Paylaş
Yangın üzerine kadının biri TikTok’ta yayın açmış, “Ben zenginlere ağlamıyorum. 38 bin lira otele para ver, havanı at, sonra da... Herkes kaderini yaşar!”
Başına felaket gelen bir insan zengin olunca yaşadığı müstehak görülüyor. İlk kez ortaya çıkmıyor bu kafa.
Titanik’in batığını göreceğiz derken oğluyla birlikte denizaltıda ölen Hintli milyarder için de takınanlar olmuştu aynı tavrı. Bu nasıl bir öfke, insan ne diyeceğini bilemiyor.
Zerre sınıf bilinci olmayan biri, sıra felakete gelince fakir olduğunu hatırlıyor birdenbire.
Ölenler zenginmiş!
Yahu zengini-fakiri yok, insan eti bu. Aynı acıyor!
Galiba empati kuramıyor bunu söyleyen kişiler. “Ben zengin değilim, oraya zaten gidemem. Gidemeyeceğime göre de benim başıma gelmez” diye düşünüyor herhalde.
Halbuki Kartalkaya’da yaşanan felakette nöroloji uzmanı da var ölenler arasında, FB Kongre üyesi de. Bir gazeteci abimizi kaybettik örneğin: Nedim Türkmen.
Ailesiyle birlikte. 18 yaşındaki kızı, ölmeden önce odadan mesaj atmış:
“9013 numaralı oda. Piste bakan taraf. Ailemden haber yok. Yangında mahsuruz. Acil yardım!”
Bebeğini camdan atmaya çalışan, çarşaflara dolanıp sarkan...
Bunlara üzülmüyor musun şimdi?
Mahsun Kırmızıgül, kızıyla beraber 50 metre mesafede, yan oteldeymiş.
Odanın parasını ödedi diye onların da mı başına bir şey gelseydi?
Ayrıca zengin kim, fakir kim?
Bir kafede oturup çay içebilen kişi de birçok insana göre daha zengin.
O da mı ölsün?
Hiçbir şey normal değil ki. Tedbirsizlik karşısında çaresiziz.
Ne yapacağız? Gittiğimiz otelin yangın sertifikasına mı bakacağız?
Ne yapacağız?
Gideceğimiz tesisten karot çıkarıp teste mi yollayacağız?
İtfaiye gelmiyor, ölüyorsunuz.
Ölmekle bitmiyor, cenazeniz de rezil ediliyor.
Yangında ölenler, “kızarmış piliç” reklamı asılı TIR’lara konuyor.
Firmanın kabahati değil, cenazeler için iyi niyetle yollamış soğuk hava dolaplı araçları.
Çünkü şehirde yeterli morg da yok...
İnsan ne diyeceğini bilemiyor, kime çatacağını şaşırıyor.
Kadına niye eski şarkıcı dedin?
Serdar Ortaç’ın yaptığı son gafı duydunuz mu?
Hesapta estetik müdahalelerle ilgili bir uyarı yapacak kadın hayranlarına.
Tutuyor şarkıcı Lara’yı örnek gösteriyor.
“Eski şarkıcı Lara’yı gördünüz mü? Botokstan su içemiyor, içerken suları akıyor...”
Bu olayın dört yıl önce olduğunu anlatan Lara da patlamış tabii:
“Bence senin artık TikTok gibi gereksiz yayınlardan kurtulup iyi bir terapistten yardım alıp yeniden eski Serdar Ortaç olup şarkılar üretmeni tavsiye ederim. İnşallah eski sağlığına kavuşursun...”
Açıklamanın sonu iyi niyetli dualarla bitiyor ama anlayana sinek saz...
Bir kere su içene yılan bile dokunmaz.
Sen MS’ten yürüyemez halinle niye insanların su içişlerine laf ediyorsun?
Estetik ne zaman senin alanın oldu, sahte bahisten falan yırttın, sıra bu konularda tavsiyelere mi geldi? Daha komiği var: Kadına niye “Eski şarkıcı” diyorsun ki?
Senin çıkışın 1994, Lara’nınki 2003.
Hâlâ müzik yapıyor, senin en son 2017.
“Bana bulaşma, git Allah’ından bul” denir ya... Serdar Ortaç biraz o halde.
Müsmükemmel çift tartışması
Burak Özçivit & Fahriye Evcen çifti Suudi Arabistan’daki Joy Awards töreninde hararetli biçimde tartışırken görüntülenmiş, Burak Özçivit’in elini-kolunu kullanarak yaptığı sert hareketler gündem olmuştu.
Çiftten önce “mutluyuz, sorun yok” pozu geldi, El Clasico, sonra da art arda açıklamalar...
Fahriye: “Burak’ı neden kıskanayım? Seviyorlar, izliyorlar, bunlar güzel şeyler...”
Burak: “Orada beni sinirlendiren başka şeydi. Onun tartışmasını yapıyorduk...”
Yahu peki, siz hiç tartışmayan, “müsmükemmel” bir çiftsiniz. Zaten ne Burak Bey horlar ne de Fahriye Hanım terler...
Burak’ın gömlekleri hiç buruşmuyor, Fahriye sabahları fönlü kalkıyor. Burak şahane araba kullanır, Fahriye’nin pilavı tel tel dökülür. İnanır mısınız, evdeki tabak-çanak bile kirlenmiyor, asla bulaşık çıkmıyor.
En kızdıkları anda bile sesleri en fazla arka odadaki cep telefonu kadar... Ana-baba bu kadar mükemmel olunca, diğer akrabalar, çocuklar falan da öyle haliyle.
Oğlanlar hiç ağlamıyor, diş çıkarmıyorlar mesela.
Kayınvalidem, görümcem, eltim. Biz aslında sülalece müsmükemmeliz...
Yahu bu kadar kasmasanıza, her çift tartışır, ne var bunda?
“Orada bile yakaladınız mı” diye patlat kahkahayı, geç... Ah bu muhteris mükemmeliyetçilik...
Paylaş