Sinem Vural

Kısa sürelere başkaldırı

19 Eylül 2019
Dijital dinleme platformlarının artması, beraberinde tık sayısının önemini ve telif geliri beklentisini de artırdı. Özellikle pop müzik önderliğinde şarkı süreleri gözle görülür ölçüde kısalıyor.


Şarkı süresinin kısalması dinlenme oranlarını artırdı mı tartışılır ama beğendiğiniz bir şarkıyı yeniden dinleme isteğini tetiklediği bir gerçek.
Gelelim bunu anlatma nedenime... Malumunuz, geçtiğimiz haftalarda Tool’un 13 yıl aradan sonra çıkardığı beşinci albümü “Fear Inoculum” çıktı.
Hem de muhteşem bir stratejiyle.
Albüm yayınlanmadan birkaç hafta önce, Tool’un dijital dinleme platformlarında yer almayan tüm albümleri yayınlandı.
Ardından single olarak albümle aynı adı taşıyan “Fear Inoculum” geldi.
Albüm beğenildi, beğenilmedi, bazı şarkılar öne çıktı, bazıları geri planda kaldı falan, siz tüm bu yorumları bir kenara bırakın.

Yazının Devamını Oku

Nilüfer’de 3 gün

12 Eylül 2019
Zeytinli Rock Festivali’ni yazarken söylemiştim “bu hafta Nilüfer’deyim” diye. Geçen yıl pek memnun ayrılmıştım, bu yıl da koşarak gittim haliyle.6-8 Eylül tarihlerinde Balat Atatürk Ormanı’nda gerçekleşen festivalde 30 performans vardı. Üç günlük etkinlikte toplam 50 bin kişi ağırlandı.Hem de çocuğundan evcil hayvanına, barışçıl, neşeli ve medeni olarak..

1. yılına giren festivale çiçek çocukluk hakimdi. Aileleriyle gelenler mutlu, sevdikleri grupları görenler mutlu, kamp sandalyeleriyle oturanlar mutluydu.

“Birlikte güzel” dedikleri kadar vardı.

Ve bakın festivalde neler oldu:

Adamlar: Performans açısından hiç yanıltmadılar, yetmezmiş gibi şarkı listesini değiştirip geldiler. Headliner olsunlar deyip duruyorum, kısmet.

Hey!Douglas: Ses ve ışığıyla sıradan bir DJ setten fazlasıyla ayrılıyor. Henüz hiç izlemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz.

Modeselektor: Performanslarının başında biraz çekingen gördüm ama sonradan iyice açıldılar. Birden alandaki ses kalitesi yükseldi (kesin bilgi)...

Selin Sümbültepe:

Tatlı tatlı çaktırmadan geliyor. Dinlenesi bir performansı var.

Yazının Devamını Oku

Biraz da Zeytinli’yi konuşalım

5 Eylül 2019
Geçen hafta, iki yıldır gidemediğim Zeytinli Rock Festivali’ndeydim. 5 günde 90 performansın yer aldığı festivalde oradan oraya koşturmaktan, sahneler arası mekik dokumaktan, arada uyumaya çalışmaktan bitap düştüm. Herkese yetişmeye çalıştım, tabii ki olmadı. Kimileri kapıda yakaladı “Sen bizi izlemedin” diye, kimisi “Geldin niye görmedim” dedi. Yetişemediğim kişi ve gruplardan özür dileyerek açalım ZRF2019 dosyasını...

YANLIŞ SAAT  KURBANLARI

* Geçtiğimiz yıllara göre katılım biraz düşüktü, keşif peşinde olan seyirci sayısı da öyle. Gündüz saatlerindeki cehennem sıcağı, insanların denizden çıkıp sahne önüne gelmesine mani oldu.

Hem tatil, hem festival bir arada olunca 14.00-18.00 arasında sahneye çıkan birçok isim seyirci tarafından ıskalandı. 

* Gelelim performanslara... Hepsini tek tek yazmak istedim önce. Kaçırdığım performans sayısı 20 falan olduğu için kimseye de haksızlık etmek istemedim. Bulutsuzluk Özlemi, Moğollar, MFÖ, Bülent Ortaçgil, Selda Bağcan, Zuhal Olcay, Mehmet Güreli, Hüsnü Arkan, Grup Gündoğarken, Erkan Oğur ve İ. Hakkı Demircioğlu’nu tenzih ederek konuya gireyim. Bu isimler için “her daim muhteşem”den öte diyebileceğim bir lafım yok.

