Dışarıdaki değil içerideki yangına bak

BÜTÜN dikkatler dışarıya, Mısır’a, Suriye’ye, Irak’a çevrilmişken; Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, içeride ekonominin fay hatlarında içten içe artan gerilime dikkat çekti. Eğer Türkiye’nin en büyük sanayi odası başkanlarından biri, aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği gibi 1.5 milyon üyeli dev bir kuruluşun başkan yardımcısı uyarıda bulunuyorsa bunun çok ciddiye alınması gerekir. Sanayici, işadamı, tüccar, esnaf üyeleri aracılığıyla ekonominin nabzını anlık tutabilen oda ve borsalar bir uyarıda bulunuyorsa, bunun arkasında politik komplolar aramak ülke ekonomisine zarar vermekten başka işe yaramaz.

Haberin Devamı

Türkiye’nin 3-4 ay öncesinden çok farklı olduğunu söyleyen Yorgancılar, “Büyüme, dış ticaret, işsizlik, enflasyon, faiz oranları, döviz kurları gibi temel ekonomik göstergelerde yaşanan gelişmeler Türkiye’nin 3-4 ay öncesinden çok farklı bir iklimde bulunduğunu ortaya koymaktadır. Değişen ve zorlaşan iklime rağmen ekonomiyi hala gündemin ikinci, hatta üçüncü sırasında tutmak ekonomik birimlerde algı ve önlem gecikmesi yaratabilir. Bu da telafisi imkansız maliyetleri ekonominin sırtına yükleyebilir” uyarısı yapıyor.

İşin doğrusu, özel sektörden gelen bu uyarılar, Bakan Ali Babacan’ın, “ABD Merkez Bankası FED’in uygulayacağı politikalara hazırız” açıklamalarına şüpheyle bakmamıza yol açıyor.

Kur yürek hoplatıyor

BİR gerçeğe işaret etmek gerek. Döviz kurlarındaki her dalgalanma sanayicinin, işadamının yüreğini hoplatıyor. AK Parti iktidarının ilk yıllarında özel sektörün dış borç miktarı 38 milyar dolar iken, geçen sürede tam 200 milyar dolar artarak 238 milyar dolara ulaşmış durumda. Her ne kadar hükümet IMF’ye olan 23 milyar dolar borcu sıfırladığı için övünse de, aynı dönemde özel sektörün borçlarının 5 kat artması bir gün tüm ekonomiyi etkileyecek baş ağrıları yaratabilir.

Haberin Devamı

Türk girişimciler son 10 yılda dünyadaki para bolluğunun yarattığı dalganın üzerine binen Türk ekonomisiyle birlikte rahatlıkla borçlanarak yatırım patlamaları yaptı. Ama şimdi dünyanın hali değişti. Büyüme açısından zor yıllar geliyor. İşin uzmanlarının analizlerine göre önce ABD Merkez Bankası’nın 3-4 yıla yayarak atacağı adımlar bizi de etkileyecek. FED, muhtemelen birkaç ay içinde, 2012 sonundan itibaren her ay piyasaya sürdüğü ek para miktarını azaltacak ve 2014 ortalarında sıfırlayacak. Ardından 2015 sonu gibi faiz artırımına başlaması bekleniyor. Faiz artırımıyla birlikte eskiden piyasaya sürdüğü parayı çekecek. Bu ortamda Türkiye’de de faiz yükseleceğinden, 2007 ve önceki birkaç yıl ile 2010’un tümü ve 2011’in ikinci yarısında küresel para bolluğunun etkisi ile yakalanan yüksek büyüme oranlarını bir daha bulmak çok zor olacak.

Haberin Devamı

Arap dolarına güven olmaz

ASLINDA bunlar, küresel krizin başlamasından beri eninde sonunda gerçekleşmesi beklenen senaryolardı. Türkiye’ye kaynak akışının kesilmesi, hatta içerideki sıcak paranın geçtiğimiz aylarda olduğu gibi fırsat buldukça dışarıya kaçması döviz kuru ve faiz başta olmak üzere birçok alanda istikrarsızlık demek. Belki Bakan Babacan, Katar ve Suudi Arabistan gibi petrol zenginlerinden Türkiye’ye gelecek kaynaklara güvenerek hazır olduklarını söylüyordur. Ama son zamanlarda Mısır politikasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Suudi Arabistan Kralı ve Katar’ın çok ayrı tellerden çaldığını göz önüne alırsak Arap dolarlarına ne kadar güvenilebileceğimiz de soru işareti yaratır. Tam 238 milyar dolar dış borcu olan sanayicilerin gelişmelerden rahatsız olup, artık gündemin birinci sırasına dışarıda olup bitenlerini değil, ekonominin alınmasını istemeleri çok normal.

Yazarın Tüm Yazıları