Paylaş
Deprem oldu.
Orman yangını, otel faciası yaşandı.
Hortum çıktı.
Tsunami İzmir’i vurdu.
Salgın, pandemi üstümüzden geçti.
Sel felaketi Batı Karadeniz’i aldı...
Ne kaldı?
Kala kala volkanik patlama ve dünya savaşı...
Yanardağ burnumuzun dibinde fokurduyor: Ege, Santorini adası...
Dünya savaşına da
ramak kaldı bence;
“bir telefonla barışı getireceğini iddia eden” Donald Trump da
elinden geleni ardına koymuyor.
Arkadaş ne nesilmişiz!
Dizlerim mosmor, genzimde bir sızı...
İbrahim Selim’e konuk olan şarkıcı Gülşen çamaşır suyu tutkusunu anlattı:
“Evi ben temizliyorum. Temizlikçim hiç olmadı. Kimsenin yaptığını da beğenmiyorum. Yerde sürünmekten dizlerim mosmor. Her sabah lavaboları çamaşır suyuyla yıkıyorum. En önemli konserimin olduğu gün bile evi temizleyip çıkıyorum...”
Yardımcı kadın almaması çok ilginç geldi bana.
Sahne kıyafetleri içinde görmeye alışık olduğumuz Gülşen’i gözümde canlandıramadım o halde.
Yani Gülşen konsere geç falan çıkarsa, bilin ki evde fayansları kırklıyor klorak ile.
Tanyeli ve dostları BGM’de
Uzun süredir kanserle mücadele eden Tanyeli için sanatçı dostları seferber oldu; 12 Şubat’ta Bostancı Gösteri Merkezi’nde bir yardım gecesi düzenliyorlar: “Tanyeli İçin Kalplerimiz Bir Olsun”...
Sunuculuğunu Çağla Şıkel ve Saba Tümer’in yapacağı etkinlikte Yıldız Tilbe, Hakan Altun, Zara, Behzat Gerçeker ve ENBE orkestrası sahne alacak.
Emeği geçen herkesin eline sağlık, bize düşen de gidip bu güzel ortamda yerimizi almak...
Köri kokusu buraya kadar geldi
Ünlüler Hindistan’da sokak satıcı olsalardı nasıl görünürlerdi?
Üşenmemişler İbrahim Tatlıses, Demet Akalın, Serdar Ortaç gibi isimleri fotoşopla Hintli tezgâhtar kılığına sokmuşlar.
En komiği Bülent Ersoy olmuş tabii. Köri kokusu bakınca bile boğazınızı yakıyor.
İbrahim Tatlıses pek olmamış.
Değişiklik yok yani, “Pencap’ta Oxford vardı da biz mi okumadık...”
Demet Akalın başarısız.
Hiçbir şey satamamış, bütün yemekler tezgâhta duruyor.
Zaten konsepti karıştırmış gibi bir hali var.
İneklerin kutsal sayıldığı Hindistan’da sanki kurban bayramıymış da alnına kan sürmüşler gibi...
AÇIK HAVA TIMARHANESİNDE BUGÜN
Şarkıyı yapan tu kaka peki indirip dinleyen yüzbinler?
Survivor Turabi’nin İngilizce-arabesk tarzında yaptığı “Wine Me, Dine Me” adlı “muhteşem esere”, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın girişimiyle erişim engeli getirildi.
Ama müstehcen sözleriyle kadınları aşağılayan şarkı, erişim engeli gelene kadarki üç günlük süre zarfında 1 milyon 700 bin kez seyredilmiş oldu.
Kabahat sadece Turabi’nin mi, bilmiyorum.
Yani koştura koştura şarkıyı indiren 1 milyon kişi sütten çıkmış ak kaşık mı, hiç emin değilim.
Paylaş