel Matiz’in “Antidepresan”ı, Sefo’nun “Araba”sı, Semicenk’in “Pişman Değilim”i, Summer Cem ve Ezhel’in “Kontak”ı, Uzi ve Mavi’nin “Senin Uğruna”sı, Zerrin Özer’in “Basit Numaralar”ı ve Zeynep Bastık’ın “Eyvah”ı yılın en çok dinlenen şarkıları oldular.
Ve yılın albümlerİ
Bu yıl o kadar çok albüm dinleme fırsatı oldu ki... Hepsini ayırmadan paylaşmak isterim. Anıl Şallıel’in “Excited”ı, Barış Demirel’in “Bi’ Aralar İyiydim”i, Buray’ın “Al Senin Olsun Dünya”sı, Büşra Kayıkçı’nın “Places”i, Büyük Ev Ablukada’nın “Defansif Dizayn”ı, Cenk Erdoğan’ın “ARA”sı, Çağan Şengül’ün “Yangın”ı, Çağrı Sertel’in “Places”i, Dilhan Şeşen’in “Kumdan İnşa Putlara”yı, Derya Uluğ’un “Nefes”i, Deniz Tekin’in “Yüzyıllardır Aynı Dert”i, Dolu Kadehi Ters Tut’un “Ölüm Dansı” albümü, Emir Can İğrek’in “Parti İptal”i, Evdeki Saat’in “Huzursuzluğun Meyvesi” albümü, Güneş’in “Pop”u, Hakan Kurşun’un “Regeneration”ı, Köfn’ün “Popstar”ı, Kum ve Bedeviler’in “Apartmanlar”ı, Lalalar’ın “En Kötü İyi Olur”u, Lara di Lara’nın “ESKİSİ GİBİ DEĞİL”i, Mabel Matiz’in “Fatih”i, Motive’nin “Romantik”i, Onurr’un “Methiyeler”i, Ozan Musluoğlu’nun “Nine I-II”su, Selen Gülün’ün “Kapı”sı, Tüm şarkılarıyla fazlasıyla konuşulan “Serdar Ortaç Şarkıları 2” albümü, Soft Analog’un “Dans İlüzyon”u, The Ringo Jets’in “Radio Ringo”su, Uzi’nin “Youngsta”sı, Volkan Öktem’in “#7”si, Yangın’ın “Plastik”i ve Yürüyen Merdiven’in “Yürümek”i uzun uzun dinlenilecek albümler arasında yer aldı.
Yabancılarda ne var ne yok
Bu yıl gözünüzden kaçmaması gereken ve yayınlanan yabancı albümlerden bir tadımlık hazırladım...
Geçmiş tarihli şarkılarla dolu bir müzik kutusu açıldı ve bu kez anahtar TikTok’un elinde. 80’lerin synth-pop hitleri, 90’ların grunge parçaları ve 2000’lerin pop ikonları; bu şarkılar, genç neslin kulaklarında canlanıyor. Kısa videolar, danslar, komik içerikler veya duygusal paylaşımlarla birleşen bu şarkılar, TikTok’un dinamik platformunda yeni bir hayat buluyor.
TikTok, sadece bir sosyal medya platformu değil, aynı zamanda müzik endüstrisine yön veren bir güç haline geldi. Kullanıcıların paylaştığı içerikler, şarkıları yeniden popüler hale getiriyor ve hatta çoğu zaman Billboard listelerinde zirveye tırmanmalarını sağlıyor. Eskiyi yeniden keşfetme isteği, modern içeriklerle birleştiğinde ortaya çıkan etki ise şaşırtıcı olabiliyor.
Viral olan bir şarkı, sadece birkaç saniyelik bir melodinin tekrarıyla, sanatçıların yeniden tanınmasını ve hatta bazen yeniden kariyer yapmalarını sağlıyor. Örneğin, uzun yılların ardından eski bir şarkı TikTok kullanıcısının paylaştığı dans videosuyla yeniden gündeme gelebiliyor ve yeni hayranlar kazanabiliyor.
