Paylaş
Datça’ya 11 mil mesafede hâlâ kükürt fışkırtan bir yanardağ adası.
Bize yakın adalarda okulların tatil edilmesi.
Bazı adaların boşaltılması.
Şurası açıktır ki.
“Daha önce de olmuştu. Ama büyük deprem olmadı” yorumlarına kanmadan...
Önlem almamız gerekiyor.
Neredeyse her dakika gelen sarsıntıların ne kadar süreceği belli değil.
Sonunda ne olacağı belli değil.
Ege Denizi’nde adaları gezmiş bir denizci olarak endişeleniyorum.
Santorini Adası dediğiniz yer 120 mil.
Sonra İos, Anafi, Amargos.
Ve Datça’ya 11 mil uzaklıkta defalarca gittiğim Nisyros Adası.
Nisyros’daki volkan, 1422 yılındaki ilk şiddetli patlama dahil bugüne kadar dört kez patlamış. Dünya üzerindeki en büyük volkanlardan biri. Bu patlamalarda oluşan en büyük ve en etkileyici krater ise 260 metre çapında, 30 metre derinliğindeki Stefanos krateri.
Son gittiğimde kraterin tam ortasından kükürtlü su geliyordu.
Elbette bu patlayacak demek değildir.
Ama bir ihtimal bile korkutucu.
En azından AFAD ve kıyı belediyelerinin önlem alması gerekiyor.
Haritadan da görüleceği gibi deprem merkezine çok yakınız. Dahası adaların tamamı volkanik. Bize en yakın olan Nisyros ise Datça’ya 11 mil...
ANKARA-ATİNA HATTINDA AFETLE MÜCADELE BİRLİĞİ
Aslında bu depremler bize başka bir şeyi daha söylüyor.
Diyor ki;
“Ege’nin iki yakasındaki halklar. Ege’yi ancak birlikte barış içinde koruyabilirsiniz. Yangınlara karşı, depremlere karşı savunabilirsiniz. O yüzden gerilimi bırakın doğanın mesajını alın.”
Bu yorum size çok romantik gelebilir.
Ama hayır.
Benim önerim şu:
Türkiye ve Yunanistan arasında yangın ve depremlere karşı bir organizasyon kurulsa.
Yunanistan’daki afet yönetimiyle Türkiye’deki AFAD arasında bir koordinasyon oluşsa.
Bu tür durumlarda ortak mücadele ve yardımlaşma için harekete geçilse.
Mesela Ege Afetle Mücadele Birliği gibi bir isim.
Bugün adalarda yaşanan depremler bir örnektir.
Ege’nin iki kıyısındaki halkları yakından ilgilendiriyor.
Yıkım, yangın, tsunami olarak ilgilendiriyor.
Ve en önemlisi “insani yardımlaşma” olarak ilgilendiriyor
TÜRKİYE’DE 2 YILDA 107 BİN DEPREM
Son yaşadığımız 6 Şubat depremi içimizi öylesine yaktı ki.
Neyse ki devlet yıkılanı yerine koymak için olağanüstü bir gayret gösterdi, gösteriyor.
Bakan Murat Kurum’un neredeyse deprem bölgesinde yaşadığını biliyorum.
6 Şubat depreminin yıldönümünde AFAD bir çalışma yayınladı. Diyor ki;
“6 Şubat 2023 tarihinden günümüze kadar ülkemiz ve yakın çevresinde 107 bin 439 deprem meydana gelmiştir.”
Evet iki yıl içinde ülkemizde ve bölgemizde irili ufaklı 107 bin deprem olmuş.
Bu istatistik bir “deprem bölgesi”nde yaşadığımızın en açık ispatıdır.
Ege’de yaşanan son depremleri böyle değerlendirdiğim için Türkiye ve Yunanistan arasında bir “Ege Afet Birliği” kurulmasını öneriyorum.
Bu aslında pratik olarak yaşanıyor da.
Geçen ay Yatağan Belediye Başkanı Mesut Günay, Nisyros Belediye Başkanı Prof. Dr. Christofis Koroneos’u kardeş kent protokolü için Yatağan’a davet etti. Nisyros Belediye Başkanı Prof. Dr. Koroneos ve eşi Kaliopi, daveti kabul edip geldiler.
İşte sözünü ettiğim dostluklar budur.
Savaşı değil. Silah yarışını değil.
Ege’de dostluk ve dayanışmayı öne çıkartmanın zamanıdır.
Ege’de peş peşe gelen depremlerden benim aldığım mesaj budur.
Paylaş