Çivisi çıkan dünyada Atatürk

Haberin Devamı

ATATÜRK’ü anma törenlerinde halkın coşkusu göz kamaştırdı.

Son yıllarda 10 Kasım törenleri, Cumhuriyet bayramları Atatürk’ün yarattığı Türkiye’yi kaybetme kaygısına kapılan halkın yoğun katılımıyla simge gösterilere dönüştü. Bu yıl Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan’ın farklı yaklaşımıyla törenlere renk katıp, onbinlerce kişiyi sahile döken su perdesi organizasyonu ise İzmir’de coşkuyu daha da artırdı.


Ölümünün üzerinden 75 yıl geçmesine rağmen hala milyonlarca kişiyi peşinde sürükleyebilen bir lider bugüne kadar dünyada görülmedi. Bu büyük sevginin nedenini bence en güzel anlatanlardan biri, her kitabı uluslararası satış rekorları kıran bir yazar. Adı Amin Maalouf. İkiz Kuleler’e yapılan saldırıdan sonra İslam dünyası ve Batı ilişkilerini analiz eden ‘Çivisi Çıkmış Dünya’ adlı kitabıyla satış rekorları kıran Maalouf, ‘Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri’, ‘Semerkant’, ‘Afrikalı Leo’, ‘Tanyos Kayası’ gibi artık dünya klasikleri arasında kabul edilen kitaplarıyla çağın en önde gelen yazarlarından.

Haberin Devamı


‘Çivisi Çıkmış Dünya’da insanlığın tarihinde eşine rastlanmayan yeni tehlikelerle karşı karşıya olduğunu, yakın gelecekte küresel çözümler bulunmazsa uygarlığımızı büyük ve güzel kılan şeylerden hiçbir kalmayacağını öne süren Amin Maalouf, bu ünlü eserinde Atatürk’e özel bir bölüm ayırmıştı. Dünyanın bugün geldiği noktayı analize Atatürk’ü ve Mısır’ın ünlü devlet başkanı Nasır’ı incelemekle başlayan Maalouf’un Büyük Önder hakkında yazdıklarından kısa bir özet vereceğim. Amin Maalouf’un aşağıdaki sözleri 75 yıl sonra milyonların neden hala onun etrafında toplandığı çok iyi anlatıyor. Bakın neler demiş ünlü yazar, ‘Çivisi Çıkmış Dünya’ adlı kitabında...

Çivisi çıkan dünyada Atatürk

Amin Maalouf, Ata’yı anlatıyor

“ÖZEL, hem de çok özel, hatta belki de İslam aleminde bir eşine daha rastlanmamış bir örnekten, halkını yıkımdan kurtarmayı başarmış, bu yüzden de savaşçı meşruiyetini hak etmiş, böylesi bir kozun ne kadar güçlü olabileceğini ve ondan nasıl yararlanılabileceğini açıkça göstermiş bir önderden, Atatürk’ten söz etmek istiyorum.

Haberin Devamı


Birinci Dünya Savaşı’nın ertesinde, bugünkü Türkiye toprakları çeşitli itilaf orduları arasında paylaşılırken ve Versailles’da ya da Serve’de toplanan Batılı güçler duygusuz biçimde insanlara ve topraklara sahip olurken, ordusunun bu subayı galiplere hayır deme cesaretini göstermiştir.


Bu ender rastlanan durum -söylemek istediğim, hem yenilmez olarak ün salmış düşmanlarına direnip gözü pekliğini sergilemesi, hem de bu savaşımdan galip çıkması– onun meşruiyet kazanmasına yol açmıştır. Kısa süre içinde ulusunun kurucusu konumuna gelen eski subayın Türkiye’yi ve Türkleri istediği gibi yeniden biçimlendirmek için uzun süreli gücü vardır artık.


Halkı da onu izlemiştir. Çok da şikayet etmeden, gelenekleri ve inanışları altüst etmesine izin verilmiştir. Neden? Çünkü halkını tekrar gururlandırmıştır. Halka haysiyetini geri veren kişi ona pek çok şey kabul ettirebilir. Ondan fedakarlıklar, kısıtlamalar isteyebilir ve hatta buyurganca davranabilir; halk yine de onu dinleyecektir, sonsuza dek değil, ama uzun süreliğine. Dine çatsa bile yurttaşları çok da sırtını dönmeyecektir ona.
Siyasette dinin kendisi bir amaç değildir, düşüncelerinden biridir yalnızca; meşruiyet en inançlı olana değil, mücadelesi halkın mücadelesiyle aynı olana verilir.”

Haberin Devamı

Çivisi çıkan dünyada Atatürk

Yazarın Tüm Yazıları