Aynı zamanda müzik dinleme alışkanlıklarını da değiştiriyor, listelere giriyor. Örneğin platformdan örnekler vereyim, ilk 50’de Müslüm Gürses’in “Seni Yazdım”ı, Sibel Can’ın “Çakmak Çakmak”ı, Mahsun Kırmızıgül’ün “Dinle”si, Azer Bülbül’ün “İlle De Sen”i, Gülşen’in “Dillere Düşeceğiz Seninle”si yer alıyor. Gençler, yeniden keşfettikleri bu şarkıları, kendi tarzları ve içerikleriyle birleştirerek kişisel bir bağ kuruyor. Bu da eski şarkıların yeniden canlanmasını ve günümüzdeki popülerliklerini artırmasını sağlıyor.
İşin enteresan yanı büyük şirketlerin de buradaki performanslara göre yeni sanatçıları radarlarına almaları. Kataloglarında bulunan sanatçılarının öne geçmesi, her zaman bir artı haline geliyor.
Özetle platformun müzik dünyasına etkisi büyük ve bu etki giderek artmaya devam ediyor. Platform, geçmiş tarihli şarkıları ve sanatçıları günümüz dinleyicileriyle buluşturarak, müzikal bir zaman yolculuğu deneyimi sunuyor. Burada gördüğümüz sonuç ise müziğin bir son kullanım tarihi olmadığı. Her an birileri sizi keşfedebilir ve hayatınız değişebilir, bitti dediğiniz noktada ünlenebilirsiniz.
Arabesk esintiler
Edis, durdu durdu yılın son iki haftasına yeni şarkıyı yetiştirdi. Baran Mengüç ile düet yaptıkları “Ayyaş” etnik melodiler, yer yer arabesk esintiler taşıyor. Sözlerinde Baran Mengüç ile Kaan Hacısüleymanoğlu, müziğinde Baran Mengüç ve düzenlemesinde Zeki Arkun, Onur Sevigen imzasını taşıyan şarkı, eminim ki Edis’in kariyerinde farklı bir yere oturacak.
Her yaz Harbiye Açıkhava’da kimlerin çıktığı haber konusu olur ama kışın kapalı mekanlar birbiriyle yarışmaz. Ben bu yarışmayı başlatmak istiyorum. Özellikle Mabel Matiz, Hadise, Ece Seçkin, Motive, Çakal gibi isimlerin kapalı mekanlarda yaptığı sahne şovları dikkat çekmeye başladı.
Teknik yeterlilik ve imkanlar ile sahne büyüklüğünün bu şovların gerçekleşmesinde payı büyük. Ama en büyük pay, amfi tiyatro olan Harbiye’dense basketbol maçlarına da ev sahipliği yapan mekanlarda sesin dağılmamasını sağlayan sahnelerin kurulması. Sanatçılar, bu sahneleri doldurmak için özel dansçı ve ışık şovlarına yer verirken, o ana dair düetler de gerçekleştiriyor.
Benim dikkatimi en çok pop mevzu bahis olunca Ülker Sports Arena, rap mevzu olunca ise Volkswagen Arena’da konser vermeyi tercih etmeleri çekti.
Özellikle rap konusunda çok konser haberi görüyor, bunların da aynı mekân özelinde biriktiğini anlıyorum.
Örneğin Volkswagen Arena’da Motive ile başlayan konser serisini Çakal devam ettirdi. Bir sonraki şanslı ismin kim olacağını merakla bekliyorum.
Ülker Sports Arena’da ise Ece Seçkin’le başlayan şov serisi Hadise ile devam etti. Aralarındaki polemik herkesin dilindeyken konuşulması gereken esas konu, ikisinin de bu sahneleri doldurmak adına nasıl da özenle çalıştıkları olmalı.
Harbiye Açıkhava şovlarının büyüklüğü, süregelen devamlılığı derken kapalı mekanların da ön plana çıkacağını birlikte deneyimleyeceğiz gibi duruyor.
