Paylaş
Bununla uzun süredir uğraşıyormuş ve yine ameliyat olacakmış...
Buraya kadar sıradan bir estetik kazası haberi.
Hatta güzelleşmek adına katlanılan meşakkat açısından biraz da komik.
Kaburgaya çıkan popo üzerine sosyal medya neler üretecek, kim bilir.
Fakat bu olayı diğerlerinden ayıran, operasyonu yapan estetik cerrah: Bülent Cihantimur.
Alkollü ve ehliyetsiz şekilde adam öldürüp, annesi tarafından yurtdışına kaçılan Timur Cihantimur’un babası. Aile en son, çocuğu kurtarabilmek için maktulün eşine 100 milyon lira kan parası ödedikleri iddiasıyla gündeme gelmişti.
Danla ile de benzer bir yöntemle anlaşırlar mı, bekleyip göreceğiz.
Yalnız “Ben hayatımı görünürlükten kazanıyorum” argümanı iyi para eder gibi geliyor.
Yine kupa, yine Nusret
FIFA Dünya Kupası finalinde sahaya fırlayan etçi Nusret bu kez Beko EuroLeague’de ortaya çıktı.
Zaten kafamız bozuk, iki sevineceğiz, bozmayın ya sinirimizi.
Bu nasıl bir özgüven?
Sanki kupayı kendisi almış!
Neşe Karaböcek’ten ters köşe
Neşe Karaböcek’in hayatını anlattığı “İşte Benim Masalım” kitabıyla kız kardeşi Gülden Karaböcek’le olan yarım asırlık “enişte” kavgası tekrar su yüzüne çıkmıştı.
Gülden Karaböcek öyle bir şey söyledi ki...
Eğer gerçekse olayın bütün seyrini değiştirecek mahiyette.
11 yaşından itibaren sonradan evlendiği eniştesi tarafından taciz edildiğini ve bunu ablasına anlatamadığını açıkladı.
Eniştenin günahı boynuna, her şeyden önce kadının beyanı esastır.
Eğer bu doğruysa tacizcisiyle evlenmek zorunda kalmak gibi bambaşka bir hâl ortaya çıkıyor.
Hikâyenin mağduru, kahramanı, herkes yer değiştiriyor.
Tabii bu gelişme üzerine de soru çok.
Hadi o da başka bir yazının konusu olsun.
Elysee’de sıra dayağı
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un eşinden tokat/yumruk yerken görüntüsü dünya magazininin gündeminde.
Bu tokadın bir cumhurbaşkanına yapılan saldırı mı, yoksa iki eş arasındaki cilveleşme mi olduğu tartışılıyor.
Diplomatik sonuç ne olursa olsun insanın gözünün önüne Macron’ların evi gelmiyor değil:
Fransa liderinin kendisinden yaşça büyük eşi biliyorsunuz, aynı zamanda eski öğretmeni.
Demek dersi derste bırakmayıp eve de taşımışlar.
Bu kadın bunun parmaklarına da vuruyordur cetvelle, cetvelle.
Okulda şiddete karşı olmama rağmen, ben öğretmeni tutuyorum bu hikâyede.
Antakya’da sanat
Depremin ardından kültür sanat faaliyetlerinin durduğu Antakya’da gönüllü bir ekip harekete geçti.
Ayşegül Karacan, Yekta Kopan, Şule Kadak Aksoy ve Ayça Derin Karabulut tarafından başlatılan “Antakya Yeniden” inisiyatifi, kültür sanat etkinliklerini Antakya’ya geri taşımayı ve bölge halkına moral desteği sunmayı amaçlıyor.
Tamamen gönüllülük esasıyla yürütülen bu oluşum, ikinci organizasyonunda Antakya’da bir dizi etkinlik düzenleyecek.
30 Mayıs Cuma günü saat 20.30’da The Museum Hotel Antakya’da Pınar Güntürkün’ün tek kişilik tiyatro oyunu “Herkes Kocama Benziyor” sahnelenecek.
Fiziksel kapasite 80 koltukla sınırlı olsa da, destek biletleri biletinial.com üzerinden herkesin erişimine açık.
Etkinlikten elde edilen tüm gelir, Türk Eğitim Vakfı (TEV) aracılığıyla depremzede öğrencilere burs olarak aktarılacak.
Ayrıca Koç Umut Kent’te yazar Vuslat Çamkerten tarafından “Hayalleri Yazmak” adlı yazı atölyesi düzenlenecek.
Paylaş