Bir sürpriz olur mu?

Salih NEFTÇİ

Hükümeti kurma görevinin Sayın Erez'e verilmesi zor bir durumda makul bir hükümetin kurulması ile sonuçlanabilir mi?

Bir sürpriz yaşanır mı?

Siyasetin kendi mantığı var. Bu açıdan bakıldığında imkánsız değil.

Elbette zorluklar var.

Ayrıca, hükümetin kurulması ile ekonomide nelerin değişeceği de üzerinde durulabilecek bir diğer soru.

ZOR KOŞULLAR

Zorluklar şöyle:

Bir yanda kendi partisinin çıkarını bir kenara itip, çeşitli manevralarla kişisel Başbakanlık dileğini gerçekleştirmeye çalışan bir lider...

Öte yanda, son zamanlarda DYP ile beraber hareket etmiş olan bir FP...

Sol kesim içinde bilinen rekabet...

Ve bütün bunlara ek olarak milletvekillerinin (olağan) kişisel bakanlık hesapları.

Ayrıca unutmayalım bunlar siyasetin parametreleri. Ekonomi ve piyasalardaki zorluklar da biliniyor.

Bu koşullar arasından sıyrılıp aniden bir hükümet kurabilmek ilk bakışta kolay gibi gözükmüyor. DYP parti grubu, olası bir Erez hükümetine girmelerinin kendi çıkarlarına olduğunu elbette hissedecek. Ama bunda yeteri kadar ısrarlı olabilecek mi?

Ve esas önemli soru:

FP, DYP ile sürdürdüğü birlikteliğini bir kenara bırakacak mı?

Diğer bir deyimle Fazilet Partisi, DYP ile olan (sınırlı) işbirliğini terk eder, kendi başına hareket etme kararı alır, hükümete dolaylı bir destek verir mi?

(Elbette yeni hükümet için, sadece CHP'nin desteği de yetiyor, ama seçime girerken ve DSP bir miktar puan toplamışken, sol kanattaki rekabet olası hükümetin kurulmasına yansıyabilir. Yani bu yol riskli.)

AVANTAJLARI

Ama bir sürpriz imkánsız değil.

Bir nedeni, Sayın Erez'in verdiği

‘‘Uzlaşma...’’

‘‘Her kesimle konuşarak hareket etme...’’

mesajları. Elbette siyasette bunların ne anlama geldiğini biliyoruz. Ama sanırız bu ‘‘söylem’’ seçmen ve siyasetçilerce olumlu karşılanacak bir yaklaşım. Bu bir.

İkincisi, Fazilet Partisi konusu. Fazilet Partisi'nden birkaç ılımlı milletvekili hükümete alınırsa, FP'nin Erez hükümetine destek vermesi olasılığı var. Çünkü...

Gelelim üçüncü noktaya. Sayın Erez bir çeşit geniş tabanlı ve uzlaşma mesajları veren bir hükümeti kuramazsa, o zaman bundan sonraki alternatifin ne olacağı belli değil. Elbette bir şeyler olur. Ama belirsizliğin artacağı da kuşkusuzdur.

Olası bir Erez hükümeti, Fazilet Partisi'ne son zamanlarda karşı karşıya kalmış olduğu ‘‘durumu’’ değiştirme fırsatı verebilir.

Bütün bunlara ek olarak, ilk belirtiler, iş dünyasının olası bir Erez hükümetine olumlu yaklaştığı yönündedir. Reel krizin güçlendiği bir ortamda bunu da hesaba katmak yanlış olmayacaktır.

SONUÇ

Kulislerde hükümeti kurma görevinin Sayın Erez'e verilmesiyle DYP içinde bir çeşit görüş ayrılığı doğup doğmayacağı konuşuluyor.

‘‘Acaba bu satranç tahtasındaki hamlelerden birisi mi?’’ diye soruluyor.

Bizce önemli olan DYP'nin içi değil. Önemli olan FP ile DYP arasındaki (sınırlı) işbirliği.

Görevin Sayın Erez'e verilmesi bu iki partinin bundan böyle farklı hareket etmesine neden olur mu?

İşte, bu ilginç bir soru.