Gecenin açılış şovuyla başlayalım söze... İrem Derici, Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde yaptığı şovun kısa ama etkili bir bölümünü hazırlamıştı tören için. Kesenin ağzını açan, dansçılarıyla haftalarca çalışan Derici, şov öncesinde dosta güven düşmana korku da salarak anlatmıştı geceye nasıl hazırlandığını. Açılış şovunda söylediği ‘Bitter’, ‘Ara Sıra’ ve ‘Yaz Gülü’ ile sanatçı iddiasının boş olmadığını ortaya koymuş oldu.
14 metre yükseklikten inişi, 20 kişilik şovuna bir aydır hazırlanması çok önemliydi.
Norm Ender ise 100. yıl marşları arasında en çok ses getiren eser olan “Parla” ve 30 kişilik korosuyla sahnedeydi. Norm Ender, gecede Cumhuriyet’imizin 100. yılını da izleyenlerle birlikte kutlamış oldu.
Gözyaşları, coşku ne ararsanız vardı salonda...
Yılın en iyi çıkış yapan isimlerinden biri olan Semicenk ise Doğu Swag ile söylediği “Pişman Değilim”i, orkestrası eşliğinde ise söz ve müziği kendine ait “Yana Yana”yı seslendirdi.
Semicenk’in şarkılarını tüm salon ezbere biliyormuş, bunu da görmüş olduk.
Gecede “yaşam boyu başarı ödülü”nün sahibi olan Nükhet Duru’nun sahnesi çok konuşulacak cinstendi. 50. sanat yılını kutlayan, Türkiye’de popüler müziğin en güçlü seslerinden Nükhet Duru, ‘Biz Göçmüşüz Buralardan’ adlı şarkıyı perküsyon ve dansçı ekibiyle seslendirdi.
Teoman, gençliğime damga vuran isimlerden. Müziği zaman içinde başkalaşım geçirdi gibi görünse de aslında daha da ‘Teoman’laştı, kendi kişiliğini ortaya koydu ve “Ben buyum ve bunu dinlemeyi seviyorum” dedi.
Basın bültenleri yerine mektuplarla işlerini anlattı. Kendini anlatmaktan hiç sıkılmadı. Yer yer “sizin beğenmenize gerek yok” dedi, yer yer “ben beğendim, sizin zamana ihtiyacınız var” dedi. Özetle biz Teoman’ı her haliyle sevdik.
Yeni albümü “Ben, Zargana, Deus Ex Machina” aşırı kişisel bir iş. Hande Mehan, Çakal, Kalben, Sufle gibi genç isimlerle yaptığı düetler ise bambaşka... Saygı albümlerinde yer alıyor, sıklıkla genç isim ve gruplara el veriyor, görünürlüğünü paylaşmaya çalışıyor.
Çakal’la yaptığı “Beni Her Yerden Engellemiş”te bir abi edasıyla tavsiyelerini dinliyoruz. Hande Mehan’la yaptığı “Soluklan Dudaklarımda”da ‘ilişkide Teoman nasıl oluyor’u görüyoruz...
Geçenlerde Teoman’ı aradım.