* Festivalde yanlış saat kurbanı olan isimler oldu. Erken saatte sahnesi olan kişiler/gruplar, bir de sahneyi 30 ila 45 dakika kullanabilince bayağı üzüldüm. Festival ekibi olabildiğince fazla isme yer verip onların da duyulmasına ön ayak olmak istedi ama onlar seslerini dilediğince duyurabildi mi, tartışılır.

FESTİVALİN ZENGİNLİĞİ RAP

* Artık kabul edelim, Türkiye’de rap sahnesi diye bir gerçek var. Ceza, Fuat, Ayben, Kamufle, Aga B, Khontkar derken iyice artan rap performansları festivalin zenginliklerinden oldu. Ezbere bilinen şarkılarını seyirciden dinlemek bana bile nasıl keyif verdi, onları düşünemiyorum...

* In Hoodies, The Away Days, Kül, Lara Di Lara, Genç Osman Yavaş, Sattas, Dilhan Şeşen, Dolu Kadehi Ters Tut, Baba Zula, Melike Şahin, Pagos, Yaşlı Amca, Palmiyeler, Hedonutopia, Cihan Mürtezaoğlu, Sedef Sebüktekin ve Jehan Barbur isimlerini aynı festival çatısı altında görmek de çok iyi geldi.

Yazının Devamını Oku

Örnek alınacak hareketler

29 Ağustos 2019
Bayılıyorum müzik sektörüne. Bir yandan şikâyet ve tartışmalara seyirci olurken, bir yandan da toplumsal bir durum karşısında çok güzel organize olmayı başarıyorlar. Bunları görünce seviniyorum.

Hatırlayın, 2011’deki Van depremi sonrasında Redd önderliğinde bir yardım konseri düzenlenmişti.

Gezgin Fest Van iptal edildi ama Van için binlerce insan İstanbul’da olmasına rağmen gitmeyecekleri konsere bilet aldı, birçok sanatçı da kara kışa rağmen açık havada sahneye çıktı.

Kısa süre önce de “#TemaChallenge” yapıldı mesela.

Norm Ender, başlattığı bu değerli kampanyayla “Mekanın Sahibi” tartışmalarından sıyrıldı.

Ne yalan söyleyeyim çok da iyi oldu.

Binlerce fidan birbiri ardına bağışlanmaya başlandı.

Reynmen, Hadise, Kenan Doğulu, Cem Yılmaz... Ünlü isimlerden büyük destek geldi kampanyaya.

İzmir’de yanan ağaçlar gelmez ama umut vaat eden bu adım elbette önemli.

Yazının Devamını Oku

Bizim büyük memnuniyetsizliğimiz

22 Ağustos 2019
Bursa’daki Nilüfer Müzik Festivali, 4’üncü yılını kutlamaya hazırlanıyor. Festivalde sahneye çıkacak isimler geçen hafta açıklandı.


6-7-8 Eylül’de Balat Ormanı’nda yapılacak festival, kurtarılmış bir bölge gibi.
Her yıl zarar etme pahasına bu festivali başarıyorlar.
Geçen yıl gittiğimizde cümbür cemaat aileleriyle gelenler, çocuklarıyla konser izleyenler vardı, çok güzel manzaraydı.
Gelelim katılacak isimlere...
Cuma günü Aynasızlar, Akın Sevgör, Adamlar, Hey!Douglas ve Modeselektor var.
İkinci gün Selin Sümbültepe, Son Feci Bisiklet, The Away Days, Flört, Gözyaşı Çetesi, Altın Gün, Sena Şener, Ceylan Ertem, Ah!Kozmos, Agar Agar, Ceza, Mor ve Ötesi ile Barış K var. İkinci gün de çeşitlilik açısından muazzam.

Yazının Devamını Oku

Özgürlük Adası’nda neler oldu?

