Galatasaray’dan daha rahatı yok!

Nihayet beklenen oldu, Galatasaray tribüne çıktı. “Tribüne çıkmanın” meali şu oluyor.

Avrupa’dan bir “katılmama cezası” gelmese bile Şampiyonlar Ligi’ne gidemeyecek.

Ceza gelirse Avrupa Ligi’ne de gidemeyecek.Mali kaynakları tırpan yiyecek. Megalomanisini tribünlere sığdırdığı zaman kendisini “en büyük” diye tarif eden taraftarın eline bakacak.

İki sezondur yarı yarıya ancak dolabilen tribünlere bakıp o taraftarın cömertliğini(!) hesaplayabiliyoruz.


İki üç senede bir 40 futbolcu transfer edip, bunun 39’unu geri gönderen ve milyonlarca Euro zarara uğrayan kulübün “bir şampiyonluklarına bir de harcadığı paralara” bakın.

Hemen hemen her şampiyonluk, bir stadyum parasına mâl olmuş.

Galatasaray yönetimi transfere harcayacağı parayı emlake yatırsaydı bugün Arena gibi üç stadyumu daha olurdu. Onları kiralar, parasını “çakma yıldızlara” dağıtırdı.

BURAK SORUNU

“Çakma yıldızlar” lafını ettikten sonra paragrafa Burak’la başlamak istemezdim ama güncellik hali onu öne çıkardı. Müşterisi varmış. West Ham altı milyon Euro veriyormuş.

Saniye düşünmem, veririm. Hem seyirci ıslıkladığı için saha içinde tribünlere trip atan Burak’a da kendini dünyaya kanıtlama(!) fırsatı vermiş olurum.

Ayağına atılan pası kontrol etmeye çalışırken topu beş metre sektiren bir forvete İngiliz seyircisinin ne kadar tahammül edebileceğini gitsin, yerinde görsün bakalım.

Hayat Burak’a harika bir şans verdi. Burak kendini geliştirme adına bir cırtım gidemedi. Beş yıl önceki topla buluşma hali neyse beş yıl sonrası da o. Ayrıca niye geliştirsin ki?

Galatasaray’ı beş yıllık kötü futbol için 15 milyon Euro’ya mukavele ile bağlamış. Üstelik bizim 15 milyon Euro vergisizdir. 

Bu paranın kemiksiz hali İngiltere’nin otuz milyon Euro’sundan bile fazla para eder ki bence Burak’ı dövseler bile gitmez. Kendi kalibresini en iyi o bilir. 

İyi golcü ile çakması arasındaki farkı seyirci de keşfetti. Bu sezon Türkiye Süper Ligi seçkin hücum oyuncuları ile dolu. Eto’o, Gomez, Fernandao, Robin van Persie, Sneijder, Podolski gibi dünya markaları var.

Parası olmayanı bile Kweuke, Rodallega, Necid, N’Diaye gibilerini bulmuş. Seyirci bakıyor, hepsi de bizim milli golcülerden iyi.

Umut ile Burak sıralamada yerli imalat golcülerden Eren Derdiyok, Emre Güral ve Mehmet Batdal’ın bile gerisinde. Basar ıslığı tabii.

OTOPSi YAPTIK

Başakşehir’de oynayan Mehmet Batdal’ı hayretle, takdirle izliyorum. 1,95’lik futbolcu, Galatasaray’a getirildiğinde haline bakıp “menajer - fırıldak işbirliğinin” günahını almıştım.

Çocuk kendini beş yılda öyle bir geliştirdi ki şu anda yerli golcülerin en kıymetlilerinden. Bizim çakma yıldızlar kendilerine Lamborghini veya Maserati beğenmekle meşgulken demek ki Mehmet Batdal çalışmış. Yolu açık olsun.

Fiili iflasını gizleyen, biri ne zaman bu konuyu açsa Riva’daki arazisini gösteren Galatasaray’ı nasıl bir sarmala almışlarsa diğer takımların futbolcularının diline düşmüş.

“Galatasaray’da açlık sınırı iki milyon” lafı boşa çıkarılmamış.
Seyirci bunun farkında.

endisine “dünya yıldızı” diye sunulanların sıradan, bilemedin sıradanın bir tık üzeri topçular olduğunu biliyor. Ona isyan edip, Burak’a patlıyor.

Maraton programı da âdeti veçhile “Burak sorununu” ameliyat masasına yatırıyor. Pazar günü yapılan otopsinin sonucu “Orta saha Burak’a top attı da o mu gol yapmadı?” şeklinde çıktı ki elhâk doğrudur.

Üç hafta önceki Maraton’u hatırlatalım. Islıklanma sırası Selçuk’a geldiğinde aynı ekip yine acilen bir otopsi yapıp, tutanak tutmuştu:

“Selçuk’u eleştirenler futbolu bilmiyor. Selçuk gibisi Avrupa’da bile parmakla gösteriliyor.”

Eee!! Seyirci de haklı olarak ıslıkla soruyor:
“Selçuk o kadar iyiyse, onun ayağına bakan Burak niye gol atamıyor?”

Böyle diye diye Osmanlı maçına kadar geldik. Mustafa Denizli son umut ışığıydı. Takımın sınırlı kapasitesi onun da elini kolunu bağladı.

Osmanlıspor maçında sahada Sabri’den başka ayakta durabilen isim kalmamıştı. Diğer çakma yıldızlar dururken Sabri’ye alternatif arayan Galatasaray aklının hikmetini oturun sual edin.

Bir de iki haftalık transfer Donk’u nasıl kendilerine benzettiklerini sorun.