Paylaş
ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Hürriyet yazarı Vahap Munyar’a, “İstanbul’un trafik sorunu sandığa yansıyabilir” demiş. Munyar’ın, “Trafik sorunu, 2014 Mart’ında yapılacak yerel seçimlerde partiniz ve başkan adayınız için dezavantaj olmayacak mı?” sorusuna Yıldırım’ın cevabı şöyle olmuş:
“Trafik sorununun seçim sandığına etkisi elbette olabilir. Vatandaşlar günlük hayatta yaşadığı sıkıntıyı seçim sandığına yansıtıp mesaj vermek isteyebilir. 2009’da bunu gördük. 2008’de ABD’de başlayan kriz bizi en çok 2009’da etkiledi. Ekonomi küçüldü. İşsizlik çok arttı. O zamanki yerel seçimde oyumuzda gerileme oldu.”
İstanbul trafiği
Bakan Yıldırım’ın bu cevabını okuyunca son aylarda giderek kötüleşen İzmir’in trafik sorunu aklıma geldi. Ancak İstanbul ile İzmir’in trafik sorununda bazı konularda ciddi farklılıklar var. İstanbul’da Boğaz Köprüleri’nin yarattığı sıkışıklık, boydan boya kenti çevreleyen bütün otoyollardaki araçları zincirleme olarak kuyruğa sokuyor. Geçtiğimiz 10 gün boyunca İstanbul’daydım. Trafik yine bildiğiniz gibi saç baş yolduruyordu. Ama bir şey dikkatimi çekti. İstanbul’da ana arterler dışındaki trafik sıkışıklıklarının temel nedeni ya inşaat çalışmaları ya da zaten kentte hareket halindeki araç sayısının fazlalığındandı. Emniyet şeritlerini ihlal eden araç sayısı çok az, İzmir’deki gibi trafiğin en çok aktığı kalabalık caddelerde yol kenarına çekip park eden araç ise hemen hemen hiç yoktu. Belli ki bunu yapanlar büyük cezalar ödüyordu.
İzmir trafiği
İzmir’de ise benim çok sık kullandığım güzergahlar olduğu için biliyorum; Şair Eşref, Talat Paşa, Ziya Gökalp bulvarları gibi birçok yerde yanlış park nedeniyle ciddi trafik sıkışıklıkları yaşanıyor. Trafiğin en yoğun olduğu saatlerde arabalarını büfenin önüne park edip kaldırıma atılan masalarda çayını yudumlayıp, gevreğini lokmalarken akmaya çalışan trafiği büyük bir umursamazlıkla seyreden saygısızlar bile var.
Aynı şekilde Atatürk Spor Salonu karşısındaki Ziya Gökalp Bulvarı’nda yol kenarına park edilmiş araçlar nedeniyle 2 dakikada akıp gidebilecek trafik bazen 10 dakika sürüyor. İnsanın gözü ister istemez anonslarını özlediğimiz trafik çekme araçlarını ve ellerinde makbuz ceza kesen polisleri arıyor. Belki bana tesadüf ediyor ama nedense son zamanlarda pek göremiyorum.
Komplo teorileri
Trafik nedeniyle aracın içinde kıvranırken bazılarının ortaya attığı, “Vatandaş trafik sıkışıklığının sorumlusu olarak belediyeleri gördüğü için yanlış park edenlere göz yumuluyor” gibi komplo teorileri bile aklıma geliyor. Ama sonra hiçbir kamu görevlisi, vatandaşının sıkıntı çekmesine göz yummaz diyerek bu düşüncelerden uzaklaşıyorum.
Ancak Yıldırım’ın, “İstanbul’da trafik sandığı etkiler” sözlerini okuyunca farkında olmadan yerel seçimler yaklaşırken İzmir trafiği için ortaya atılan komplo teorileri aklıma geldi. Belki de trafik sıkışıklığı insanı ruh hastası yapıyor.
Paylaş