Paylaş
BAZI başlangıçlar vardır..
Geçmişin hikayelerini anlamsız kılar..
Söküp atar tüm acı ve hüsranları..
Yüzünüzün akıyla çıkacağınız başarı dolu hikayeleri müjdeler..
Bundan böyle yaşamınızda zaferlerin de yer alacağını haber verir..
İşte böyle bir başlangıç ve meydan okumadır 1989 yılı..
Ve de tüm başarı hikayelerinin bir kahramanı vardır..
Bu meydan okumanın, ayağa kalkma devriminin mimarı da Mustafa Denizli’ydi.. Türk futbolunun Büyük Mustafa’sı, Mustafa Denizli..
Başarı yolunda “Yüzde 51’i” hayatımıza yerleştirdi. Farklı bir yanı, değişik bir duruşu var Mustafa Denizli’nin..
MONACO STADI’NDA DUYGU DOLU ANLAR
Ve o adam daha mesleğinin ilk yıllarında 39 yaşında bizi mucizelere inandırdı.. Onun önderliğinde her şey o yıl başladı..
“Biz de varız” dedik Avrupa’ya.. 1989, hayallerimizin gerçeğe dönüşmeye başladığı yıl oldu..
Monaco-Galatasaray maçı futboldaki uyanışımızın en güzel hikayesidir..
26 yıl sonra O hikayenin yazıldığı kente gittik.. TRTSPOR’da yayınlanacak Şampiyonlar Ligi programı “Milano’ya Giden Yol” için...
2. Louis Stadı’na tam 26 yıl sonra çıkan Mustafa Denizli nemlenen gözleriyle önce stadı bir güzel süzdü..
O günkü rakip Monaco’nun başında şimdilerin efsanevi teknik adamı Arsene Wenger vardı. Mustafa Denizli, “O gün sanırım Wenger de benim gibi henüz 40’lı yaşlarda değildi. İkimiz de meslekte yeniydik” dedi.
Türk futbolunun ayağa kalkışında çok önemli bir mekandı, 2. Louis Stadı. O zamanlar Avrupa futbolunun bir numaralı organizasyonu olan Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı finale kalışın ilk tohumlarının atıldığı stadyumda Denizli, o güne ait ne varsa anlattı..
Maçtan önce Galatasaray’da kendi hocası da olan İvica İviç’in Galatasaray kampına yaptığı ziyarette yöneticilerin yüzünü bembeyaz yapan Monaco analizini de anlattı, Simoviç’in maç ortasında sakatlanmasıyla yaşanan gerilim dolu anları da..
Öyle ki o dönem Paris Saint-Germain’i çalıştıran ve şampiyon yapan İvica İviç, Monaco’yu yere göğe sığdıramayarak, Galatasaray Kulübü yöneticilerinin umutlarını kırmış.
SIMOVIC ÇIKMAK İÇİN NASIL YALVARDI
Denizli maçtaki en kritik anları şöyle anlattı:
“Simoviç ilk yarıda Mark Hateley ile çıktığı bir hava topunda İngiliz oyuncunun altında kalınca, sakatlandı. Ve bizim için bundan sonra maçın en zor anları başladı. Simoviç, acı içerisinde bana yalvararak çıkmak istediğini söyledi. Mecburen, kale arkasına gitmek zorunda kaldım. Simoviç’e ‘Senden devreyi bitirmeni istiyorum. Oturarak da olsa tamamla’ dedim. Devre arasına kadar acı içinde oynadı. Hemen doktorları çağırdım. ‘Ne yapın edin Simoviç’i oynayacak duruma getirin’ dedim. Ama Simoviç, canının acısıyla bana yine yalvardı. Ve öyle olunca hazırlanması için talimat verdiğim Hayrettin’in yanına gittik Simo ile... Daha genç yaşta olan Hayrettin’in heyecan dolu halini görünce Simoviç, bana hak verdi ve büyük bir özveride bulunarak ikinci yarıya çıktı. İyi ki de çıkmış.”
VE SONUÇTA TÜRKİYE NASIL SOKAKLARA DÖKÜLDÜ
Ve Denizli’ye sohbetin bir yerinde 2002’de yine aynı stadyumda Galatasaray’ın Real Madrid’e karşı Süper Kupa’yı kazandığını anımsattık.. Mustafa Hoca daha da duygulandı.. Nasıl duygulanmasın ki Süper Kupa’ya giden başarının işaret fişeğini yakan adamdı o...
MONACO ZAFERİ
DENİZLİ yönetimindeki Galatasaray, 1 Mart 1989’da deplasmanda Tanju’nun golüyle 1-0 yendiği Monaco ile cezası nedeniyle Almanya’da oynanan rövanşta 1-1 berabere kalarak Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı finale çıkmıştı..
Paylaş