Artık sahne adamı olarak
tanımlıyorum kendimi
Ebru Gündeş- “Aşığım Hâlâ”
Ebru Gündeş, yeni albümü ‘Aşığım Hâlâ’yı nihayet yayınladı. 16 şarkıdan oluşan albümün çıkış şarkısı Şebnem Sungur ve Gökhan Tepe’nin imza attığı “Vakitsiz Geldin” olarak seçilmiş. Albümde ise yok yok. Ayla Çelik, Birkan Şener, Ceyhun Çelikten, Çağrı Telkıvıran, Emirkan Sitane, Gökçe Turan, Gökhan Tepe, Gökhan Türkmen, Hakkı Yalçın, Mansur Ark, Meral Turan, Mert Carim, Murat Yeter, Mustafa Ceceli, Nezih Üçler, Oğuzhan Koç, Serdar Arslan, Serhat Karan, Sıla Gençoğlu, Sinan Akçıl ve Şebnem Sungur’un şarkıları var. Albümdeki şarkıların düzenlemeleri ise Alper Atakan, Ceyhun Çelikten, Çağrı Telkıvıran, Gürsel Çelik, Mustafa Ceceli, Ozan Doğulu ve Serkan Ölçer imzalı. 58 dakikanızı ayırıp dinlediğiniz bu albümde hit kumaşına sahip şarkılar da göze çarpıyor. “İki Nefes”, “Bembeyaz” ve “Aşığım Hâlâ” gibi... Gökhan Türkmen’den dinlediğimiz “Mahşer”i de bir başka söylemiş, hakkını vermek lazım.
Buray- “Al Senin Olsun Dünya”
Buray, 14 şarkıdan oluşan albümünü yayınladı. Bilirsiniz ki sanatçılar albüm öncesinde single çıkarır. Ama Buray, 14 şarkıyı hiç bekletmeden sevenlerine armağan etti. Buray ve Gözde Ançel şarkılarının yanı sıra albümde Emrah Karakuyu, Fikri Karayel ve Cem Belevi gibi isimlerin de besteleri yer alıyor. Bir türe bağlı kalmayarak her telden çalan Buray’ın albümü günümüz radyo playlist’i gibi hit adayı birçok şarkıyı barındırıyor. “Düştüm Durdum”, “Kibrit” ve “Gözlerimi Kuruttum” ilk gözüme çarpan şarkılar ama her zaman olduğu gibi Gözde Ançel ile yaptığı iş birliğinden uzun vadede çok verim alacak Buray.
Deniz Tekin- “Yüzyıllardır Aynı Dert”
Deniz Tekin’den beş yıl sonra yeni bir albüm geldi. “Yüzyıllardır Aynı Dert” adlı albüm; 13 şarkıya sahip. Ayrıca geçtiğimiz beş yıl içerisinde Tekin’in müzikal olarak nereden nereye geldiğinin en bariz kanıtı. Tüm söz ve müziklerin Deniz Tekin imzası taşıdığı uzun çalarda düzenlemelerde Tekin’e, Efe Demiral, Kunter Kınacı ve Berkan Tilavel eşlik etti.
Tüm ilhamını sokaktan ve deneyimlerden alan sanatçı, baştan sona bir hikaye anlatıyor albümünde.
Negatif yanları sıklıkla konuşulan bir teknolojinin sayılı olumlu yanlarından biri ortaya çıkınca seviniyorum. Bu minvalde bir haber The Beatles için gerçekleşti. Tarihin en büyük müzik gruplarından The Beatles’ın yeni şarkısı geçtiğimiz haftalarda “nasıl çıkabildi” diye düşünürken parçanın hikayesine dair haberleri okudum. John Lennon’ın 1970 yılında New York’taki evinde aldığı bir demo kayıt ile başlayan “Now and Then”, Beatles üyelerinin tümünün kayıt sürecinde var olduğu son şarkı. Ve 2 Kasım’da yayınlanan “Now and Then”, John Lennon’ın sesi piyanodan ayrılınca Lennon’ın vokalde, Paul McCartney’nin basta, Ringo Starr’ın davullarda ve George Harrison’ın gitarda yer aldığı yeni bir Beatles şarkısı olma özelliği taşıyor.
Paul McCartney, “Bu gerçek bir Beatles kaydı. 2023 yılında hâlâ Beatles müziği üzerinde çalışıyor olmak ve insanların daha önce duymadığı yeni bir şarkı yayınlamak heyecan verici” diyor.
Ringo Starr ise grubun hayatta olan üyeleri adına konuşarak “Yapay zeka teknolojisinin yardımıyla, John’un sesini ve George’un gitarını yeniden hayat döndürmek inanılmaz bir deneyimdi” diye süreci anlatıyor.