15 Ağustos 2019
Bu yıl 7-13 Ağustos tarihlerinde düzenlenen Sziget Festivali için soluğu Budapeşte’de aldım.

Festivalin son üç gününe katıldığımdan cuma günkü The Ringo Jets performansını kaçırdım ama Burak Yeter ile Sziget Türkiye Talent yarışması kazananı Yasak Helva kaçmadı.
Post Malone, Twenty One Pilots, Tom Odell, Years&Years, Florence + The Machine ve Foo Fighters izlemek de sütün kaymağı oldu.
Herkes bir Sziget’tir tutturuyor. Malumunuz, Sziget Türkiye denen bir oluşum var. 60 ülkeden 1000’den fazla müzik ve performans sanatçısının katıldığı festivale Türkiye’den katılımı kolaylaştırmak için varlar; hem de tam 10 yıldır.
Festival döneminde “Özgürlük Adası” da denen Budapeşte’nin Obudai Adası’nda düzenlenen bu etkinlik bir hafta boyunca 500 bin kişiyi ağırlıyor.
Yaklaşık 32 bin kamplı kalan var. Tahmininiz üzere yarısı Macar, yarısı uluslararası festival seyircisi.
Gelelim “ben neler yaşadım”a...
- Festivale son üç gününde katılabildim. The Ringo Jets’i izleme imkanım olmadı. Ama videolardan gördüğüm kadarıyla izleyenler pek sevmiş.

Yazının Devamını Oku

Şirket: Ne seninle ne sensiz

8 Ağustos 2019
Müzisyenler kendi müziklerinin prodüksiyonunu, dağıtımını ve pazarlamasını yapmadan önce bu işler belli plak şirketleri tarafından üstlenilirdi. Şirketler bu işin temel taşıydı. İşi bilendi. Onlarsız tek adım atamazdın.

Sonra internet geldi: Ev ortamında kayıt ve sosyal medyadan pazarlama imkanı, diğer ünlülerle düet ortamları...

Son dönemde kimsenin albüm satın almaya yanaşmaması ve online dinleme platformlarının sınırsız dinleme imkanı sunması, bazı büyük plak şirketlerinin tabutuna çivi çaktı.

2002’de gelirin yüzde 95’i CD satışlarından elde edilirken bu rakam yüzde 10’a düştü.

CD ve plak şimdilerde sadece prestij odaklı basılıyor.

Artık bir dağıtımcıya ihtiyacı olmayan sanatçı, dijital dağıtım konusunda uzman isimlere yöneliyor ya da kendi dağıtıyor.

İşin kötüsü, 1 milyon Spotify dinlemesi 2000 yılında yapılan (Amerika verilerine göre) 233 albüm satışına denk düşüyormuş.

Örneğin Spotify’ın ücretli üyeliğinden elde edilen teliften, kesintiler sonrası plak şirketine bağlı bir grup 18 cent alabilirken, indie plak şirketinden çıkan biri 40 cent, kendi dağıtımını bir aracıyla yaptıran kişi ise 64 cent alabiliyor.

Tabii bunlar genellenmiş rakamlar, ücretler anlaşma şartlarına göre de değişiklik gösteriyor.

Yazının Devamını Oku

Diss’lere kaldık

1 Ağustos 2019
Yaşım yetmiyor diyecektim ama benim de hiphop dinleyicisi olarak net 10 yılım vardır. Hadi dinlemeseniz bile, sağ olsun hiphop magazin kanalları var YouTube’da da, açıp bakabiliyorsunuz.

Neyse...
Rap’te diss, kültüre dahildir, buna varım.
Şahsen son iki haftadır işi gücü bıraktım, Twitter’da Patron-Hayki tartışmasını izliyordum ki Norm Ender’in “Mekanın Sahibi” şarkısı geldi. Öyle popçu kavgasına da benzemediğinden millet dikkat kesildi. Benim anladığım, olayın bir öncesi yok, yani ortada kişisel bir dava yok.
Elif Cemal’den bahsettiği bölüm hariç (sanırım onun bir temeli vardır). Bunu da hafta sonu Posta’dan Oya Çınar’a verdiği röportajdan ve Okan Bayülgen’in programındaki sözlerinden anladım.
Birileri demiş “Abi el at, Türkçe rap Amerikanlaştı”, o da atmış. Görev bilinci.
Anlamadığım kısım ise zaten 1970’lerin sonunda Amerika’da doğmuş bir müzik türünün, Türkiye’de “Amerikanlaştığı” gerekçesiyle eleştirilmesi, hatta bunun için bir şarkı yapılması...
Norm Ender şarkısında, Ezhel, Ben Fero, Burry Soprano, Khontkar ve Ceg’e diss atıyor ya da bilinen tabiriyle “gönderme” yapıyor.

Yazının Devamını Oku