PAZARTESİ günü yayımlanan “İlk ve son recm olayı” başlıklı yazı çok ses getirdi.
Londra’dan bir arkadaşıma konuk olarak gelen İngiliz:
“İstanbul’da bir recm olayı izleyebilir miyim? Çok merak ediyorum” diye sormuş, ona Türkiye’de böyle bir şey olmadığını anlatmak hayli zor olmuştu!
Malum, “recm” birini taşa tutmak, taşla öldürmek anlamına gelen bir sözcüktür. Terim olarak zina eden kadın ve erkeği taşlayarak öldürmek demektir.
Okurlardan gelen çok sayıdaki e-mail’den, birkaç örnek vermek istiyorum...
* * *
Dr. Ahmet Girgin: “Kuran’da recm diye bir şey yoktur. Bu töre Yahudilikten İslam hukukuna geçirilmiştir. Yahudi şeriat kitabı Talmut’ta recm hükmü açıkça şöyle geçmektedir:
“Eğer bir adam başka birisinin karısıyla yatarken yakalanırsa, hem kadınla yatan adam hem kadın, ikisini de öldürerek, İsrail’den kötülüğü atacaksınız. Eğer bir adam kentte başka birisiyle nişanlı ergen bir kızla karşılaşır ve onunla yatarsa, ikisini de kentin kapısına götürecek, taşlayarak öldüreceksiniz.” (Talmut 22:23)
“Yahudiler, İsa Peygamber’e, zina ederken yakalanmış bir kadın getirmişler ve Musa Peygamber’in bu gibilere recm cezası verdiğini ileri sürerek buna ne diyeceğini sormuşlardır. İsa Peygamber onlara ‘İçinizde günahsız olan ilk taşı atsın!’ deyince kadını recmetmekten vazgeçmişlerdir.” (Yuhanna 8/3-11)
* * *
Dr. Hasan Beydilli: “Yıllardır yazılarınızı okurum. Düşüncelerinizin büyük bölümüne katılırım. Recm olayına karşı çıkıyor ve Avrupalı bir misafirin, Türkiye’yi recmin uygulandığı bir ülke zannetmesine de tepki gösteriyorsunuz. Haklısınız. Ancak şunları sormalıyım: Bu ülkede ramazanda oruç tutmadı diye insanlar öldürülmedi mi? Din adına insanlar cayır cayır yakılmadı mı? Bunların recmden ne farkı var? Bu olayları duyan yabancılar, ne yazık ki Türkiye’yi recmin uygulandığı bir şeriat ülkesi zannediyorlar. 60 yılda akılcılıktan yoksun, cumhuriyet düşmanı bir nesil yetiştirmedik mi? Bugünkü durumumuz, bu politikaların sonucu değil mi?”
* * *
Bayan Özcan Musoğlu (Elektrik Y. Mühendisi): “Evet, bizde şeriat kanunları ve recm yok (olmasını isteyenler var) ama Güneydoğu’da kızların asılması, toprağa canlı gömülmeleri, bıçaklanmaları, tabanca ile kafalarına kurşun sıkılıp öldürülmeleri recm değil mi?
Dolayısıyla ben İngiliz’i, sorusunda haksız bulmuyorum!”
* * *
Nur Sah Ketene (Finlandiya’da öğrenci): “Türkiye’de recm olayı izlemek isteyen bir yabancının cahilliğinden ya da aptallığından bahsettiniz. Ne yazık ki bu bir-iki kişinin cahilliği ya da aptallığı değildir. Bu, Türkiye’nin Batı’daki algılanışıdır. Biz bu şekilde tanınıyoruz. Bunu Finlandiya’da okuyan bir genç olarak çok rahatlıkla söyleyebiliyorum.
Dersin ortasında üniversite hocam bana dönüp, “Neden Türkiye’de kızlar sünnet edilir?” diye hiç beklemediğim bir soru sordu. Ona, “Türkiye’de kızlar sünnet edilmezler” dedim. Bu sünnet işinin Gana ve Somali gibi Afrika ülkelerinde olduğunu söyledim. Kızların sünnetinin İslam ile hiçbir ilgisi olmadığını anlattım.
İnanılmaz derecede şaşırdı!
Yani bizi niye Avrupa Birliği’ne almıyorlar? Bu sorunun cevabı, Türkiye’nin Batı gözünde hâlâ şeriat kurallarının uygulandığı bir ülke gibi görülüyor olmasıdır!”