Paylaş
Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Dansa olan ilginiz ne zaman başladı?
Oğuzhan: 1995 doğumluyum, Aydın İncirliova ilçesinde doğdum, büyüdüm. Dans tutkum kendimi bildim bileli vardı. Ama Aydın bölgesinde hiç dans okulu olmadığı için özellikle lisedeki birkaç arkadaşımla dans ediyorduk, sürekli araştırıyorduk. Uludağ Üniversitesi Makine Mühendisliğini kazanınca Bursa’ya geldim. Üniversiteye başladıktan hemen sonra dans kursu araştırdım. 2014 yılıydı ve o sırada bir İngilizce kursunda Şüheda ile tanıştım. Beraber bir dans kursuna yazılmaya karar verdik. Aradığımız hip hop tarzı bulamayınca da sosyal medya üzerinden videolarla kendimizi geliştirmeye başladık. Beş ay sonra ise hayatımızı dans üzerine şekillendirmeye karar verdik. İki yıl önce de hayatımızı birleştirdik.
Şüheda: 1996 doğumluyum. Annem babam memur olunca, lise dönemimde Bursa’ya geldik. Benim de dansa hep ilgim vardı. İskenderun’da büyüdüm, dans kursu olmadığı için eğitim alamadım. Kendi kendime evde dans ediyordum. Oğuzhan ile tanışmak benim için bir dönüm noktası oldu; çünkü yapmak istediğim şeyi gerçekleştirmeme sebep oldu. En büyük hayalim aslında pilot olmaktı, dans hobim olur diye düşünürken mesleğim oldu. Üniversitede ise sanat tarihi okudum. Pilotluk hayalimi de artık hobi olsa da gerçekleştirmek istiyorum.
KENDİ DANS TARZIMIZI GELİŞTİRDİK
Kendi okulunuzu açma süreci nasıl gelişti?
Oğuzhan: Birkaç yerde küçük çaplı eğitmenlikler yapmaya başladık. Kazandığımız bütçelerle ilk yılımızda şehir dışına çıkarak workshoplar, eğitimler aldık. İkinci yılımızda birikim yapmak için üç dört farklı yerde çalışmaya başladık. Yurt dışında bir dans kampına gittik ve bizim için büyük bir çıkış noktası oldu. Üçüncü yılımıza da katkısı oldu ve daha fazla yerde eğitim vermeye başladık. Okul açma hedefimiz ilk başta yoktu, geliştikçe üzerine ne katabiliriz diye düşünmeye başlarken, sonunda kendi okulumuzu açmaya karar verdik. 2018 yılı Eylül ayında 190 metrekare tek salonlu ilk stüdyomuzu Nilüfer’de açtık. Bursa’da hiphop dansının yeterli olmamasından dolayı, genellikle eşli danslara yönlenmemiz söylense de biz başlarda üç dört öğrenci de olsa kendi tarzımızla ilerlemeye karar verdik. 2021 yılının Şubat ayında 700 metrekarelik dört salonlu bir stüdyoya geçiş yaptık. Şuanda Viadance stüdyomuzda , Hiphop, Urban, k-pop, High Heels branşlarında eğitim veren tek kurs ve okuluz.
Aileleriniz başka bir alanda okurken dansı meslek olarak yapmaya karar vermenizi nasıl karşıladı?
Oğuzhan: Ailelerimiz nötr yaklaştı. Hem destekliyorlardı hem korkuları vardı tabii ki. İlk stüdyomuzu açarken kredi çekmiştik ve sahip olduğumuz öğrenci sayısı maliyeti karşılamıyordu. Biz yine de denemek istedik, çünkü bir ivme kazanmıştık ve şimdi olmazsa bir daha yapamayız diye düşündük. Biz korkmuyor muyduk? Bizim de endişelerimiz vardı açıkçası ama hayatta bir şeyleri istiyorsan çabalamak zorundasın. Şühedayla birlikte olmamız, güçlerimizi birleştirmemiz de başarmamızın en büyük sebebi. Eksiklerimizi tamamladık, aramızda iş bölümü yaptık. Birimizin motivasyonu düştüğünde hep diğerimiz destek oldu.
