Paylaş
‘‘Aslında Ne Oldu’’ programında konuktum. Konu haberlerin aslına ne olduğuydu. Tablo enteresandı. Haberleri bu hale getirenlerden ikisi, Mehmet Tezkan ve Hakan Aygün, diğerlerini de temsil kabiliyetleriyle oradaydı. Ayrıca haberler yoluyla meşhur olmuş bazı güzide isimler de olay mahallindeydi. Bu durumu eleştiren televizyon yazarlarına bir ‘‘haberci’’ olarak İsmet Berkan dahil olmuştu. Bir de kahveyi eklemem gerekiyor. Uzun süre haberleri öven sonra da eleştiren ve daha sonra da vatandaş olmanın bir unsuru olarak alkışa başlayan kahvedekiler.
Haberlere ne olduğu ve ne olacağı, bir programda çözülecek gibi değil. Uzun bir süreç. Tezkan ve Aygün ikilisi de bunun farkındalar ve tartışmanın devam edeceğini bildirdiler. Üstelik ikinci rauntta haber yöneticilerini bir araya getirmeyi hedefliyorlar.
Aslında Ne Oldu'nun benim için açılış cümlesini Panter Emel lakaplı hanımefendi yaptı. Gözden kaçıranlara hatırlatayım: Ayı, yüz öykü anlatırmış doksan dokuzu armut üzerine. Teşbihte hata olmazdan gidersek hepimiz sorunlara kendi durduğumuz yerden baktık. Tecavüze uğrayan, Çankaya'da soyunan, İsmail Nacar kendi yerinden... Bu önüne geçilmez durum bizim de haberleri tartışırken, bütün bir televizyon dünyası üzerine konuşmamıza, tartışmamıza neden oldu. Benim geçen hafta, Türk sinemasının tartışıldığı programda özellikle Mehmet Tezkan'a eleştirilerim olmuştu. Tutuk tavrından dolayı. Cumartesi akşamı ‘‘canlı’’ haliyle karşımda duran Tezkan'ın, hem tartışma noktalarında hem de yönlendirmede son derece başarılı olduğunu gördüm. Tartışmalar biraz da onun çabasıyla doğru rotayı buldu zaman zaman.
Yaklaşık üç saat süren programın bitiminde Nurseli İdiz, bizim son sözlerimizi tahtaya yazdı. Her özet gibi eksik kalan cümleler oldu bunlar. Benim tartışmalarda hissettiğim reytingin haberler üzerindeki olumsuz etkisi. Bu yüzden Nurseli İdiz'in tahtaya yazdığı cümlemi şöyle değiştirmek istiyorum: Haberler reyting dışı kalsın.
Paylaş