ŞU bir gerçek ki, Roma'nın Lazio zaferi G.Saray'ın rakibini rehavete sokmuş.
Zaten pazar gecesinden beri hala bu zaferin sarhoşluğunu yaşıyorlar. G.Saray bu grupta yenilgi yüzü görmeden yoluna devam ediyor. Dün gece, 60 bin Roma seyircisi önünde başabaş değil, daha bilinçli, daha akıllı, daha topa egemen olarak oynadı. Yıldızla topluluğur, trilyonlar takımına kafa tuttu.
G.Saray rakibine oranla daha serin kanlıydı. Daha deneyimli gözüktü. Maçtan önce Capello'nun Hasan Şaş tahrikine seyirci, bu futbolcumuzu protestoyla yanıt verdi. Lucescu'nun hakem Frisk için adeta provoke edercesine maçtan önceki konuşmaları olumlu yanıt verdi. Sahanın en yakışıklısı olah hakem, Romalı futbolcuların tahriklerine kapılmadı.
VİCTORİA AKSADI
G.Saray'da tek aksayan Victoria idi. Ama yerine hazır futbolcu olmadığından, sanırım Lucescu yoluna bu oyuncuyla devam etmek zorunda kaldı. G.Saray bir dünya markası. Mayasında kalite kontrol yapılmış, yıllanmış şarap gibi. Yıllandıkça değer kazanıyor. Eğer bu takım yenilmeden elenirse yazık olur...
Roma erken bayramı yapamadı. Matematiksel bir çeyrek final vizesi istiyordu. Artık bu ortamda her şey salı günü belli olacak. Roma'da Barcelona'yı 3-0 yenen sarı-kırmızılı adaşına geçit vermeyen G.Saray, ne yapıp, edip İspanyolları Ali Sami Yen'de mutlak yenmesi gerekiyor. G.Saray da bunu becerecek güçte.
Olimpik Stadı'nda bir avuç Türk'ü mutlu eden G.Saray'ı candan tebrik ediyorum. Yolun açık olsun G.Saray...