Paylaş
Muhalefet lideriyken bir toplantıda gazeteci dostlar Demirel’e ülkenin durumu hakkında ne düşündüğünü sormuşlardı. Demirel “Bakın size bunu bir fıkrayla anlatayım da pazar neşemiz olsun” diyerek şu fıkrayı anlatmıştı:
* * *
Osmanlı döneminde yolsuzluklarıyla ünlü Karakuşîadında bir kadı (yargıç) varmış.
Bir gün Karakuşî Kadı, bir fırının önünden geçerken burnuna güzel bir koku gelmiş. Vitrinde güveç içinde nar gibi kızarmış, sahibini bekleyen nefis bir ördek var. Karakuşî Kadı, fırıncıya “Ben bunu aldım” demiş.
Kadıya itiraz edilir mi? Boynunu büken fırıncı hemen ördeği paket yapıp vermiş.
* * *
Az sonra ördeğin sahibi gelmiş: “Hani bizim ördek?”
Fırıncı bir kez daha boynunu büküp “Uçtu” deyince iş kavgaya dönüşmüş. Kavga sırasında fırıncı, araya giren gayrimüslim müşterinin gözünü çıkarınca korkup kaçmaya başlamış. Gayrimüslim de peşinde, onu kovalıyor.
Fırıncı telaşla bir duvardan atlarken, bilmeden öteki taraftaki hamile bir kadının üstüne düşmüş. Kadın çocuğunu düşürdüğü için, kadının kocası da öfkeyle fırıncının peşine takılmış. Can havliyle kaçan fırıncının çarpıp devirdiği Yahudi bir vatandaş da kızıp düşmüş peşlerine.
* * *
Kovalamaca böyle devam ederken, duruma müdahale eden zaptiyeler hepsini yakalayarak Karakuşî Kadı’nın karşısına çıkarmışlar.
Kadı, sırayla sormuş... Ördeğin sahibi “Bu adam ördeğimi hiç etti”diye şikâyet etmiş.
Karakuşî Kadı, fırıncıya sormuş: “Ne yaptın bu adamın ördeğini?”
Fırıncı: “Uçtu” demiş. Kadı, kara kaplı defterini açmış. Ördeğin karşısında “Tayyar”yazılı. Tayyar “uçar”anlamına gelir. “O halde ördeğin uçması suç değil” diyerek fırıncının beraatına karar vermiş.
* * *
Kadı, gözü çıkan gayrimüslim vatandaşa sormuş... Onun şikâyetine de kara kaplı defterden şöyle bir madde bulmuş:
“Her kim, gayrimüslimin iki gözünü çıkara, o müslimin tek gözü çıkarıla...”
Davacı “Ne olacak şimdi?” diye sorunca Karakuşî Kadı “Şimdi” demiş “Fırıncı senin öbür gözünü de çıkaracak, biz de onun tek gözünü çıkaracağız.”
Gayrimüslim vatandaş, şikâyetinden hemen vazgeçmiş, fırıncı bu davadan da beraat etmiş.
* * *
Karakuşî Kadı, çocuğunu kaybeden kadının kocasına da “Tamam” demiş “Karını vereceksin, bu adam yerine yeni çocuk koyacak!”
Böyle olunca “Aman aman” diyen adam da şikâyetini anında geri almış, fırıncı bu davadan da kurtulmuş. Kadı dönmüş Yahudi vatandaşa: “Senin şikâyetin ne bre?”
Yahudi ellerini iki yana açmış: “Ne diyeyim kadı efendi?” demiş “Adaletinle bin yaşa sen, e mi!”
* * *
Demirel bu fıkrayı anlattıktan sonra kendisini dinleyen gazetecilere dönerek “İşte”demişti “Ananı öpen kadı ise, kime şikâyet edeceksin?”
NOT: Kıssadan hisse çıkartmaya kalkmayalım. Fıkranın, bizim bugünkü halimizle bir ilgisi yoktur. “Benzerlik var” diyorsanız bu sadece bir tesadüften ibarettir!
Paylaş