Paylaş
Hayatı hakkında şaşırtıcı ayrıntılar var.
Mesela Miami’den ev almasının nedeni “Miami Vice” dizisiymiş.
O kadar iyi takip edermiş ki, evi aldığı zaman şehri çoktan sokak sokak biliyormuş. Halbuki “genç Sibel’den” daha alaturka, atıyorum “Çalıkuşu” falan gibi bir dizi bekliyor insan.
Uçağa ilk kez, babasıyla 3 ay çalışmak için gittiği Viyana dönüşü binmiş.
Demek gidiş karayoluyla.
İlk sahneye çıktığında yaşı küçük diye Maksim Gazinosu kapatılmış, çare olarak yaşını 6 yıl büyütmüşler.
Gençken büyük gösterdiği için sonradan başa bela olmuş o ekstra yaşlar; mahkeme kararıyla tekrar küçülttürmüş.
“Kılıf mı uyduruyor” diye kurt düşmüyor değil insanın içine...
Başka ilginç bir nokta da kazandığı ilk parayla beş katlı apartman alması.
Apartmanın altı da dükkân.
O zamanlar mülkler ucuzmuş Karagümrük’te. Bu da çok ilginç mesela.
Parayı bulmuş ama gayrimenkul yatırım yarıçapı, doğup büyüdüğü Karagümrük kadar henüz. Bebek’ten bir daire yerine Karagümrük’ten apartman... Henüz Miami’ler falan çok uzak.
Ayrıca kariyerine dansöz olarak başlamıştı. Kazandığı ilk para bu işten muhtemelen.
Nükhet Duru’nun kendisini Maksim ekibine kazandırdığı dönemi kastediyor olmalı.
Nasıl bir ilk paraysa apartman alabilmiş. Herhalde sezonluk transfer ücreti falan. Çünkü daha önce Galata Kulesi gibi yerlerde çıkıyormuş.
Yine de çok iyi para değil mi? Ucuz mucuz! Bugün hangi meslekte kazanılan ilk parayla apartman alınabiliyor?
Günümüzde millet ömrü billah çalışıp bir dairelik tazminat bile alamıyor.
“Ayna”dan 1 iyi, 1 kötü haber
◊ İyi haber: Nicedir kurak ve çorak “kurgu” alemine gökten bir serin yaz yağmuru gibi düştü “Black Mirror” dizisinin yedinci sezonu. Bu türün meraklıları o kadar susuz kalmıştık ki. Bir seferde fondip yapıp içtim resmen. Şu kadarını söyleyeyim; beklentiyi çok yüksek tutmamak lazım. Sağlık sistemi üzerinden sağlam bir kapitalizm eleştirisi var mesela. Bir çeşit distopik “Kaşağı”. Geçmiş sezonlar hatırına kabul.
◊ Kötü haber: Ama üçüncü bölüm olan “Hotel Reverie” için sıkıcı bile denebilir. Şahane bir konu çıkabilecekken lüzumsuz uzunlukta, ittirme bir aşk hikâyesi. Distopik bir “Ah Belinda”. Geçmiş sezonlar hatırına bile olmaz. Gece gece sinirleniyor insan.
2 gülümseten anı
◊ “Zalim” şarkısıyla ilk meşhur olduğunda Yalın henüz klip çekmemiş, yüzü bilinmiyor. Bindiği bir takside bu şarkı çalıyor. Şoför radyonun sesini açıp Yalın’a “Bu kızı çok seviyorum” diyor. Çok bozulan Yalın “Çek sağa, çek sağa” deyip arabadan iniyor. Hemen klip yapılmasını istiyor. Klip, normalde planlanandan önce çekilmiş...
◊ Volkan-Zeynep Demirel çiftinin üçüncü kızları oldu, Allah analı babalı büyütsün.
Zeynep Demirel, üçüncüyü haber aldığında en büyük çocuğun verdiği tepkiyi anlattı.
Büyük kız iki numarayı göstererek ağlamaya başlamış: “Bundan ne hayır gördün ki bir tane daha doğuruyorsun?”
Paylaş