İhracatçının elini rahatlatacak 4 talep

İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, çarşamba günü yapılan nisan ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda kürsüden şöyle seslendi:

Haberin Devamı

“Amerika Birleşik Devletleri’nin diğer ülkelere yönelik açıkladığı yeni gümrük tarifelerinin küresel pazara etkilerinin doğru şekilde analiz edilmesinin; pazar özelinde ortaya konulacak özgün stratejiler ile hareket edilmesinin ülkemizi öne çıkaracağını düşünüyoruz.”

İhracatçının elini rahatlatacak 4 talep

Türkiye’yi de kapsayan ek gümrük tarifesinin yüzde 10 ile sınırlı kaldığına dikkat çekti ve devam etti Özgener:

“Mevcut ekonomik şartlarda üretim ve istihdam maliyetlerinin yüksek olduğunu, bunun da rekabetçiliğimizi olumsuz etkilediğini göz ardı etmemeliyiz.”

Özgener ayrıca, 2025 yılı ikinci çeyreğinde ekonominin yavaşlamasını beklediklerini ifade ederek önemli bir noktanın da altını çizdi:

Haberin Devamı

“Bu şartlar altında ekonominin yavaşlamasının enflasyonun gerilemesini destekleyici bir güçte olup olmayacağı sorusu önem taşıyor. Mayıs ayı sonunda açıklanacak ülkemiz 2025 yılı birinci çeyrek büyümesinin 2024 yılı dördüncü çeyrek ile eşdeğer olacağını öncü veriler bize gösteriyor. Ekonomik büyüme halen yurtiçi tüketimden kaynaklanırken, üretim ve ihracattan yeterince destek alınamıyor. 2025 yılı birinci çeyrekte enflasyon düşüş ivmesinde ve beklentilerinde beklenen iyileşmenin olmadığını değerlendiriyoruz.”

HEDEF REKABETÇİ OLMAK

Özgener’in meclis kürsüsünden dile getirdiği görüşler iş dünyasının bir numaralı gündemini yansıtıyor. Son dönemde hangi ihracatçıyla konuşsak, ihracattaki potansiyelin daha iyi değerlendirilmesi için rekabet açısından iyileşmemiz gerektiğine dikkat çekiyor. O zaman gelin, bir durum tespiti yapalım.

Merkez Bankası enflasyonla mücadelede kur istikrarının önemli olduğu görüşünde ve dolar kurunun aylık ortalama yüzde 2.5’tan fazla değer kazanmasına engel oluyor. Son dönemde Merkez Bankası rezervinden yapılan satışların en büyük nedeni de bu.

Kurdaki bu istikrarlı tabloya karşın ihracatçının maliyeti her geçen gün artıyor. Hem işçilik hem de enflasyon nedeniyle ham madde başta olmak üzere girdi maliyetlerindeki artış, üretimi daha masraflı hale getiriyor. Şimdi ihracatçı geçen yıl 100 dolara sattığı bir ürünü yine 100 dolara satsa kârından feragat etmek zorunda. Zam yapsa diğer ülkelerin ihracatçılarıyla rekabet etme şansı yok. İşte bu açmaz, ihracatçının belini büküyor.

Haberin Devamı

NASIL DESTEKLENEBİLİR

Merkez Bankası kur politikasını kısa vadede değiştirmeyeceğine göre acaba ihracatçının bu dönemi aşmasında işlerini kolaylaştırmak için birtakım adımlar atılabilir mi? Örneğin, maliyetleri düşürmek için işçilik maliyetlerini düşürecek bazı teşvikler verilebilir mi? İhracat artığında devleti zarara uğratmayacak şekilde bazı vergi avantajları sağlanabilir mi? Şirketlere kredi imkânı kolaylaştırılıp daha ucuz maliyetli finansman desteği sağlanabilir mi?

Dün ihracatçıların taleplerini bizzat Mahmut Özgener’e sordum. İhracatçıların koşullarını iyileştirebilecek özetle dört düzenleme önerisi iletti:

- İhracatçının sermayesinin eridiği bu devirde baskılanan kur dolayısıyla firmaların yurtdışı kaynaklı dövizlerinin Türk Lirası’na dönüşüm desteğinin yüzde 2’den yüzde 5’e çıkarılması.

Haberin Devamı

İhracatçının elini rahatlatacak 4 talep

- İhracatçılarımızın faydalandığı reeskont kredilerinin tutarının artırılması ve bu kredilere erişimin kolaylaştırılması, bununla birlikte kredilerin özellikle ihracata yeni başlayan ve yeni pazarlar arayan mikro, küçük ve orta boylu işletmeler tarafından daha fazla kullandırılması.

- Bu devirde ihracatçının özellikle de ithalata dayalı ihracat yapan firmaların biraz nefes almasını sağlamak amacıyla ihracatçıların yüzde 25 olan döviz bozdurma mecburiyetinin tamamen kaldırılması.

 Avrupa Birliği ile bir türlü sonuca bağlanamayan Gümrük Birliği’nin güncellenmesi görüşmelerinin en kısa zamanda sonuçlandırılması ve AB’nin diğer ülkelerle yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmaları’na Türkiye’nin de dahil edilmesi.

Haberin Devamı

İZMİR’İN İNCİRALTI PLANI

İZTO Başkanı Özgener’in çarşamba günü yaptığı konuşmanın önemli başlıklarından biri de İzmir İnciraltı planı oldu. İzmir’de yüzde 70’i Balçova, yüzde 30’u Narllıdere ilçelerinin sınırlarında yer alan yaklaşık 700 hektarlık tarımsal alanın yapılaşmaya açılması mahkeme tarafından iki defa iptal edilmişti. Bakanlığın imar planının onaylandığı haberi İzmir’de tartışma yarattı. CHP’li Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit’in karar için ‘müjde’ mesajı yayınlaması ve Bakan Kurum’a teşekkür etmesi siyasi tartışmaları alevlendirirken, İZTO Başkanı Mahmut Özgener, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Sağlık turizminin, kentimizin nitelikli bir turizm modeli oluşturmasına ve sürdürülebilir yatırım çekebilmesine önemli katkı sunacağını düşünüyoruz. Daha önce de çeşitli platformlarda dile getirdiğimiz üzere; İnciraltı’nın bu vizyon doğrultusunda sağlık turizmine kazandırılmasını önemsediğimizi ve desteklediğimizi tekrarlamak istiyoruz. Bu projenin hayata geçmesiyle kentimiz, sağlık turizmi alanı başta olmak üzere eğitim, spor, sosyal donatı ve yeşil alanı kapsayacak şekilde 2 milyon 200 bin metrekare yer kazanacak.”

Haberin Devamı

Özgener, henüz proje planları açıklanmadan gelen eleştirileri doğru bulmadıklarını da söyledi. Umarım İzmir uzlaşmayla tarım ve çevre hassasiyetleri de göz önüne alınarak en doğru projeye karar verir.

Yazarın Tüm Yazıları