Salim Uzun

KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin dört bir yanından farklı yollarla çalınan tarihi eserlerimizin geri getirilmesi için çok özel bir mücadele içinde.

Bu mücadeleye ilişkin çokça yazı yazdım.

*

Ancak madalyonun bir yüzü daha var.

*

Yani, Türkiye’ye kaçak yollarla sokulan kültür varlıklarının köken ülkelere iade süreci.

*

Dünya kültür mirasının korunmasına dair evrensel sorumluluk bilinciyle hareket eden Türkiye, yalnızca kendi kültürel mirasını değil, diğer tüm ülkelerin yasa dışı dolaşıma konu edilmiş kültür varlıkları konusunda da hassasiyet gösteriyor.

*

SURİYE’de Esad yönetiminin devrilmesi ve yeni kabinenin kurulması çalışmaları sürerken, Türkiye’deki Suriyelilerin bir kısmı ülkelerine dönmeye başladı.

Bu dönüşün, Suriyeli işçi yoğunluğunun bulunduğu sektörleri kısa ve uzun vadede nasıl etkileyeceği konusu elbette merak konusu.

*

Tabii gündem henüz çok sıcak, neyin, ne zaman, nasıl olacağı belli değil.

Ama yine de özellikle tarım sektörü içindeki seslere kulak kabarttım ve ilk önce Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Üyesi, Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği​​ Başkanı İsmail Yılmaz’ı aradım.

*

İsmail Bey, anlattıklarıyla çok endişeli bir tablo çizdi ve şunları söyledi:

TELEFONLARIM SUSMUYOR

YAKLAŞIK 3 ay önce göreve başlayan Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, medya temsilcileriyle bir araya geldi.

Yaklaşık 1 saat süren buluşmanın ana konusu trafikti.

*

Nasıl olmasın?

*

Antalya’da bir yerden bir yere gitmek resmen işkenceye dönüştü.

*

Hatta İlker Bey bile trafikten dert yanınca “Eyvah!” dedim.

*

ANTALYA Havalimanı’nda yaşanan kazayı şans eseri falan atlatmadık.

89 yolcu ve 6 mürettebatın ölümden döndüğü o kaza, işini özveriyle yapan personelin dikkati ve tecrübesiyle atlatıldı.

*

DHM ve itfaiye personeli tam zamanında ve yerinde yangına müdahale ederek büyük bir faciayı önledi.

O isimlerden biri de 25 yıllık tecrübeye sahip olan Hava Trafik Kontrolörü Yeşim Torpil’di.

*

Yeşim Hanım’ı tanımıyorum ama o gece yaşananlara ilişkin ilk raporları okuduğumda bir hava trafik kontrolörünün dikkatinin ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş oldum.

*

ŞANLIURFA’daki son durağım Karahantepe oldu…

Burası da Göbeklitepe gibi çok özel bir bölge.

*

Hatta ve hatta, yapılan son çalışmalar, Karahantepe’nin Göbeklitepe’den bile daha erken bir dönemi kapsayabileceğine işaret ediyormuş.

*

Bu tespit, bölgeye yönelik ilgiyi günden güne artırmış.

*

Karahantepe’yi gezerken kazı başkanı yardımcısı Ender Barın ekibimize eşlik etti.

*

12 bin yıllık geçmişiyle ‘tarihin sıfır noktası’ olarak kabul edilen ‘Göbeklitepe’yi gezmek, adeta zaman yolculuğu yapmak gibiydi.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren ve ünü sınırları aşan Göbeklitepe, dünyanın buluştuğu bir nokta haline gelmiş.

*

Yanlış anlaşılmasın, Göbeklitepe sadece uzmanları kendisine çekmiyor.

*

Eğitimli, eğitimsiz herkes bu alanın gizemini merak ediyor, merak bir süre sonra hayranlığa dönüşüyor.

*

Elbette, bu yazıda uzun uzun Göbeklitepe tarihi anlatacak değilim.

*

DÜNYA tarihi açısından kritik öneme sahip Göbeklitepe, Karahantepe kazılarıyla ilgili bugüne kadar çok sayıda haber yaptım.

Ama kazıların yapıldığı bölgeyi hiç görmemiştim.

*

Şanlıurfa’da, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteklediği, İstanbul Üniversitesi ve Harran Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen ‘Dünya Neolitik Kongresi’ bu eksikliğimi gidermek için fırsat oldu.

*

Taş Tepeler Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Necmi Karul’dan davet alınca hiç düşünmeden düştüm yollara.

Kongre açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve THY Yönetim Kurulu üyesi Fatmanur Altun da katıldı.

*

DENETİM desen var, ceza desen o da var ama trafikteki magandaların hızını bir türlü kesemiyoruz.

İşte, o magandalardan biri en son Manavgat’ta ortaya çıktı.

*

Ne yapmış bu maganda?

*

Otomobiliyle, bir bebeğin hayatını kurtarmak için zamanla yarışan ambulans sürücüsünün önünü kesmiş!

*

Hem de dakikalarca!

*