Paylaş
Aslında bir tek Ümraniyespor karşılaşması hariç, sezon başından bu yana hemen her maç bu mücadeleyi görüyorduk. Lakin bu sefer skorla birlikte, bireysel hataların minimuma indiği, 10 kişi kalmasına rağmen, oyundan kopmayan bir Bursaspor izledik.
Hatta sözde takımın abisi konumundaki Özer’in sinirlerine hâkim olamayıp, takımı 10 kişi bıraktığı dönemde dahi gençlerin paniğe kapılmayıp, adeta Özer’e ders veren sakinliği ileriki günler, haftalar açısından çok değerliydi.
BİRÇOK İSİM ÖN PLANA ÇIKTI
Kadro kalitesi ve derinliği bakımından ligin en iyi takımlarından olan ama ortaya koyduğu futbol kalitesi ile beklentilerin altında kalan Samsunspor karşısında birçok isim hep birlikte ön plana çıktı.
Bunların başında Ataberk’in ekstra performansı dikkat çekiciydi. Dileğimiz genç eldivenin bu formunu sezonun sonuna kadar koruması, zira yapılan herhangi bir bireysel bir hatanın, kalemizde hemen gol olarak dönmesi, sahada mücadele eden gençlerin direncinin kırılmasına neden oluyor.
Ataberk yaptığı kurtarışlar ile bu direncin hep ayakta kalmasını sağladı.
Aynı şekilde orta sahada Burak Altıparmak (bana göre takımın kaptanı olması gereken kişi) ve Emirhan’ın iki yönlü tükenmek bilmeyen enerjileri alınan bu net galibiyette önemli bir etken oldu.
Genç Batuhan ise attığı birbirinden şık iki gol ile adeta dosta düşmana Bursaspor’da golcü bitmez mesajını verdi. İlerisi için kendisini geliştirmesi gereken belki de tek yön fiziksel kapasitesi. İkili mücadelelerde ayakta kalabilen ve saha içinde daha kuvvetli olan bir Batuhan kendine üst düzey bir kariyer sunabilir.
Aynı şekilde üzerine sürekli koyarak gelen İsmail Çokçalış’ın performansı da cumartesi gecesinin öne çıkan noktalarından birisiydi. Sağ kulvarda adeta iki kişilik oynayan bu genç yüreğin istikrarlı futbolu, takım içindeki diğer genç arkadaşlarına örnek olmalıdır.
SORUMLULUKLARIN VAR
Ve Özer...
Bu takımın hedefine yürümesinde en kritik pozisyonda sen varsın.
Tecrüben, kariyerin ve sahip olduğun yeteneklerin kâğıt üzerinde Bursaspor adına çok değerli unsurlar.
Lakin bu camianın artık ne sabrı var, ne de zamanı.
Atıldığın pozisyonda yüzde yüz haklı olabilirsin ama az önce basettiğimiz tecrübe ve kariyerin, kolundaki kaptanlık pozu bandının getirdiği sorumluluklarının farkına varman gerekiyor. Futbol sahası senin egolarını tatmin edeceğin bir alan değil.
3 milyonluk bir şehrin, sahadaki ve kenardaki onlarca gencin senden olan beklentileri ağır geliyorsa, o zaman çık açık yürekle açıkla; “Ben bu yükü kaldıramıyorum, bana ağır geliyor” de...
Bunu söyle ki, yönetim, Mustafa Er ve sahaya yüreklerini ortaya koyan gençler ve taraftarlar bunu bilsin, ona göre hareket etsin...
Umarım bu aldığın son ders olur.
Zira bundan sonra alacağın ders kariyerinin sonu olur...
Paylaş