Girit mübadilinden mektup var

Haberin Devamı

GEÇEN hafta bu köşede yer alan “Vatansız kalmayanlar İzmirliyi anlayamaz” başlıklı yazıma çok fazla geri dönüş aldım. Konu, vatanlarını, topraklarını kaybedip Girit’ten, Selanik’ten, Arnavutluk’tan, Yugoslavya’dan gelip İzmir’e yerleşen sayıları milyonlara ulaşan göçmen ailelerin yeniden bölünme endişesi üzerineydi.
Bu e-postalardan biri 78 yaşındaki Muharrem Erçin Anıl Bey’den geldi.
Giritli kahveci Aziz Ağa’nın torunu olan Anıl, Türkiye’de birçok ailenin bence en önemli eksiklerinden biri olan soyağacını hazırlamış. Ailesinin 10 nesil geriye 500 yıllık süreyi kapsayan hikayesini çıkarmış. Burada İzmir’deki pek çok göçmen ailenin hikayeleriyle ortak noktalar var.
Örneğin, Giritli kahveci Aziz Ağa’nın kökleri Konya’da 250 yıl hüküm süren Karaman Beyliği’ne dayanıyor. Beyliğin Osmanlı’ya bağlanmasından sonra Padişah Ordusu’nda görev yapan ‘Çavuşaki’ lakaplı Başçavuş Derviş, 1645-1649 yılları arasında Girit’i fetheden birliklerde görev almış. Ordudan ayrılınca da Girit’in Kandiye şehrine yerleşip ailesiyle birlikte yaşamaya başlamış.
Yaklaşık 300 yıl sonra Çavuşaki’nin ailesinin uzantılarından oluşan Aziz Ağa, Osmanlı Girit’i kaybederken annesi ve kardeşiyle birlikte İzmir’e göç etmek zorunda kalmış. Bugün Saraybosna’da, Girit’te, kökleri Karaman Beyliği’ne dayanan birçok hikaye dinlemeniz mümkün.

Haberin Devamı

Girit mübadilinden mektup var

Sarıkışla önünde 90 bin göçmen

GİRİTLİ kahveci Aziz, 15 yaşında iken İzmir’e göç ettikten sonra çalışıp çabalayıp işlerini büyütür. Ama bu defa da Yunan işgaline yakalanır. İşte Erçin’in kaleminden İzmir’deki göçmen nüfusun çocuklarının, torunlarının bugünkü kaygılarına neden olan o günlerin hikayesi:
Yunan ordusunun dinlenmek üzere Sarı Kışla’da geçirdiği 5-10 gün zarfında Türk ve Müslüman tabanın Rum diyarlarından İzmir’e göçmen olarak gelen 90 bin kişilik nüfusun büyük kısmı günlerini, kışlanın önünde evlerine gitmeksizin gece gündüzü orada geçirmişler. Hepsinin sorduğu tek bir sual varmış: “Daha önce gittiğimiz yerlerden buralara geldik. Buralardan nerelere gidebiliriz? Gidecek başka bir yer kaldı mı? Biz ne olacağız? Çoluğumuz çocuğumuz ne olacak?”
Nihayet bir gün beklenen son gelmiş: Sarı Kışla’nın kapıları açılmış.
Başta yine Efsun Alayı, Yunan Ordusu Anadolu’yu işgal etmek üzere İzmir’in Kordonboyu’ndan ilerlemeye başlamış.
Ancak Müslüman tabanın arasından bu ilerleyiş Karşıyaka-Konak Vapur İskelesi’ne kadar sürmüş. Müslüman göçmen taban arasında kahveci Giritli Aziz Ağa ve kendi kahvesinden tanıdığı gazeteci Hasan Tahsin de varmış.
Efsun Alayı Konak Vapur İskelesi’ne ulaştığında, gazeteci Hasan Tahsin silahını ateşlemiş ve Efsun Alayı’nın bayraktarını, Yunan Bayrağı ile birlikte alaşağı etmiş. Derken başka ateş edenler de olmuş. Yunan birlikleri bozguna uğramış bir şekilde tekrar Sarı Kışla’ya çekilip kapıları kapatmışlar.

Haberin Devamı

Geçen hafta en çok konuşulan haber

 GEÇTİĞİMİZ pazar günü Hürriyet Ege’de okunup üzerinde en çok konuşulan haberlerden biri, DHA’dan Mustafa Oğuz’un hazırladığı “Tuvalette sınıfta kaldık” haberiydi.
Aslında haber, gazetenin birinci sayfasında sadece üç kelimelik küçücük bir anonsla yer almıştı. Sayfanın yarısını doğal olarak o akşam oynanacak Pınar KSK’nin belki de Avrupa şampiyonu olacağı basketbol final maçı haberi kaplıyordu. Ama tuvalet konusu o kadar çok kişinin ortak sıkıntısıymış ki, sadece benim çevremde, farklı yaş gruplarından pek çok kişinin en çok konuştukları haberlerden biri oldu.
Bir ucu Alsancak Limanı’nda diğer ucu Pasaport’ta biten Kordon’da, sadece turistlerin değil, İzmirlilerin de tuvalet için gidecek yer bulamamaları gerçekten büyük bir eksiklik. Gemilerden inen çoğu orta yaş ve üzeri yabancı turistlerin tuvalet ihtiyaçları için iki büklüm dolaşmaları ise turizm kenti iddiasındaki İzmir’e hiç yakışmıyor. Aslında günümüz teknolojisinde çözümü çok basit sorunlar bunlar. Yeter ki böyle basit ihtiyaçların insanların günlük yaşamındaki önemine dikkat edilsin. Artık on binlerce kişinin toplandığı miting alanlarındaki ihtiyacı bile karşılayabilen modern tuvaletler var.
Ayrıca, insanların ihtiyaçlarını gidermek için her turnikeden geçişte 1 lira attıklarını unutmayalım. Özellikle turizm sezonunda modern tuvaletler büyük bir gelir kaynağı olabilir.

Haberin Devamı

Girit mübadilinden mektup var

 

Yazarın Tüm Yazıları