Paylaş
Geçtiğimiz pazar günü Nevruz kutlamalarından sonra televizyon ve gazetelerdeki yorumlar: “Oh, ne güzel! Nevruz olaysız geçti!” şeklindeydi. Oysa ortada utanç verici olaylar vardı.
Güvenlik kuvvetleri, yasaları çiğneyen, açıkça suç oluşturan bu olaylara sessiz kaldığı, yasaları uygulamadığı için gürültü-patırtı çıkmadı. Aslında devlet yara aldı.
İşin doğrusu bu!
PKK yanlısı konuşmacılar, Türkiye Cumhuriyeti Devletine meydan okuyarak “Öcalan’ı muhatap almadan hiç bir yere varamazsınız” diye bağırdı, onları ellerinde Apo posterleriyle dinleyen kalabalık bir kitle “Öcalan’a özgürlük!” diye haykırdı.
Meydanlarda açılan pankartlardan bazılarında şu yazılar vardı:
“İşgalci TC Kürdistan’dan defol!”
“Öcalan’sız dünyayı başınıza yıkarız!”
Buna benzer birçok pankart ve sloganı TV’lerde net olarak gördük.
Her türlü yasa ayaklar altına alındı, devlet bunlara teslim olunca olay çıkmadı.
* * *
Ülke büyük sıkıntılar içinde... Halkın derdi dağ gibi...
Uğur Dündar’ın Arena Programı’na konuk olan İstanbul Milletvekili İlhan Kesici durumumuzun ne kadar hazin olduğunu çarpıcı örneklerle anlattı ama iktidar bu tür uyarılara kulak tıkamaktan başka bir şey yapmıyor.
Bunun yerine iktidarın her defasında yeni bir gündem yaratarak milleti oyaladığı görülüyor.
Şimdi, günlerce, haftalarca “Anayasa değişikliğini tartışarak” zaman öldüreceğiz!
* * *
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker “Yüksek yargı devreden çıkarılmak, etkisi azaltılmak isteniyor. Kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı düzenlemeler, Anayasa’nın değiştirilemez maddelerine, yani Anayasa’ya aykırıdır. Yargı bağımsızlığını daha da geriye götürmek, yargıyı kuşatmanın da ötesinde yargıyı ele geçirmekle eş anlamlıdır!” diyor.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek uzlaşma aradıklarını belirtiyor ama bu söylediklerine gerçekten inanıyor mu acaba? Kimsenin uzlaşma aradığı görünmüyor!
Kendi ideolojisine göre “Anayasa paketi” hazırlayan iktidar, dayatmacı bir zihniyetle “Ben yaptım, oldu” diyor ve değişikliği muhalefetin de onaylamasını istiyor...
“Siz yanımıza gelmezseniz, biz de referanduma gideriz” diyorlar!
* * *
Anayasa Mahkemesi, AKP’yi “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu” gerekçesiyle yargılamış ve mahkûm etmişti...
AKP’nin intikamı “Madem öyle, işte böyle!” şeklinde oldu.
Hazırlanan değişikliğe göre Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı 19’a çıkarılıyor. Bu 19 üyeden 16’sını (bir kısmını doğrudan doğruya, bir kısmını dolaylı olarak) Cumhurbaşkanı, 3’ünü ise kapalı oyla Meclis seçiyor!
Deniz Baykal bu davranışı şöyle ifade ediyor:
“Bunlar, Yüce Divan’da yargılanmaktan korktukları için Anayasa Mahkemesi’nin yapısını böyle değiştiriyorlar. İleride Yüce Divan’da kendi seçtikleri hâkimler tarafından yargılanacaklar! Şimdiden tedbir alıyorlar! Böyle adalet görülmüş müdür?”
* * *
12 Eylül Darbesi’ni yaparak yönetime el koyan ve daha sonra yeni bir anayasa hazırlatan Orgeneral Kenan Evren’e bile böylesine geniş bir yetki tanınmamıştı.
“Darbeci” olmakla suçlanan Evren, bunlardan daha demokrattı!
Paylaş