GENÇ YAŞTA DELİ CESARETİ
Bu dans yolculuğunda sizin için önemli adımlar, dönüm noktası dediğiniz anlar oldu mu?
Oğuzhan: Zorlu ama keyifli bir süreçti. Kilit noktamız cesurluğumuz bence, cesaretli olmasaydık açamazdık. 18-21 yaşlarımızda gerek maddi gerekse sosyallik anlamında her şeyden kıstık, sürekli kendimizi geliştirmeye çalıştık. 22-23 yaşında kendi okulumuzu açmak hızlı bir atılım oldu bizim için. Erken yaşta başlamamız bu işin en büyük dönüm noktalarından biriydi.
Şüheda: Benim için Oğuzhan ile tanışmak dışında diğer dönüm noktası 2018 yılında katıldığım ”Fair Play Dance Camp” ten Amerika’ da bulunan ”Movement Lifestyle” stüdyosu için bir aylık burs kazanmam oldu. Binlerce kişi arasından bu bursu kazanmak, dansa daha çok sarılmamız için bir kırılma noktasıydı. İki dans stüdyomuzu da açmaya karar verişimiz için ise deli cesareti diyebiliriz. Bursa’da yapılmayanı yaptık, kendi tarzımızı geliştirmemiz ve ilerlememiz insanlara güven verdi. Yaşımız genç olduğu ve enerjimizde hiç bitmediği için herkese, her şeye yetebildik. Ayrıca hevesimiz de olduğu için sürekli ne yapabiliriz, ne yenilikler katabiliriz diye düşünüyoruz, çalışıyoruz. Bunun büyümemizde çok büyük etkisi oldu. Dans okulumuzu açtığımızdan beri öğrencilerimiz bugün acaba yeni ne var diye heyecanla geliyorlar. Bizim de amacımız buydu, sıradan olmak istemiyoruz. Yedi yirmi dört dansla yaşıyoruz aslında.
MİLLİ SPORCULAR YETİŞTİRİYORUZ
Dans okulunuzda hangi yaş gruplarına yönelik eğitimler veriyorsunuz?
Şüheda: Çocukları üç yaşından itibaren eğitmeye başlıyoruz. Beş yaşa kadar daha çok vücut kontrolü, el ayak koordinasyonunu hedefliyoruz. Beş yaşından sonra da yarışmacı grupları hazırlıyoruz. Bizim de çocukları yarışmalara hazırlamamızın en büyük sebeplerinden biri aldıkları eğitimler sonucunda çalışma disiplini kazanmaları. Gençlik Spor Müdürlüğüne ve Türkiye Dans Sporları Federasyonuna da bağlı olduğumuz için, düzenlenen yarışmalara katılan öğrenciler lisanslı sporcu oluyorlar. Derece alan öğrenciler de yurtdışındaki yarışmalara katılarak milli sporculuğa kadar yükselebiliyorlar. Pandemi sürecinde yarışmalara hazırlanamadık ancak geçmiş yıllarda aldığımız ödüller oldu. Bu yıl daha fazla ve güçlü gruplarla yarışmalardan dereceler almayı ve milli sporcular yetiştirmeyi hedefliyoruz. Yarışmalar dışında özel gösteri gruplarımızda var, şehir dışından gelen talepleri de karşılayabiliyoruz.
ÖN YARGILARI YIKTIK
Yetişkinlerin dansa ilgisi nasıl?
Şüheda: Öğrenci kitlemiz ilk zamanlar çocuk ve genç ağırlıklıydı. Çünkü 18 yaş üstü dediğimiz yetişkin grubumuz biraz ön yargılı bakıyordu. Çünkü hip hop adı altında yapıyorduk ve herkese kaba ve korkutucu geliyordu. İnsanları alıştırana kadar zorlandık açıkçası ama iki üç kişilik gruplarımızla farklı etkinlikler yapıp videolar paylaştıktan sonra Bursa’da yayılmaya ve insanların ön yargıları kırılmaya başladı. Dansa ilk başladığımızda yaptığımız serbest stil dans çok az yapılıyordu, özellikle Bursa’da hiç yoktu. Şu anda ise dünyada popüler oldu. Sosyal medya sayesinde şu anda yaptığımız tarzı herkes yapmaya çalışıyor, kitle büyüdü. Kendi tarzımızda hâlâ tekiz. Biz de iyi ki dansımızı Bursa’da geliştirmeye karar vermişiz, inanılmaz yetenekler var ve herkese destek olmak istiyoruz.
