CHP hep çalkantılı bir deniz gibi... Sular bir türlü durulmuyor.
Bugün CHP’de yaşanan olay “Partiyi kim yönetecek?” kavgasıdır, yani patronluk mücadelesidir! Birbirleriyle boğuşup, elbirliği ile AKP’ye çalışıyorlar! Bu iç çekişmelerle ve kullanılan eskimiş sözlerle CHP’nin iktidar alternatifi olması mümkün değil! Yenilik şart! Kılıçdaroğlu bu gerçeği gördü. Birçok vatandaş “Kendisini bile yönetemeyen bir parti, ülkeyi nasıl yönetecek?” diye düşünüyor. Toplumun değişimini izleyemeyen bir parti gelişebilir mi? * * * CHP uzun yıllardır aynı dertten mustarip! Hizipçilik, koltuk çekişmeleri, karışıklık, kavga... Neyi paylaşamıyorlar? Esas olan ülkeye hizmet değil mi? O koltuklar babalarının malları mı ki bırakmak istemiyorlar? Vatandaş böyle bir partiye nasıl güven duysun? Seçmen “Bunlar daha muhalefetteyken bile birbirlerini yiyor. İktidara gelirlerse kim bilir ne yaparlar?” demez mi? CHP, yarım yüzyılı aşan bir süredir iktidar olamıyor. Hatta iktidara teğet bile geçemiyor! Neden? Hep bu iç çekişmelerin yarattığı güvensizlik yüzünden! Bir yanda Genel Başkan Kılıçdaroğlu, öbür yanda parti içinde büyük bir güce sahip olan Genel Sekreter Önder Sav... CHP’yi farklı yönlere çekmek istiyorlar. “İki kaptan bir gemiyi batırır!” sözü boşuna söylenmemiştir. * * * Şimdi bir umut doğdu CHP’ye... Hizipçilik ve koltuk çekişmelerinin partiye büyük zarar verdiğini gören Kılıçdaroğlu, eskiyi geride bırakıp yeni ufuklara doğru yelken açtı. Açtı ama... Önünde büyük bir engel var: Önder Sav ve ekibi... Liderlik iradesini ortaya koyup Önder Sav’ı defterden sildi fakat Önder Sav kolay yutulacak bir lokma değil. Örgütteki gücü biliniyor. Direnecek, mücadele edecek! Kılıçlar çekilmiştir artık! Bu yaman mücadelenin sonunda, iki çetin cevizden biri kırılacak ve dökülecek. Siyasette “Kurt Kanunu” geçerlidir. Kurtlukta düşeni yerler! Ayağın tökezlemeye gör. Üzerine atılıp parça parça ederler! Deniz Baykal bir anda yok edilmedi mi? * * * Düellonun kaybedeni Kılıçdaroğlu olursa CHP’ye “Allah rahmet eylesin!” demek gerekecek. Parti biter! Bu durumda CHP’nin bir daha belini doğrultacağını hiç sanmam. Genel seçimlere 8 ay gibi az bir zaman kaldı. CHP bu kavgaya son verip liderinin etrafında kenetlenmezse Haziran 2011’deki seçimlerde nal toplar, seçimin kesin galibi yine çok açık farkla AKP olur. Şu anda görünen, Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin tek umudu olduğudur. Partisini seven, Kılıçdaroğlu’nu destekler. Tüm kişisel hırslar ve öfkeler bir yana bırakılmalıdır. * * * CHP bu ülkeye lazımdır. Partinin doğru ellerde, doğru yönetimlerle güçlenmesi, vatandaşa güven vermesi bütün Türkiye’nin yararınadır. Kainat denge üzerine kurulmuştur. Bu muhteşem denge bozulduğu vakit felaketler başlar. Ülkelerin hayatında da, o ülkenin yönetimine talip olan partiler arasında bir denge oluşması gerekiyor. Denk rekabet, yarışı hızlandırır, verimi arttırır, bereket getirir. Kılıçdaroğlu, devrim niteliğindeki operasyonu ile hayırlı bir işe girişmiş bulunuyor. Mevlânâ’nın dediği gibi: “Dün dünde kaldı cancağızım... Bugün yeni şeyler söylemek lazım!”