Kolorektal kanserlerin tanı ve tedavisinde yenilikler

Sevgili Hürriyet okurları...Kolorektal kanserler kalın bağırsak bölgesinde görülen kanserlerdir.

Haberin Devamı

Ülkemiz dahil tüm dünyada hem kadınlarda hem de erkeklerde en sık görülen kanserlerden birisidir. Bu kanserin tanı ve tedavisindeki güncel gelişmeler hakkında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, şu bilgileri verdi:

Kolorektal kanserlerin tanı ve tedavisinde yenilikler

İLERİ EVREDE YÜZ GÜLDÜRÜCÜ GELİŞMELER

Onkoloji alanında yapılan yenilikler gün geçtikçe çoğalmaktadır. Bu yeniliklerin belki de en önemli olanlarından birisini de bağırsak kanserlerinde görmekteyiz. Erken evre teşhislerinde tedaviye hızlı başladığımız için daha iyi sonuçlar aldığımızı söyleyebiliriz. Bununla birlikte ileri evrelerde de hastalığın başka organlara yayılma gibi durumlarda artan tedavi seçenekleri ile yüz güldüren sonuçlar elde edebiliyoruz. Sık uyguladığımız kemoterapi yanında moleküler ve genetik analizler sonucunda uygun olan hastalarda akıllı ilaç tedavisi uyguluyoruz. Tabii burada uygun olan tedavi veya tedavileri doğru belirleyebilmek için hastayı çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Bazen akıllı ilaç ve kemoterapi ilaçlarını birlikte uyguluyoruz. Bunların dışında yine değerlendirme sonucunda uygun olan hastalarda bağışıklık yükseltici etki gösteren immunoterapi seçeneğimiz de var. Elimizde bulunan güncel tedavilerin doğru değerlendirme sonucunda kemoterapi ile birlikte kullanılması, tedavide başarı oranlarını ciddi anlamda yükseltmektedir.

Haberin Devamı

İLERİ YAŞ ÖNEMLİ BİR RİSK FAKTÖRÜ

Kolorektal kanserler genç yaşlarda da görülmekle beraber özellikle 50 yaş sonrasında görülme oranı büyük artış göstermektedir. Bu nedenle hiçbir şikayeti olmayan sağlıklı bireylerde 50 yaşına gelindiğinde mutlaka kolonoskopi yapılmasını öneriyoruz. Bu incelemelerde birçok kişide polip dediğimiz, bağırsak kanseri öncüsü olabilecek lezyonları saptıyoruz. Bu poliplerin çıkarılması ile kanser riski ortadan kalkmaktadır. Ailede kanser öyküsü varsa veya bireyin dışkılama alışkanlıklarında belli bir süredir değişiklik oluştuysa, örneğin dışkıda kan görülmesi, renk ve kokuda rahatsız edici farklılaşma ya da dışkı şeklinin incelmesi gibi şikâyetlerde vakit kaybetmeden hastaneye başvurulması gerekir. Dışkıda kan görülmesi çoğunlukla hemoroid olarak düşünülür, ancak bazı hastalarımızda yapılan tetkikler sonucunda maalesef kolon kanseri teşhisi koyulmaktadır. Dışkıda gizli kan, rektosigmoideskopi ve kolonoskopi gibi tarama yöntemleri ile bağırsak kanserlerini artık daha erken evrelerde tespit edebiliyoruz. Ailede kolon veya rektum kanseri öyküsü olanlar, genetik yatkınlığı bulunanlar, kalıtsal polip, polip dışı sendromu olanlar ya da crohn hastalığı gibi bağırsak kanserleri açısından riskli hastalığı bulunanların düzenli olarak kolorektal kanserler açısından gerekli tarama ve tetkiklerini yaptırmaları, hastalığın varlığını tespit etmede oldukça önemlidir.

Haberin Devamı

BATI TARZI BESLENME MODELİ RİSKİ ARTIRIYOR

Kolorektal kanserlerin tanı ve tedavisinde yenilikler

Fast-food tarzı beslenme alışkanlıkları, salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş et ürünleri, kırmızı et, hayvansal yağların fazla miktarda tüketilmesi bağırsak kanserini artıran risk faktörleridir. Haftada 5’in üzerinde et tüketenlerde, 5 yada daha az et tüketenlere oranla bağırsak kanseri riski yüzde 5-10 oranında daha fazladır. Posalı gıdalarla beslenmek ise bağırsak kanseri riskini azaltmaktadır. Sedanter yani hareketsiz olmanın, batı tarzı beslenme modelinin yaygınlaşmasının, sebze meyve bakımından fakir beslenmenin bir sonucu olarak gençlerde de bağırsak kanserlerinin görülmeye başladığını biliyoruz. Yine fazla kilolu olmak da kolorektal kanserler açısından oldukça riskli bir tabloyu gözler önüne seriyor.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları