Paylaş
Neden ayrıldılar?
Yoğun iş temposu nedeniyle.
Kimler, kimler?
Ohoo o, çok:
İrem Derici-Atakan Işıktutan
Can Bonomo-Didem Soydan
Ebru Gündeş-Rassan Khoshnaw
Liste uzayıp gidiyor.
Hepsi “yoğun iş temposu” nedeniyle ayrıldılar.
Birbirlerine vakit ayıramıyor, görüşemiyorlarmış.
En profesyonelinden bir menajer yalanı bu.
Ne şiş yansın, ne kebap misali. Birbirilerini çok seviyorlardı...
Başka hiçbir sorunları yoktu... Ama o kadar çok talep var, o kadar çalışıyorlar ki...
Birbirlerine yeterince zaman ayıramıyorlardı...
Madem sebep bu, size güzel bir tavsiyem var:
12 yıldır evliler, dört çocukları var.
Hollywood’un gıpta ile bakılan çifti Blake Lively ile Ryan Reynolds bu mutlu birlikteliğin sırrını açıkladı:
Blake: “Gizli anlaşma yaptık. Aynı anda çalışmama yönünde bir kural koyduk. Böylece özel hayatımıza her zaman öncelik verebildik.”
Ryan: “Blake film çektiğinde ben çekmezdim. Çocuklarla birlikte oldum. Hiçbir zaman aynı anda çalışmadık.”
Bizimkiler için kıssadan hisse: Menajerlerinize söyleyin, başka yalan bulsunlar.
36 yıllık aşk orucu
Nebahat Çehre’nin 36 yıldır kimseye âşık olmadığını açıklaması sosyal medyanın gündeminde.
Hesaplıyorum: 1988’den beri...
Nüfusumuzun yarısı henüz doğmamıştı.
Gerçi “Aşk-ı Memnu” dizisinde Firdevs olarak Çetin Özder’le bir yakınlaşması var ama o sayılmaz.
Bence artık bozabilir bu 36 yıllık “aşk orucunu”.
Çünkü Yılmaz Güney’le yaşadığı 1 yıllık “şiddetli” evliliğinde peşin peşin ödemişti bu orucun fitresini.
Fakat şöyle bir durum var:
Aşk insanı güzelleştirir denir ya. Hani kişinin cildi parlar, gözleri ışıldar falan...
Külliyen yalan. Asıl “aşk yıpranması” diye bir şey var.
Bir sevinirsin, bir üzülürsün; bir ağlar, bir gülersin; bir kaygılanır, bir rahatlarsın...
Sonunda bakmışsın hepsini yüzüne çizgi çizgi not almışsın.
Nebahat Çehre 79 yaşında böyle görünüyorsa...
36 yılını kimseye âşık olmayarak “izinli” geçirdiği için.
Haşarı Ajda
Ajda Pekkan 5 yaşında...
Demek ki 73 sene önce.
Kardeşi Semiramis Pekkan 3 yaşında.
Erenköy’de oturuyorlar.
Ajda hiperaktif.
Bütün arkadaşları erkek.
Semiramis küçük, saf.
Ne denirse yapıyor.
“Giyom Tel”cilik oynamaya karar veriyorlar.
Semiramis’i bir ağacın önüne koyup...
Başına koydukları elmayı taşla vurmaya çalışıyorlar.
Sonuç: Hastane!
Çok hoşuma gitti bu hikâye.
Işınlandım gittim 1950’lerin o bahçeler içindeki yeşil Erenköy’üne.
5 yaşındaki o yaramaz Ajda’yı da gördüm sanki.
Dayanamadım, tuttum ısırdım yanağından.
Hanımlar sakın aşermeyin
Eriğin kilosu Bursa’da 3 bin 500 liradan satışa çıkmış.
Tamam, erken hasat her zaman pahalıdır, zamanla fiyatı düşer ama bu nasıl bir şey?
Tanesi 70-100 liraya geliyormuş.
Bizim çocukluğumuzda “göz hakkı” diye bir şey vardı.
İstediğimiz bahçeye dalar, koparıp koparıp ondan bundan yerdik.
Şimdi yapsak banka soygunu muamelesi göreceğiz.
Bir de hamile kadınlar erik aşerir ya.
Yapmayın hanımlar, aş maş ermeyin.
En azından birkaç ay daha.
Ne o öyle eve haciz gelmiş gibi...
Paylaş