Paylaş
Seçimlerde sonucu belirleyen iki faktör!
Seçimlerde sonucu belirleyen iki temel faktör var. İlki ülkenin gidişatı (özellikle ekonomik gidişat). Eğer seçmenler ülkenin gidişatını pozitif buluyorsa iktidar partisi yüzde 90’nın üstünde bir oranla oyunu koruyor. Bunun tersi de geçerli. Büyük krizlerde iktidarların değişmesi bu yüzden. İkinci faktör ise lider performans algısı. Lideri seçmenler tarafından taktir edilen partilerin oyu artıyor. Şimdi Metropoll verileriyle bu iki faktöre bakalım.
Seçmenler gidişattan hiç bu kadar rahatsız olmamıştı!
Aralık 2011’den beri yapılan periyodik araştırmalara göre seçmenler hiçbir dönemde bu ay olduğu kadar karamsar olmamış. Seçmenlerin yalnıızca dörtte biri ülke iyiye gidiyor diyor. Neredeyse her 3 seçmenden 2’si ise ülke kötüye gidiyor diyor.
Pozitif gidişat algısıyla iktidar partisinin seçimlerde aldığı oy arasındaki paralelliği aşağıdaki grafikte görmek mümkün. Aralık 2011’de ülke iyiye gidiyor diyenlerin oranı yüzde 50’yi geçmiş ve o dönemde yapılan seçimlerde AK Parti benzer seviyede bir oy almıştı. Aynı şekilde Mart 2014’te seçmenlerin yüzde 45’i ülke iyiye gidiyor derken AK Parti benzer oranda oy almıştı. Haziran 2015 seçimleri öncesi yapılan iki ayrı ölçümde seçmenlerin ülke iyiye gidiyor algısıyla ve AK Parti’ye verdiği destek arasında da benzer bir paralellik var.
Aslolan ekonomidir!
Ekonomik gidişatla seçimler arasında çok daha sıkı bir bağ var. Bu konuda daha teknik bir analizi Çağdaş Şirin yapmıştı. Ben burada seçmen algısına odaklanacağım. Aşağıdaki grafikte de gördüğünüz gibi ekonomik gidişatın iyi olduğunu düşünenler ilk defa bu ay yüzde 30’un altına düşmüş durumda. Yılllar itibariyle baktığıızda AK Parti’nin yüzde 44 oy aldığı yerel seçimlerin hemen akabinde yüzde 45 olan ekonomi iyi yönetiliyor algısı Cumhurbaşkanlığı seçiminde yine aynı seviyeyi yakalamış. Ancak Haziran 2014 seçimleri sırasında bu oran yüzde 35 seviyeinde, yani AK Parti’nin aldığı oydan yaklaşık 5 puan daha düşük.
Kılıçdaroğlu Rüzgarı?
Metropoll verilerinde benim en çok ilgimi çeken sonuç liderler arası görev onay makasındaki daralma oldu. Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki görev onay makası ilk defa tek rakama düşmüş durumda—9 puan! Daha da ilginç olan ise Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu arasındaki makasın 5 puana inmiş olması.
Kılıçdaroğlu’nun toplumdan aldığı destekte ciddi artış var
Kılıçdaroğlu genel başkan olduğu aydan itibaren ilk defa seçmenlerin neredeyse üçte birinin desteğini arkasına almış görünüyor. Kılıçdaroğlu’nun görev onayı ile partinin aldığı oy arasındaki makasa da bu noktada dikkat çekmek istiyorum. 2011 genel ve 2014 yerel seçimlerinde CHP’nin aldığı oy ile Kılıçdaroğlu’nun görev onayı arasında neredeyse birebir örtüşme var. Buradaki tek istisna 7 Haziran seçimleri. Orada Kılıçdaroğlu partisinden üç puan yüksek destek almış görünüyor ki bu durum stratejik CHP seçmeninin diğer partilere oy vermiş olabileceğine bir işaret.
İki önemli sonuç!
İlk olarak iktidar seçmenler gidişattan ve ekonomik durumdan son derece şikayetçi ve bu durumdan dolayı iktidara olan desteğini çekebilir. Her 3 AK Partili seçmenden 1’inin de gidişattan ve ekonomiden rahatsız olduğunu bu noktada hatırlatmakta yarar var. Ama akılda tutulması gereken bir diğer önemli nokta seçimlerin tercihler arasında yapıldığı gereğidir. İktidar partisinden şikayetçi olmak seçmenlerin doğrudan diğer partilere gideceği anlamına gelmez.
Son olarak CHP uzun bir aradan sonra ilk defa seçimlere ciddi bir lider avantajı ile giriyor. Parti bu fırsatı iyi değerlendirirse oyunu hiç ummadığı oranda arttırabilir.
Paylaş