Paylaş
1) Türkiye üzerinde dünya ülkelerinin ağır baskısı hafifler.
2) Sınırın açılmasıyla, fakir ülke Ermenistan’ın ekonomik sıkıntıları azalır.
3) İki ülkenin ortak çıkarları, düşmanlığı azaltıp dostluğa dönüştürür, siyaset, ekonomi, enerji, ulaştırma ve diğer alanlarda gelişme sağlanır.
İki tarafın, gereksiz çekişmeleri bırakıp bu gerçeği kabullenmesi akılcı bir yoldur.
Ancak... Tek taraflı aşk gibi, tek taraflı dostluk da, beraberinde birçok sancıyı getirir.
Ermenistan sınırını açalım ama bir de şöyle düşünelim: Taviz veren taraf hep biz mi olacağız? Rumlara taviz, Kürtlere taviz, Ermenilere taviz... Ne olacak halimiz?
* * *
Türkiye ile Ermenistan’ın sınır kapılarının açılması için imzaladığı protokolün iki ülkede de yarattığı hoşnutsuzluk sürüyor. Ermeni lobisi hâlâ hop oturup hop kalkıyor!
Cumhurbaşkanı Sarkisyan “Biz Türklere hiçbir taviz vermedik” diye popsunu yırtıyor ama dinleyen kim? Bir kısım fanatik Ermeniler onu “Ermeni davasına ihanetle” suçluyor.
Oysa Sarkisyan’ın dediği gibi, Ermenistan’ın Türkiye’ye verdiği bir
taviz yok.
* Soykırım iddiasından kesinlikle vazgeçmiyorlar.
* İşgal altında bulundurdukları Azeri topraklarından çıkmıyorlar.
* 1921 Kars Anlaşması’yla çizilen Türkiye-Ermenistan sınırını kabul etmiyorlar.
* Türkiye’nin doğusuna “Batı Ermenistan” diyerek “Ararat” adını verdikleri Ağrı Dağı’nın kendilerine ait olduğunda ısrar ediyorlar.
Eee, peki fanatik Ermeniler, Cumhurbaşkanı Sarkisyan’a neden kızıyor?
Kinci Ermenileri derin kuşkular içine sokan, imzalanan protokolde yer alan şu cümledir:
“İki ülke de, iyi komşuluk ilişkileri anlayışıyla bağdaşmayacak herhangi bir siyaset izlemeyeceklerini taahhüt eder.”
Ermeni diasporası, bu cümlenin “tuzak” olduğunu iddia ederek “İyi komşuluk ilişkileri numarasıyla tüm davalarımızdan vaz mı geçeceğiz yani?” diye feryat ediyor.
* * *
Aynı hayal kırıklığı ve öfke, Azerilerde de sürüyor.
Bugün Azerbaycan’da önemli bir kitle Türkiye’yi, kardeşliğe ihanetle suçluyor. Azeriler, kırgınlığın sebebi olarak Tayyip Bey’in kendilerine verdiği sözü tutmamasını gösteriyor.
Başbakan Erdoğan, 13 Mayıs günü Bakü’de Azerbaycanlılara şu sözü vermişti:
“Yukarı Karabağ’ın işgali sebeptir, kapıların kapanması neticedir. Orası işgal edildiği için Türkiye, Ermenistan sınırını kapatmıştır. İşgal ortadan kalkmadıktan sonra kapıların açılması da mümkün değildir. Azeri kardeşlerimiz müsterih olsun.”
Bu sözler Azerbaycanlıları rahatlatmıştı. Öyle ya, konuşan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı idi. Büyük ve güçlü bir devleti temsil ediyordu. Onun, iki buçuk ay sonra sözünü unutup Ermenistan sınırını açmak için protokol imzalatacağını nereden bilsinler?
* * *
AKP, Ermenistan’la imzalanan protokolde Obama’nın dayatması olmadığını söyleyebilir mi? Söylese bile kendi yandaşlarından başka inanacak kimse çıkar mı?
Hazırlıksız başlatılan “Kürt açılımı” sarpa sarınca Tayyip Bey “Ermeni açılımı”na sarıldı. Bu da olmazsa, başka bir açılım bulur nasıl olsa!
Sorun şu: Bundan sonra Türkiye’nin Kafkasya ve Türk dünyasında inandırıcılığı kalır mı? Artık kim güvenir bize?
Paylaş