Bir gezinin bazı düşündürdükleri (I)

Salih NEFTÇİ
Haberin Devamı

‘‘Refah’’ ve Asya

Piyasalar konusuna ara verip, son Asya gezisinde aklımdan geçen bazı düşünceleri ele almaya çalışacağım.

Bugünkü konum bizim kapatılan Refah partisi ve Asya. (‘‘Fazilet’’ demek istemiyorum çünkü FP'nin nasıl bir çizgi izleyeceği henüz tam olarak belli olmadı.)

Refah'ın Asya ile ilgisi ne?

Doğru, ilgisiz gibi görünen konular. Ama zaman seçim zamanı.

EN BÜYÜK PARTİ

Benim kişisel düşüncem ‘‘Refah’’ görüşünün şu anda en büyük parti olduğu yönünde.

Elbette seçmenin ezici bir çoğunluğu Refah çizgisine karşı. (Bence halen oranlar şöyle. Refah yanlıları yüzde 22, Refah'a tolere edebilecekler yüzde 10, Refah anlayışının karşısında olanlar en az yüzde 65.)

Ancak bilindiği gibi Refah karşısındaki kesim bölünmüş durumda. Daha da önemlisi bu kesim bir türlü ciddi bir program oluşturamıyor.

Seçmene bir vizyon veremiyor.

Demek ki ‘‘bizimkiler’’ bir seçim sırasında birleşseler bile sonrası yine meçhul. ‘‘Refah’’ çizgisi Türkiye'de bir faktör olmaya devam edecek. (Bizimkilerin işi tahmin ettiklerinden daha zor.)

Uzun süre ara verdikten sonra konuya bu nedenle giriyoruz.

RP'NİN İLK İŞİ

RP'nin iktidarı sırasında ilk yaptığı iş Libya'ya bir gezi düzenlemek olmuştu. Ama Libya'da yaşanan sefillik'ten hemen sonra RP yönetimi gözlerini Asya'ya çevirmişti.

O zaman Asya'da kriz yoktu.

Bu geziyle Refah'ın vermek istediği bir mesaj var mıydı? Varsa neydi?

Bilmiyoruz. Ama RP yönetimi içinde Malezya (ki bu doğruydu) veya Endonezya (bu ise yanlıştı) modellerine gerçekten inanan, bu modellerden ders almak isteyenler olması mümkün.

Ne de olsa ‘‘Refah’’ın çizgisi Batı'nın ilkelerine karşı olmak üzerine kurulu değil mi?..

BUGÜNLERDE ASYA

Asya bugünlerde krizde.

Aslında bu ülkelere daha önce gelmemiş olanlar Asya'yı ziyaret ettiklerinde şaşıracaklardır. Çünkü Endonezya dışında krizi günlük hayatta görmek için büyük dikkat etmek, kriz öncesiyle bir kıyaslama yapmak gerekiyor.

Asya kaplanlarında günlük hayat Türkiye'nin ve birçok Balkan ülkesinin çok ilerisinde.

Ancak günlük hayatta görülmese de Asyalılar'ın çok ciddi sorunları var. Bu kuşkusuz.

Peki Asyalılar bu sorunlar karşısında ne yapıyor?

Bakın ne dikkatimizi çekti.

BATI

Asya'da tanık olduğumuz ilginç bir gelişme şu:

Asyalılar başlarına gelenlerden dolayı ‘‘içlerine kapanıp’’ başkalarına (ve bu arada Batı'ya) tepki göstereceklerine sorunlarını bir kurallar çerçevesi içinde çözmeye karar vermişler.

Bu çerçeve ne biliyor musunuz?

Batı'lı ölçüler.

SONUÇ

Mesajımız ‘‘Refah çizgisine.’’

Asyalılar biliyor ki çözüm Buda'da veya Konfiçyüs'de değil.

Çözüm, uluslararası ilkeleri izlemekte.

(Elbette bizimkilerin bu ilkeleri ne kadar izlediği sorulabilirse de, biz sormuyoruz.)













Yazarın Tüm Yazıları