Paylaş
Osman Enfiyecizade ve Rüya Evren bana Vivaldi ve Chopin’in doğum günlerini hatırlattılar.
Barok dönemin en üretken bestecilerinden biridir Vivaldi... 63 yıllık yaşamına yaklaşık 46 opera ve “Konçertoların Babası” unvanına layık görülmesini sağlayan 500 konçerto sığdırmıştır.
Usta bestecinin kaleminden çıkmış “4 Mevsim” günümüzde neredeyse en çok çalınan klasik müzik eseri olma özelliğine sahiptir.
Eşsiz dehası kelimelerle ifade edilemeyen bu büyük besteci, kendi çağında kötü sağlık durumunu hiçe sayarak beyhude bir şekilde uluslararası saygınlık kazanmak için yurtdışı seyahatlere çıkmıştır.
Ve onun hakkındaki en çarpıcı bilgi ise kendisinin bir rahip olması ve sıra dışı kızıl saç rengi sebebiyle “Kızıl Rahip” olarak anılmasıdır.
Ve acı olan ise tüm büyük besteciler gibi 1741’de Viyana’da yoksul ve yalnız bir şekilde fani dünyadan ayrılmıştır.
19. yüzyılda tamamen unutulan ama 20. yüzyılın eserleriyle vazgeçilmezi olan büyük usta, iyi ki doğmuşsun.
Klasikçilerin en romantiği Chopin
Bugünlerde 212. yaşını kutladığımız Chopin müzikal milliyetçiliği ile Polonya’nın en tanınmış evladı olarak adını klasik müzik tarihine altın harfler yazdırmıştır. Onu müziğini bir dönem ile sınırlamak aslında haksızlıktır.
Bir piyanist olarak standart klasik müzik eğitimi almamış olması onun benzersiz kılan en büyük özelliğidir. Bestelerindeki piyanoya şarkı söyletme becerisi onun opera ve Bel Canto’ya olan hakimiyetinden gelmekte olup, onu her daim çağdaşlarından daha öne çıkarmaktadır. Hayat Chopin sevenlerin yanındadır ne de olsa... İyi ki doğmuşsun romantik usta.
Yaşasın yayıncı buluşmaları
Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği tarafından İstanbul’un bir telif marketi haline dönüşebilmesi için “Uluslararası İstanbul Yayımcılık Profesyonel Buluşmaları” 7 yıldır düzenleniyor.
Geçen hafta hibrit modelle program başarıyla tamamlandı.
Her yıl düzenlenen etkinlikte Türk edebiyatına yaptıkları katkıdan dolayı İstanbul Valiliği, İstanbul Ticaret Odası ve Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu’nun destekleriyle “İstanbul Telif Ödülleri” de veriliyor. Bu yıl ödüller Makedonya, Lübnan, Ukrayna, Gürcistan ve Almanya’dan yayıncılar arasında paylaştırıldı.
Geçen yılın kazananlarından Yunanistan’ın önemli yayıncılarından Vakxikon Publications pandemi nedeniyle ödülünü alamamıştı. Bu yıl ödülü teslim alan Nestoras Poulakos ve Stratos Prousalis’in işte özel notları:
“Bu ödül iki ülke arasındaki kopmaz birliğin bir göstergesi niteliğinde. Bir yıl gecikmeyle ödülümüze kavuştuğumuz için mutluyuz. Bizi daha çok üretmek, Türk edebiyatını daha çok yaymak için şevklendiren bu ödül için yöneticilere minnettarız.”
Nahid Sırrı Örik kitapları Everest’te
Everest büyük usta Nahid Sırrı Örik’in tüm kitaplarını okurlarla buluşturuyor. Özellikle “Kıskanmak”ın yeniden yayınlanıyor olması haberine çok sevindim! Örik’in “Kıskanmak” romanında olayların ve karakterlerin temel meselesi, en yoğun haliyle yaşanan bir duygudur:
Bir kız kardeşin ağabeyine duyduğu kıskançlık. “Kıskanmak” 1946’da, kitap halinde ilk basıldığında, basında çıkan bazı değerlendirmelerde hem beğenilmiş hem de karakterleri aykırı bulunarak yadırganmıştı.
Aradan geçen zaman, karakterlerin işlenişinin özgün ve büyük bir yeteneğe işaret ettiğini ispatladı.
Farklı yapıtlarında “Çünki insan kalbinde çok gizli, çok kirli, çok korkunç köşeler bulunur” ya da “Fazla normal insanlarla meşgul olmaktan da hazzetmem” diye yazmış olan Nahid Sırrı Örik, sıradan görünümlerin ardındaki karmaşayı, aykırılığı, çizgi dışılığı sezmenin ve bunu roman kişilerinin tavır ve faaliyetlerinde resmedip geliştirmenin ustasıdır.
Yitik Ülke Yayınları’nda nisan kitapları
Altay Öktem - “Filler Çapraz Gider”
Bütün erkeklerin Kerim, kadınların Leman olduğu tuhaf bir dünyayı, yalın bir dille anlatmış Altay Öktem. Bu roman, bir çeşit yalnızlaşma manifestosu. Romanda metinler arası ilişkilerin kullanılması, yer yer öykü, tiyatro ve fotoğraf tekniklerinden yararlanılması bizi, 90’lı yıllarda kaleme alınan bu romanın farklı katmanlarını da keşfetmeye zorluyor. Uzun süredir baskısı olmayan kitap yeniden basıldı!
Serkan Türk-“Elemlerin Nefesi”
Elemlerin Nefesi”, yazar-öykücü-şair Serkan Türk’ün yeni şiirlerini bir araya getiriyor. “Ausgang” adlı ilk romanıyla oldukça iyi bir çıkış yapan Türk, öykülerinde ve romanlarında da şiirsel bir dile sahip.
Kadir Aydemir- “Otların Kalbi”
Kadir Aydemir’in yeni kitabı “Otların Kalbi”, şairin 50 yeni haikusunu bir araya getiriyor.
Haiku, dünya edebiyatında bilinen en kısa metin biçimlerinin başında geliyor. Aydemir’in haikularından biri, AB-Japonya NewSpace2060 Uluslararası Resimli Haiku Yarışması’nı kazandı ve şiir bir uzay mekiği ile uzaya gönderildi. “Otların Kalbi”, naif yapısıyla doğanın ve insanın ruhuna seslenen güçlü bir esinti...
Kim ne okuyor?
◊ CNNTürk editörü yazar Şafak Altun, Onur Akhan’ın “Kafamdaki Karıncalar” adlı romanını okuyor.
◊ Yazar Başak Sayan, Jasmin Lee Cori’nin “Anne’nin Duygusal Yokluğu” adlı kitabını okuyor.
◊ İlkokul 3. sınıf öğrencisi Aren Kemal Durmaz, Paulo Coelho’nun “Okçu’nun Yolu’nu” okuyor.
◊ İletişimci Pelin Çolak, Ahmet Ümit’in “Kayıp Tanrılar Ülkesi” adlı romanını okuyor.
Paylaş