MANTARLI CENEVİZ MAKARNASI
8 kişilik Hazırlama süresi: 20 dakikaPişirme süresi: 20 dakika
Taze mantarları elinizle ovalayarak akan suyun altında iyice yıkayın. Her birini boylamasına üçe ya da dörde bölüp kararmamaları için üzerlerine çıkacak kadar limonlu su ekleyin. Zeytinyağını derin bir tavada kızdırıp üzerine iyice süzdüğünüz mantarları aktarın. Ocağın ısısını yükseltip sürekli karıştırarak 7-8 dakika kavurun. Mantar yüksek ısılı ateşte sertleşmeden pişer ve bu sırada suyu da kolayca buharlaşır.Mantarların üzerine, suyunu süzdüğünüz konserve bezelyeyi ve ince kıydığınız maydanozu ekleyin. Sürekli karıştırarak 2-3 dakika daha kavurun. Tuz, karabiber ve kırmızı pulbiberi serpiştirip ocaktan alın. Makarnayı 13 su bardağı kaynar tuzlu suda 12-15 dakika kadar haşlayıp süzün. Sıcakken yine sıcak haldeki mantarlı harçla karıştırın. İsterseniz üzerini rendelenmiş Mihaliç peyniri veya parmesan peyniriyle süsleyip servise sunun.
MALZEME LİSTESİ
* 1 paket burgu makarna * 5 yemek kaşığı zeytinyağı * 2 su bardağı taze mantar (yaklaşık 300 gr) * 1 adet limonun suyu* 2 su bardağı konserve bezelye * 1 demet maydanoz * 1 çay kaşığı tuz, karabiber, kırmızı pulbiber
MERAL’İN ROKALI TAVUK YEMEĞİ
KİLİS MUHAMMARASI
MALZEME LİSTESİ (10 kişilik Hazırlama süresi: 30 dakika)
◊ 6 adet salçalık kırmızıbiber
◊ 6 adet kuru ekmek veya kepekli galeta
◊ 2 yemek kaşığı nar ekşisi
◊ Yarım su bardağı zeytinyağı
◊ 1 su bardağı ince çekilmiş ceviz içi
LABNELİ OTLU POĞAÇA
MALZEME LİSTESİ (8 kişilik Hazırlama süresi: 30 dakika Pişirme süresi: 35 dakika )
◊ 200 gr labne (1 paket)
◊ 1 çay bardağı sıvıyağ
◊ 1 tatlı kaşığı mayonez
◊ 1 çay kaşığı karbonat
◊ 2 damla limon suyu
İşte bu yüzden de daha kolay, çabuk hazırlanan yemeklere ihtiyaç duyuyor. Dün başladığımız çalışan kadınlar için pratik yemek tariflerimize bugün de devam ediyoruz...
Zeytinyağlı pırasa
Sapları bembeyaz, uçları yemyeşil olan kalın pırasaların köklerini kesip sararmış yapraklarını ayırdıktan sonra yıkayın. Pırasaları yaklaşık 2 santim uzunluğunda parçalar elde edecek şekilde dilimleyin. Havucu soyup ince halkalar halinde doğrayın. (Pırasaları verev de kesebilirsiniz)
Zeytinyağını geniş bir tencereye koyup kızdırın. Hemen havuçları koyun. Orta ısılı ateşte, sürekli karıştırarak 2-3 dakika kadar kavurun. Pırasayı da katıp hafifçe yumuşayıncaya kadar, 2-3 dakika daha kavurun. Üzerine tuz ve tozşekeri serpip limon suyunu da aktardıktan sonra yıkanmış pirinci ilave edin.
Son olarak, sıcak suyu tencerenin kenarından aktarıp tencerenin kapağını kapatın ve kısık ateşte pırasalar iyice yumuşayıncaya kadar, en az 40 dakika pişirin. Bu süre sonunda pırasalar pişmemişse sıcak su ilave edip yumuşayıncaya kadar pişirmeye devam edin.
Sütlü patates çorbası
Zeytinyağını orta boy bir tencerede kızdırıp incecik doğradığınız soğan ve yine ince ince kıydığınız sarımsakları ekleyip 2-3 dakika kavurun.
Daha önceden soyup kuşbaşı et formunda doğradığınız patatesleri aktarın.
Şimdi malzemelerin üzerine süt ve tavuk suyunu ekleyin.
Kekik, tuz ve karabiberi de serpiştirip orta ısılı ateşte 25-30 dakika pişirip ocaktan alın. Sık sık karıştırmayı ihmal etmeyin.
İşte en sevdiğim tanışma biçimlerinden biridir bu. Hele bir de bana hediye edilen kitap yemek kitabıysa, değmeyin keyfime. “Kim bilir neler, ne cevherler vardır şimdi bu kitabın içinde” diye düşünür, heyecanlanırım.
İşte bu güzel insanlardan biri de Sema Özer.
