Bu rekor başka rekor!

YENİ yılın ilk günündeyiz.

Dün gece ádet yerini bulsun diye eğlendik. İyi de... Gerçekten mutlu muyduk acaba?

Bütün işaretler, daha sıkıntılı bir yıla girdiğimizi gösteriyor. Böyle bir ortamda mutlu olabilir mi insan?

Ekonomik krizin giderek daha da sıkıntı yarattığı görülüyor.

Kapanan işyerlerinin, işsiz kalan insanların yanı sıra, intihar olaylarına da tanık oluyoruz. Bu dramatik tablo, krizin ülkemizi nereye sürüklediğini açıkça gösteriyor.

Başbakan’ın, bir doktor edasıyla, krize yönelik söylediği sözler isabetli değil! Türkiye’de yaşanan ekonomik yıkımın psikolojik olduğu iddiası, insanları avutmaktan başka bir anlam taşımıyor!

Başbakan daha önce "Hamdolsun bize uğramayacak" diyordu. Bir süre sonra "Kriz teğet geçecek" tesellisini ortaya attı. Daha sonra da moral vermek için doktorluk yapma çabasına girdi, "Aslında reel kriz yok, psikolojik bir kriz var" görüşünü ortaya attı.

Yani olmayan bir krizi var zannediyor, hayal görüyormuşuz(!).

İşten atılmalar, indirilen kepenkler, cepte kalmayan paralar, mutfakta kaynamayan tencereler hep psikolojik mi sizce?

* * *

Türkiye’de kriz iyi yönetilemedi ne yazık ki... Ateş bacayı sardıktan sonra alınacak önlemlerin de fazla bir faydası olmayacak.

Yeni yıla yeni vergilerle, yeni zamlarla girdik.

Nasreddin Hoca’nın merkebine benzemeyiz inşallah. Hani, hoca, zavallı hayvana yükü bindirdikçe bindirmiş, tasarruf olsun diye de kemerleri sıktıkça sıkmış. "Oh oh, işler ne güzel gidiyor!" derken merkep nalları dikivermiş! Nasreddin Hoca da hayıflanarak "Tüh be" demiş, "Tam alışıyordu, öldü!"

Bizimki de o hesap olmaz inşallah!

İçinde bulunduğumuz tablo maalesef, krizin iyi yönetilmediğini gösteriyor.

Yağdanlıklar, Başbakan’ın söylediği "psikolojik kriz türküsünü" alkışlarken doğruları söyleyenlere iyi gözle bakılmıyor. Birçok kuruluş, sıkıntılara çözüm bulunamadığı için ayakta kalamaz hale geldi.

* * *

Ekonomik konularda ve devlet yönetiminde büyük deneyim sahibi olan İlhan Kesici, ekonomimizin kırılganlığı nedeniyle ciddi sorunlarla karşılaşma olasılığının çok yüksek olduğunu söylüyor.

İlhan Kesici’ye göre, "Başbakan dahil kimse işin vahametinin farkında değil!"

Başbakan ile Devlet Bakanı’nın hiçbir haklı veriye dayanmadan bol bol konuştuklarını ve hata yaptıklarını belirten İlhan Kesici, ekonominin bugünkü durumunu şöyle özetliyor:

1) Rezervlerin kısa dönemdeki borç oranına göre en kötü durumdaki ülke Türkiye!

2) Cari açığın milli gelire oranı en kötü durumda olan ülke Türkiye!

3) Toplam kamu borçlarının milli gelire oranı en yüksek olan ülke Türkiye!

4) Özel sektör kredilerindeki artışın milli gelire oranı en hızlı artan ülke Türkiye!

5) 2002 yılından 2007 yılına kadar, 5 yılda devletin iç ve dış borcu 170 milyar dolardan 297 milyar dolara çıktı. Aynı dönemde özel sektörün dış borcu ise 218 milyar dolardan 436 milyar dolara yükseldi.

Sürekli olarak olumsuzluklar rekoru kıran bir ülkenin ekonomisi nasıl iyi olabilir? İyilik lafta! Lafla ise değirmen dönmüyor!
Yazarın Tüm Yazıları