Paylaş
Ölenlerin kimlikleri ve illeri belirtilmiyor.
14 Kasım itibarıyla, kurbanların sayısının 60’ı geçtiği bildiriliyor. Herkes tedirgin.
“Her ölüme, domuz gribi mi deniyor acaba?” diye tereddüt edenler var.
***
Domuz gribi olayı bizim de başımıza geldi. Dokuz yaşındaki torunum Ata’nın ateşi yükseldi. Baktık; 39 derece!.. Öksürüyor, boğazında yanma var ve iştahsız!
Hemen hastaneye götürdük. Teşhis: DOMUZ GRİBİ.
Doktor “Endişelenmeyin” dedi. “Domuz gribi öyle büyütüldüğü kadar tehlikeli bir hastalık değildir, hafif geçen bir hastalıktır. Birkaç gün içinde çocuğun bir şeyi kalmaz.”
Eve döndük. Ertesi gün, iki yaşındaki torunum Tan da ateşlendi. Domuz gribi, ağabeyi Ata’dan ona da geçmişti.
Hastalık, doktorun dediği gibi birkaç gün içinde geçti. Sadece ateş düşürücü grip ilacı kullandık, o kadar. Bir de bol su içtiler ve bol C vitamini aldılar.
Bu kadar kolay geçen ve hiç de tehlikeli bir hastalığa benzemeyen “domuz gribi” için koparılan bu fırtına, bu ürkütücü yaygara neden?
***
İnsanlar telaş, endişe ve tereddüt içinde... Kimse ne yapacağını bilmiyor.
Domuz gribi aşısı olmalı mı, olmamalı mı? İnsanlar panik içinde soruyor:
“Bu işte bir domuzluk mu var acaba? Dünyanın açıkgözleri böyle salgınları pompalayıp insanları, devletleri soyuyor mu?”
Başbakan bile “Ben domuz gribi aşısı olmayı düşünmüyorum” dediğine göre ona mı yoksa milyonlarca lira para verip aşıyı getirten Sağlık Bakanı’na mı inanmalı?
Tıp adamları ikiye bölündü... Aileler ikiye bölündü... Millet ikiye bölündü...
***
İki torunumun peş peşe “domuz gribi” olup, çabuk ve kolay iyileşmesinden sonra konuştuğum tıp adamlarından bu konuda geniş bilgi aldım. Dünyada şimdiye kadar üç firma “domuz gribi aşısı” üretmiş. İkisinin henüz lisansı yok. Kullanılmasına izin verilen tek firmanın aşısı var.
Peki, bu aşı yapılırsa yan etkileri neler oluyor?
? Guillain-Barre sendromu... Felç... Ve ölüme neden olabileceği belirtiliyor.
? Aşının içinde insanın genetik yapısını bozan maddeler olduğu da ileri sürülüyor.
? Aşıda kanserojen madde özelliği taşıyan ‘Formaldehit’ de bulunuyor.
? Bir iddia da, domuz gribinin özel olarak laboratuvarda üretildiği şeklinde...
Peki, domuz gribi olayının ardında ekonomik çıkarlar mı var?
Diğer griplerden daha az tehlikeli olduğu halde tüm dünya medyası hastalığı neden bu kadar büyütüyor? Dünyayı etkileyen gerçek salgın “çıkar salgını”mı acaba?
Eğer bir yıl kadar önce ilk defa Meksika’da ortaya çıkan domuz gribi, koparılan fırtınadaki gibi gerçekten insanları tehdit eden büyük bir salgın olsaydı, şimdiye kadar dünyayı kırıp geçirmez miydi?
***
Yalnız halk değil, Recep’ler de ikiye bölündü.
Başbakan Recep Bey, Sağlık Bakanı Recep Bey’e inanmıyor ve aşı olmayı düşünmüyor. Şimdi vatandaş ne yapsın? Kime güvesin, kime inansın?
Domuz gribi, ülkede hemen her şeyi, işsizliği, parasızlığı, açlığı, ekonomik krizi unutturdu. Fakat daha büyük bir kriz yarattı: Güven krizi! Vatandaşın devleti yönetenlere olan güveni iyice sarsıldı!
Paylaş