John Lennon tarafından yazılmış; Paul McCartney, George Harrison ve Ringo Starr dokunuşlarıyla şekil almış ve 40 yıl sonra Paul ile Ringo tarafından son haline getirilmiş The Beatles şarkısı “Now and Then” grubun müziğini sevenlerden de olumlu tepkiler aldı.
Bize de onu, günümüz teknolojisiyle ağız tadıyla dinlemek düştü.
Beklediğine değecek
Murat Boz, “3” ismini verdiği son albümünün üçüncü şarkı “Aşkın Darağacı”nı yayınladı. Sözleri Günay Çoban’a, müziği Serkan İzzet Özdoğan’a, düzenlemesi ise Gürsel Çelik’e ait şarkı ile Murat Boz, “Özledim” ve “Üzüleceksin” gibi slow hitlerine yenisini eklemiş gibi görünüyor. Şarkının 10 yıl demlendiğini söyleyen Boz’un beklediğine değecek gibi.
Zorlama değil
Şişecam, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında ‘Atatürk’ün En Seveceği Şarkılar’ listesine imza attı. Yapay zekanın başrolde olduğu proje için müzik araştırmacısı Serhan Bali, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Say, yaratıcı teknolojist Zeynep Nal Sezer, yapay zeka sanatçısı Bager Akbay’dan oluşan özel bir ekip kolları sıvadı.
Bu tecrübeli ekip, Atatürk’ün en sevdiği şarkılar olarak bilinen eserleri önce yapay zekaya tanıttı, ardından bu şarkıları nota, gam, makam, söz, mod, tempo ve frekans değerlerini analiz etti. Bu listeye nasıl vardıklarının ve çalışma döneminde yaşadıklarını belgesel olarak da paylaştılar.
Ekip önce bir yazılım hazırladı. Sonra bu değerleri önceliklendirerek puanlama sistemiyle dizilim elde etti. Sonuç olarak ise güncel şarkıları tarayarak 55 şarkılık bir listeyi ortaya çıkardılar.
Önde gelen bir dijital müzik dinleme platformunda paylaşılan listede ise Ajda Pekkan’dan “Tanrı Misafiri”, Behiye Aksoy’dan “Bir İhtimal Daha Var”, Aşık Veysel’den “Bülbül” var. Listede ise en dikkatimi çeken isimler şunlar oldu: Bulutsuzluk Özlemi- “Beynim Zonkluyor”, MFÖ- “Yalnızlık Ömür Boyu”, Duman- “Haberin Yok Ölüyorum”, Gripin- “Aşk Nerden Nereye”, Mabel Matiz- “Bir Serçe Üzülür”, Model- “Değmesin Ellerimiz”, Pinhani- “Kefen Giydim”, Teoman- “Mektup”, Aşkın Nur Yengi- “Sevgiliye”, Cem Adrian- “Ela Gözlüm”, Mor ve Ötesi- “Eski Şarkısı”.
Listede Türk sanat müziği de alternatif rock da alternatif pop da var. Listeyi dinlediğinizde hüzünleniyorsunuz ama bir yandan da gülümsüyorsunuz...
Matematiksel olarak bu analiz mümkün olsa da Atatürk mevzu bahis olunca türkü ve sanat müziğinden çok uzağa gitmezdi diyorum. Listenin tamamına baktığımda ise “birlikte dinler miydik aynı şarkıları” fikri kafamdan çıkmıyor...
Değerleniyor
Gripin, Şefik Gürmeriç’e ait olan ve 1930’lu yıllarda Seyyan Oskay tarafından seslendirilen “Hasret” şarkısını yeniden yorumlayarak dinleyicilerle buluşturdu. Tangolarıyla tanınan en çok da “Mazi (Mazi Kalbimde Bir Yaradır)” ile tanınan Seyyan Hanım’ın “Hasret”i, böylece yeni bir jenerasyonla da buluşma imkanı bulacak.