Geçen haftalarda kendisiyle tanışma şansına sahip oldum ve “Annemin Sofralarına Yolculuk”ta böylece geçmiş oldu elime. Sema Özer’in çocuk kardiyolojisi profesörü olduğunu ise sonradan öğrendim. Bursa doğumlu Sema Hanım. Evli ve iki çocuk annesi. Mutlu bir anne kısacası ama onu bir yemek kitabı yazmaya teşvik eden annesi ve annesinin kurduğu güzel sofralar olmuş.
Annesi Nebahat Kırtay’ın sofralarından esinlenerek çıktığı bu yemek kitabı yolculuğunda ona dost sofraları da eşlik etmiş ve zengin bir kitap çıkmış ortaya. Çorbalardan et yemeklerine, zeytinyağlılardan hamur işlerine, tatlı ve reçellerden içeceklere, Türk mutfağında ne ararsanız var “Annemin Sofralarına Yolculuk”ta.
Sadece bir yemek kitabı yazmakla kalmamış Sema Özer. Yemek tariflerinin arasına yerleştirdiği anıları, fotoğrafları ve eşiyle, çocuklarıyla yaşadığı hayattan kesitlerle zengin bir içerik oluşturmuş. Kitap Detay Yayıncılık’tan çıkmış ve sizler tarafından keşfedilmeyi bekliyor.
Sema Hanım şöyle söylüyor kitabın önsözünde: “Yaşadığım sürece yaşattığın inanılmaz sofralar için teşekkürler anne. Bursa kebabını, kuzu sarmasını, kayganayı, yalancı dolmayı, turşuyu, aşureyi, lokmayı, akıtmayı, Bursa lokumunu, çatallı kurabiyeyi, lohusa şerbetini, su muhallebisini henüz hiç kimse senin kadar güzel yapamadı. İstedim ki diğer insanlar da katılamadıkları güzel sofraları seninle yaşasınlar.”
“Annemin Sofralarına Yolculuk”, yemeği, yemekle paylaşılan hayatları, güzel aile sofralarını seven herkese tavsiye edilir.
Sahrap Soysal'ın
Hamuru yağlanmış herhangi bir şekildeki kek kalıbına aktarın. 10 dakika önceden ısıtıp 175 dereceye ve alt-üst konuma ayarladığınız fırının alt rafında 15 dakika pişirin. Fırın ayarını 150 dereceye indirip 25 dakika daha pişirin.
Fırından çıkarın ve ılık hale geldikten sonra kalıptan çıkarın. Keki ortadan ikiye bölüp bir kenarda bekletin.
Pasta kremasını hazırlamak için, yumurtaların sarılarını ve aklarını ayırıp sarıları derin bir kaba koyun. Pudra şekeri ve vanilyayı ilave edip mikserin yüksek devriyle 2-3 dakika çırpın. Toz haldeki jöleyi katıp mikserle 2-3 dakika daha çırparak karıştırın ve koyulaşması için 30 dakika buzdolabında bekletin.
Bu arada, ayırdığınız yumurta aklarını derin bir cam ya da porselen kaseye koyun. Mikserle orta devirde 2 dakika çırpın. Sonra mikserin devrini yükseltip 8-10 dakika daha, kar gibi olup katılaşıncaya kadar çırpın.
Buzdolabından jöleli karışımı çıkarıp kar gibi olan yumurta aklarını içine ilave edin. Bir kaşıkla hızlı hızlı karıştırarak malzemeleri birbirine yedirin. Koyu boza kıvamındaki kremayı iki kekin arasına, etrafına ve üzerine paylaştırarak yayın. Üzerini dilediğiniz gibi süsleyip buzdolabında en az 2-3 saat beklettikten sonra dilimleyerek servise sunun.
Malzeme listesi
Kek hamuru için;
Ben Ezgi Yıldızel.
Bu mektubu, yemekle ilgili tutkularımı size anlatabilmek için gönderiyorum.
Yemek yapmaya küçük yaştan itibaren başladım. Yemek yapmayı çok seviyorum. Ama daha çok tatlı ve hamur işleri yapmaktan zevk alıyorum.
Yemek yaparken genelde tarife bağlı kalmam. Yani bir kere tarife uygun yaptıktan sonra, bir şeyler ekleyip çıkarmayı severim. Bu yüzden çok deneme yaparım. Denediğim tariflerin hepsi aynı lezzette olmayabiliyor ama o denemelerden güzel lezzetler çıkarabiliyorum.
Yemek yapmak kadar yemek yemeyi de seviyorum. Özellikle evde tek başıma olduğum zaman yemek yapmayı daha çok seviyorum. Şu ana kadar en zevk alarak yaptığım tarif, browni.
Çikolatalı şeylere ayrı bir zaafım var. Onlara dayanamıyorum ve gördüğüm yerde yemek istiyorum.
Benim bu hayatta tek vazgeçilmezim çikolatalı sufle. Yapmasını öğrendim ama hâlâ deneme safhasındayım.