Ödemiş’e peynir ve çiçek turu

Tütün ve pamuk para etmez olunca hayvancılığa başlayan Ödemiş, son 10 yılda kabuk değiştirmiş, biz görememişiz. Öyle ki, şu anda Türkiye’de en fazla süt üretiminin Ödemiş’te yapıldığından pek çok kişinin haberi olmadığından eminim.

Daha da önemlisi, peynir ve yoğurt üretiminde inanılmaz bir kaliteyi yakalamış Ödemiş. İşin uzmanları, Ödemiş’in tulum başta olmak üzere pek çok peynirini tat ve kalite açısından birinci sıraya yerleştirmeye başlamış. Bu işlerde damak tadı önemlidir ama peynir ülkesi İtalya’dan gelen uzman üreticiler bile Ödemiş peynirine şapka çıkarıyorsa bir şeyler yolunda gidiyor demektir.

Kaliteli peynirin sırrı sütten başlıyor. İyi sütün sırrı ise hayvanın beslendiği yörenin otlarında, yemlerinde yatıyor. Çevre köy ve beldelerdeki irili ufaklı üretici sayısı 3 bin 500–4 bin aileyi buluyor. Ödemiş’te peynir ve yoğurt üretimi yapan yaklaşık 20 mandıra var. Her biri alanında iddialı bu mandıralar kendi markalarıyla üretim yaptıkları gibi, aralarında Kipa ve Tansaş gibi büyük perakende zincirleri için üretim yapanlar da var.
Hijyen konusunda çok iddialı bu mandıraların en önemli özeliği ise büyük çevre kirliliğine yol açan peynir altı sularını ortak arıtma tesisinde toplamaları. Ödemiş’in CHP’li Belediye Başkanı, mühendis kökenli Bekir Keskin öncülük yapmış bu projeye. Bütün mandıraların ortak katılımıyla modern bir arıtma tesisi kurulmuş. Sonra da bütün mandıralar çekilen hatlarla bu ortak arıtma tesisine bağlanmış. Böylece Türkiye’de bir ilk başarılmış.
Ödemiş’in bir başka özelliği park ve bahçelerde gördüğümüz birbirinden güzel çalı tipi süs bitkisi üretiminde de Türkiye’de ilk sıralarda yer alması. İstanbul başta olmak üzere pek çok kenti süsleyen süs bitkileri Ödemiş’ten Kazakistan’a, Özbekistan’a bile ihraç ediliyor.

Bence turizmciler çok yakında buraya süs bitkileri, bahçe ve seraları arasından geçerek gurme peynir turları düzenlemeye başar. Hele bu gezi ünlü Ödemiş pazarına denk gelip binbir çeşit Ege otuyla renklenirse tadına doyum olmaz. Yorulunca da Ödemiş köftesi ve yanında mis gibi süt kokan kaymaklı yoğurduyla nefes alınır.

Kent müzesine doyum olmuyor

AMA Ödemiş’e gidildiğinde Kent Müzesi’ni görmeden dönmek olmaz. Adnan Menderes’ten Zeki Müren’e birçok ünlüyü misafir eden, Necip Fazıl Kısakürek’in ünlü şiirlerinden Otel Odaları’nı yazdığı eski Yıldız Otel bugün tarihi ayakta tutuyor.

Belediyenin restore ederek müzeye dönüştürdüğü tarihi otelin odalarının artık yeni misafirleri var. Bu odalarda Şükrü Saraçoğlu Stadı’na adını veren, Fenerbahçe’nin 16 yıl başkanlığını yapan eski başbakanlardan Şükrü Saraçoğlu, Atatürk’ün yakın dostu ve silah arkadaşı Koca Doktor Kaya Bengisu gibi Ödemiş’ten çıkan ünlü isimleri, özel eşyaları ve bir döneme tanıklık eden haklarında çıkan yayınlarla birlikte görmek mümkün.

Müzede kullanılan mankenlerle adeta canlı hissi veren eski berberlerden, tütün işleme tesisleri ve Türkiye’de bugüne kadar çıkan sigara paketleri koleksiyonuna, Ödemiş’in ünlü efelerinin kıyafetlerine kadar yok yok. Bu arada eski kalabalık evlerde anne ziyarete geldiğinde gelinlerin işler kötü gidiyorsa farklı, durumundan memnunsa farklı renkte takıp işaret olarak kullandıkları birbirinden güzel oyalı yemeniler de sürpriz olarak karşınıza çıkabiliyor.
Ödemiş’e gitmişken Birgi’ye kadar uzanıp Çakırağa Konağı’nı da gördükten sonra bir daha ilk fırsatta Ödemiş’e gelmek için kendinize söz vereceğinizden eminim.
Dikkat ederseniz daha Bozdağ’a çıkmadık.