‘Türk’e bir selam ver yiyeceğini düşünme’

BEN de İstanbul doğumluyum’ diyen bir İngiliz, İstanbul’da geçirdiği bir buçuk ay sonunda izlenimlerini bakınız nasıl anlattı?

Haberin Devamı

“Annem ve babam dışişleri görevlisi olarak Türkiye’de uzun yıllar kalmışlar. Ben İstanbul’da doğmuşum. Birkaç yıl önce ölen annem ve babam evde hep Türkçe konuşurlardı. Ben de onlardan biraz Türkçe öğrendim.

Uzun yıllar sonra, doğduğum kenti görmek için geldim.

Türklerin evine gittiğimizde, bizi tanımasalar bile buyur ettiler, evlerindeki en güzel yeri bize verdiler.

Yemekler enfesti. Yemekten sonra tatlı, meyve, çay, kahve... İkramlar bitmiyordu... Bu özellik, itiraf ederim ki, hiçbir Avrupa ülkesinde yok!

Evlerinde bize oda açtılar, otele gitmemize bile izin vermediler. Böylesine olağanüstü misafirperverlik, sanırım dünyanın başka yerinde görülmez.

Annem ve babam ‘Türk’e bir selam ver, yiyeceğini düşünme’ derdi. Haklıymışlar.

Haberin Devamı

Doğrusu harika insanlarsınız, fakat...”

* * *

İngiliz’in anlattıkları bundan sonra ne yazık ki acı bir eleştiri... Şöyle diyor:

“Evlerde gösterilen muhteşem misafirperverlik, dışarıda değişti. Ben, sokaklarda, caddelerde, parklarda, çok farklı insanlar gördüm. Yüzler asık, gözler öfkeli... Sert ve haşindiler. Biz Londra’da sokakta birine çarpsak hemen ‘Sorry’ diye özür dileriz. İstanbul’da ise ‘Kör müsün? Önüne baksana!’ diyorlar. İtiraz edecek olursanız, dayak yemeniz muhtemeldir.

Hele trafik!.. Trafikte insanlarınız müthiş değişiyor. Aklı olan Avrupalı, İstanbul’da araç kullanmaz! Üstünüze üstünüze geliyorlar. Hiçbir sürücünün diğer sürücüye saygısı yok. Kornalar, küfürler gırla gidiyor!

Dünyanın en konuksever insanları olan Türkler, trafikte nasıl bu kadar öfkeli olabiliyor, anlayamadım!”

* * *

Misafir İngiliz, İstanbul’un gürültüsünden de şikâyetçi:

“Konuk olduğum ev Boğaz’daydı. Muhteşem bir güzelliği var Boğaziçi’nin. Fakat geceleri... Aman Tanrım, o ne korkunç gürültü! Arkadaşlarımın anlattığına göre, sahilde gazinolar, kulüpler, barlar filan varmış... Ve bunların çoğu kaçakmış! Müzik yaptığı iddia edilen o enstrümanlar ‘birer işkence âleti’ gibi... Ben müziği severim ama bu gürültü, bu ses kirliliği beni çok rahatsız etti. Allah oralarda oturanlara sabır versin!

Haberin Devamı

Sahi, bu kentin valisi, yetkilisi, hükümet görevlisi filan yok mu? Nasıl izin veriyorlar bu zulme?

Ayrıca, Boğaz’da gezen teknelerden de geceler boyunca kulak tırmalayıcı sesler çıkıyor!

İngiltere’de de gece kulüpleri, eğlence yerleri çok ama onların ses düzeni öylesine ayarlanır ki, dışarıya hiçbir gürültü yansımaz. Kurulan sistem, sesleri sünger gibi emer, dışarı vermez.

Bu muhteşem kentin yöneticileri, kulaklarda bomba etkisi yapan gürültülere nasıl izin verebiliyor, anlamış değilim!”

* * *

Böyle diyor İngiliz... Gazeteci olarak, İstanbul Boğazı’ndaki ses kirliliğiyle ilgili çok şikâyet almıştık ama bunları bir yabancının ağzından dinlemek bize daha ilginç geldi.

Haberin Devamı

Çevre Bakanı Veysel Eroğlu ile İstanbul Valisi Muammer Güler’in kulakları çınlasın!

Yazarın Tüm Yazıları