Mart ayında Metin Şen’den boşanan Aslı Gümüşel, Ege’de tatilde. Kürek sörfü falan yapıyor, board üzerinden pozlar paylaşıp altına da “Her gün yeni bir ben keşfediyor ve inanılmaz heyecan duyuyorum. Ve keşfettiğim beni beslemek ve orada kalmak için aklımı kullanıyorum...” gibi şeyler yazıyor.
Bana biraz mesaj kaygılı yani “Yıkılmadım ayaktayım, yeni halimden de çok memnunum” temalı geliyor paylaşımlar.
Umalım ki daha da iyi olsun ama konumuz bu değil.
Konumuz tatilde kendini keşfetmek...
Ne demişler: Bir insanı en iyi seyahatte tanırsın...
Kamuoyu ve sosyal çevresinde uzun yıllardır ‘Gülman’ soyadıyla tanındığı ve ‘Sarımuratoğlu’ soyadının resmi işlemlerde sorun yarattığı gerekçesiyle...
Kemal Gülman ise boşanma sürecindeki tutum ve davranışlarından ötürü eski eşinin soyadını kullanmasına kesinlikle karşı.
Mahkeme kimi haklı bulacak bilmiyorum ama boşandığı eşinin soyadını kullanmaya devam eden kadınlar hep tartışılıyor.
Bazı kadınlar eski eşlerinin prestijli soyadlarını bırakmak istemiyor.
Eğer gerçekten o soyadıyla marka olmuş bir sanatçı falan olsa anlarım.
Ama Feryal Hanım işkadını.
Yani yaptığı işle soyadının çok da ilgisi yok.
Sosyal çevre meselesini de çok anlayamıyorum.
“Yok artık daha neler!” tepkilerine Gani Müjde tercüman oldu:
“Anne sütünü içerek genç kalmaya çalışanlara müjde! İnsan dışkısında bol miktarda kalsiyum var. Kemiklere ve zekâ gelişimine çok faydalı...”
Görüntülerde Görgüzel’in elinde bir pet şişe var, içinde de içtiğini iddia ettiği anne sütü...
Anne sütü nasıl bir şeydi hatırlamıyorum tabii. Ama pet şişedeki o sıvı, süt değil gibi. Anne sütünden ziyade aslan sütüne benziyor. Öyle olsa ne güzel. “Selen Görgüzel kafası”nı açıklamakta yardımı olurdu.
Kocasıyla birlikte zembereğinden de boşandı Selen Görgüzel. Meğer yıllarca Hamdi Alkan zapt etmiş de haberimiz yokmuş.
Keşke barışsalar.
Hababam sözlüğü
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yeni disiplin kurallarıyla âdeta Mahmut Hoca edasıyla girişti görevine:
48 YIL ÖNCE
Abla Neşe Karaböcek: Artık Sevmeyeceğim, Annen Bile Okşasa, İki Gözüm Çıksın...
Kardeş Gülden Karaböcek: Dilek Taşı, Sürünüyorum, Ayrılık Kolyesi...
Her ikisinin de kulaklarımızda hâlâ yankılanan önemli şarkıları var.
Ve hafızalardan silinmeyen filmleri.
İki kız kardeş 48 yıldır görüşmüyor.
İlk başta sebep, tıpkı Ajda-Semiramis Pekkan tevatüründe olduğu gibi büyük kardeşin küçük kardeşin meşhur olmasını istememesi...
DÜNYA STARLARI SAHNEDE
Regnum Carya, Antalya
Belek’te bir golf oteli. Ama sadece golfle öne çıkmıyor, dünya starları da burada sahneye çıkıyor. En son geçen hafta Christina Aguilera konserini takip etmek için gittim. Dört sene önce de Jennifer Lopez’i getirmişlerdi. O kadar büyük ki odadan kahvaltıya, sahilden su parkına giderken sürekli buggy kullanmak zorundasınız. Villalar çok şık. Alakart restoranları var ama açık büfesi dillere destan. Mahalle gibi, gez gez bitmiyor. En güzel yeri de yetişkin havuzu dedikleri, içinde bar olan havuz.
Ama bir kusurcuğu var: Denizi bomba sayılmaz. Çoğu zaman iri Akdeniz dalgaları oluyor ve bazen suyu bulandırıyor.
Genç bir kadının kilolu olduğu için beach’e alınmadığı iddiasıyla çektiği video sosyal medyanın gündeminde.
Çeşme’deki Momo Beach için araya adam sokup rezervasyon yaptırdıkları halde alınmadıklarını anlatıyor kadın. Arkadaşlarından birine bunun kilolu olmalarından kaynaklandığı söylenmiş.
İşletme tarafı bu iddiayı yalanlıyor. Ben de bir yanlış anlama durumu olduğunu düşünüyorum, çünkü içeride birçok kilolu insan gördüm.
Ama burada ilginç olan birkaç nokta var. Şöyle ki; Momo, Türkiye’nin en popüler beach’lerinden.
Ünlüler plajı gibi. Televizyondan, gazeteden, sosyal medyadan tanıdığınız, bildiğiniz kim varsa Çeşme’ye gidince soluğu orada alıyor.
Deniz değil, ortam satıyorlar. Görme/görülme yeri. Zaten dertleri deniz satmak olsaydı arkada tarım yaptıkları bahçeler var, oraya da şezlong atarlardı. Atmıyorlar.
Giriş ücreti 500 lira. İçeride de 1500 lira harcama yapmak zorundasınız. Yani bir şey tüketin ya da tüketmeyin, kişi başı 2000 lira harcıyorsunuz.
Kaslı vücudu, Mustafa Sandal’ın vücuduyla kıyaslandı haliyle.
Bir kere en baştan bu kıyaslama yanlış. Çünkü Gökhan Türkmen daha 39 yaşında, Mustafa Sandal’la aralarında neredeyse kuşak farkı var:
14 yıl.
Ama bunun dışında bakacak olursak Türkmen’in vücudu çok daha doğal tabii.
Spor dışında herhangi bir müdahale olduğunu zannetmiyorum.
Mustafa Sandal’ın baklavalarıysa glikozla tatlandırılmış gibi duruyor yanında.
Bisturiyle kesilip tabağa konmuş sanki.
Hep böyle kalmayacak herhalde, zaman içinde düzleşir diye umuyorum.
İlk bakışta “Demet Akalın kaprisi/cazgırlığı” gibi görünüyor.
Bir an evvel çıkmak için sahnedeki sanatçının inmesini istemek...
“Giderim” diye tehditlerde/şantajlarda bulunmak... En sonunda sahneyi basmak...
Ama Artvin Arhavi Kültür ve Sanat Festivali’nde yaşananların bir de öbür yüzü var.
Festival programı sarkmış, Resul Dindar da sahneye geç çıktığını, programının onun için sarktığını söylüyor.
Olabilir böyle şeyler. Sen azıcık feragat edersin, senden sonraki sanatçı azıcık feragat eder, seyirciye pek bir şey çaktırmadan aranızda halledersiniz.
Nitekim Demet Akalın takılmadı, sonuçta yarım saat geç çıktı sahneye, konserini verip gitti.