8 KİŞİLİK HAZIRLAMA SÜRESİ: 20 DAKİKAPİŞİRME SÜRESİ: 30 DAKİKAMALZEME LİSTESİ
* 5 adet orta boy havuç
* Yarım su bardağı zeytinyağı
* 1 adet orta boy kuru soğan
* 8-10 diş sarmısak
* 1 çay bardağı pirinç
* 2 su bardağı sıcak su
Hoş geldiniz nidaları arasında gürültü patırtıyla bizim eve girerler. Hemen dolaplar dökülür, su börekleri açılır, dolmalar sarılır. Eve girdikleri andan itibaren bağrışmalar çağrışmalar yükselir odalardan. “Bu odanın halısı küçük, perdesi soluk, şu odanın duvarı kirli” deyip evin her yeriyle ilgili fikirlerini bildirirler.
Ne büfelerin içindeki fincanların, ne de sehpaların üzerindeki gümüşlerin duruş şeklini beğenirler. Zaten gümüşler için ayrı büfemin olmayışına ve onları sık sık parlatıp ışıl ışıl görünmelerini sağlamayışıma da hep hayret etmişlerdir. Koltuklarımızın kumaşlarını gereğinden fazla sade bulmuşlardır hep. Onlara göre, koltuk dediğin kırmızılı bordolu kumaşla kaplı olmalı ve sandalyeler de lake veya altın varak kaplanmalıdır.
Sakın bizimkilerin yalnızca ev hakkında yorum yaparak kaldıklarını düşünmeyin. Yaptığımız yemeklere ve hatta demlediğimiz çayın ikram edilişine bile karışırlar.
90 derece eğilmezseniz büyükleriniz çaylarını rahatlıkla alamazlar. Tepsiye sadece şeker koymak düşüncesizliktir, çünkü onlar artık şeker hastasıdır ve adını bir türlü öğrenemeyip “sakarin” dedikleri tatlandırıcı mutlaka tepsiye konmalıdır.
Ama yine de onlara güzel bir sürpriz yapıp tepsiye fındıklı akide şekeri ya da kıtlama şekeri koyarsanız çok makbule geçer. Kadınlar açık limonlu çay tercih ederken, erkekler dumanı üstünde koyu çayı severler. Hele şöyle kaymaklı bisküviyi ya da en iyisi ev yapımı keki ihmal etmezseniz sizden iyisi yoktur.
Sanmayın ki çay servisiyle her şey tamam. Büyük bir kaseye koyduğunuz meyveleri hemen getirmelisiniz. Bütün meyveler özenle soyulup dilimlenerek ikram edilmeli.
Yazdıklarımı okuyup “Sahrap Hanım bu aile benim aileme çok benziyor ama” dediğinizi duyar gibiyim. Zordur böyle bir aileye sahip olmak ve hatta bazen biraz da yorucu. Ama yine de güzeldir onlarla aynı sofranın başında oturup keyifle yemek yemek.
Üç Michelin yıldız sahibi, 96 yaşındaki efsane şef Paul Bocuse adına 1987’den beri düzenlenen bu yarışmaya Türkiye, Gürcan Gülmez ve ekibiyle katıldı.
Bizler de yemek yazarları olarak, Metro Toptancı Market ana sponsorluğunda, yarışma heyecanına ortak olduk.
Nobel Edebiyat Ödülleri’nin verildiği binada düzenlenen gala yemeğinde bizim de yerimiz ayrılmıştı.
Orhan Pamuk’un 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü aldığı salonda bulunmak beni o kadar heyecanlandırdı ki, sevgi kelebeği misali, salonda bir o yana, bir bu yana koşturup fotoğraf çektirdim.
TÜRKİYE 17. OLDU
Yarışmada ilk üç sırayı İskandinav ülkeleri İsveç, Norveç ve Danimarka aldı.