Ülkemizde dans eğitiminde artış oldu mu?
Şüheda: İstanbul bu konuda elbette başı çekiyor. Türkiye’nin birçok şehrinde de dans inanılmaz gelişti. Aynı zamanda birçok Avrupa ülkesi kadar dans kalitesiyle ülkemiz adını duyurmuş durumda. Bursa’da da dans edenlerin sayısı arttı. İlk yıllarımıza baktığımızda gelen öğrencilerin seviyelerinin artmış olduğunu görüyoruz. Daha önce üç ayda verdiğimiz eğitimi bir ayda verebiliyoruz. İnsanlar artık dans ederek, bilinçli bir şekilde geliyorlar, inanılmaz bir şey.
VÜCUT KOORDİNASYONUNU GELİŞTİRİYOR
Siz dans etmeyi neden önerirsiniz, faydası nedir?
Oğuzhan: Dans birebir meditasyon gibi aslında, müzik çalmaya başladığında hareket etmeye başladığında hiçbir şey düşünmüyorsun. Kendinle birebir kalıyorsun ve tüm dünyadan uzaklaşıyorsun. Genel olarak öğrencilerin tepkileri de böyle, dans etmenin kendilerine çok iyi geldiğini söylüyorlar. Yetişkinler özellikle iş stresinden uzaklaştıkları, çocuklar eğlendikleri için ayrılmak istemiyorlar. Öte yandan dans etmek özellikle vücut koordinasyonunu geliştiriyor. Vücut ile beyin arasındaki bağlantıyı kuruyor. Özellikle hiphop dans türünde el ayak, kafa, boyun, dizler, eklemler yani tüm vücudunu hissediyorsun. Yürüyüşünüzden tutun bardağı alışınıza kadar her hareketinizin daha çok farkında oluyorsunuz.
Dans etmek isteyenler ama nerden başlayacağını bilmeyenler için öneriniz var mı?
Şüheda: Dans etmek isteyenlere kendilerine güvenmelerini, korkmamalarını ve ilk adımı atmalarını söylüyoruz. Videolarımızı izleyenler genellikle, ben yapamam, onlar çok iyi dans ediyorlar ya da fizikleri çok güzel diye düşünüyorlar. Oysa hepsi ön yargılar, bazıları bir ayda bazıları bir yılda ama herkes dans edebilir. Zaten yaşı, kilosu kaç olursa olsun hiç önemli değil, ilk amacımız eğlenmek olmalı. Bizim 60 yaşında da öğrencimiz oldu, belirli engellere sahip olan öğrencilerimizde. Dans etmeye hiçbir şey engel değil. Hepimiz zaten birbirine destek olan bir aileyiz.
SOSYALLEŞMEK İSTİYORLAR
Pandemi sürecini nasıl geçirdiniz, etkileri neler oldu?
Şüheda: Açıkçası pandemi döneminde çocuk sayımızın azalması yetişkin sayımızın artmasına sebep oldu. İnsanlar temas gerektiren danslardan kaçar oldu, spor salonları sıkıcı gelmeye başladı. Çünkü yaptığımız dans türü çok fazla efor sarf ettiriyor. Hatta sürekli hareket halinde olduğu için zayıflayanlar da var. Ve en önemlisi müzik tabii ki, güncel müziklerle eğleniyorlar, sosyal ilişkiler de kuruluyor. İlk kapanma süreçlerinde artık her şey online mı olacak, insanlar buna mı alışacak diye endişe ettik. Ancak gün geçtikçe fark ettik ki stüdyo ortamında başka kişilerle birlikte dans etmediklerinde çok fazla haz almadılar. Ekran başında dans etmek pek hoşumuza gitmese de bizim içinde farklı bir deneyim oldu.
Paylaş