8 KİŞİLİK
Hazırlama süresi 70 dakika
Pişme süresi 35 dakika
MALZEME LİSTESİ
Hamur için
* 3 su bardağı ılık süt
* 1 yemek kaşığı toz maya
6 Kişilik
Hazırlama süresi 30 dakika
Pişme süresi 45 dakika
MALZEME LİSTESİ
* 2-2,5 kg’lık beyaz lahana
* 500 gr orta yağlı kıyma
KABAKLI KAZAN KEBABI
8 Kişilik
Hazırlama süresi: 15 dakika
Pişme süresi: 40 dakika
MALZEME LİSTESİ
* 300-400 gr kuşbaşı kuzu eti
* 5 yemek kaşığı zeytinyağı
Daniele, eski Fransız Cumhurbaşkanı François Mitterrand’ın özel şefi olarak girmiş cumhurbaşkanlığı sarayının mutfağına. Ama çok da mütevazı; “Şansa oldu bu iş” diyor, hayatının dönüm noktası olan bu iş için.
Fransa’nın Perigord bölgesinde, ailesinin sahip olduğu bir çiftlikte dünyaya gelmiş Daniele. Saraya uzanan yolculuğu ise 1988 yılında, yanına gelen koyu renk takım elbiseli adamların teklifine “evet” diyerek başlamış. Mitterrand’ın özel şefi olarak mutfağa giren Bayan Delpeuch’ın daha önce mesleki eğitim almamış olması ise şaşırtıcı.
Sarayın yeni aşçısına şef yemeklerinden bıktığını söyleyen Cumhurbaşkanı Mitterrand, anneanne yemeklerini çok özlediğini dile getirerek, “Daniele, bana anneanne yemekleri yapabilir misin?” diye sormuş. İşte usta aşçının saraydaki yemek macerası da böyle başlamış.
O günlerde Daniele’i kimse kabullenememiş. Çünkü o, sarayın mutfağa giren ilk ve tek kadınmış. Ve o kadın, Mitterrand ve onun ağırladığı dünya liderlerine iki yıl boyunca yemek sanatını sergilemiş.
Daniele’nin macera dolu mutfak hayatı “Sarayın Tatları” filmine konu olmuş. Bu, zorlu ama bir o kadar da keyifli süreci alnının akıyla tamamlayan Daniele, çocuklarının hiçbirinin meslek olarak aşçılığı seçmediğinden yakınıyor.
“Mutfak maceralara açılan bir pasaport gibi” diyor Daniele. Ama macera için aldığı bu pasaport ailesi ile arasına mesafeler koymuş. Bu mesleği yapabilmek için çocuklarını babalarına emanet etmiş ve maalesef ailesini bir kenara bırakmış. “Bu meslekte çok başarılı olmak istiyorsanız, çocuklarınız, aileniz size engel teşkil etmemeli, özgür olabilmelisiniz. Karşıma çıkan şansları yakaladım, hiç kaçırmadım. Kadın şef olmak çok zor. Bu yüzden birçok kadın şef çocuk doğurmaz” diyor.
Sahrap Soysal'ın nefis yemek tarifleri için bizi takip etmeye devam edin.
Yumuşaması için 15 dakika kadar bekletin. Salçaları, tuz ve kırmızı biberi ilave edip iyice yoğurun. Ekşiyi katıp tekrar yoğurun. Ilık suyu da ekleyip hafif sulu kıvama (koyu çorba kıvamı) getirin.
Zeytinyağı ve incecik doğradığınız soğanları bir tavaya koyup orta ısılı ateşte, 7-8 dakika kavurun. Soğanlar iyice yumuşayınca ocaktan alıp bulgurlu karışıma ilave edin. Karıştırıp yanında lahana, asma ya da marul yapraklarıyla servise sunun.
Afiyet olsun...
Malzeme listesi
* 2 su bardağı ince bulgur
* 1,5 su bardağı ılık su
* 2 adet orta boy kuru soğan