Bursaspor Kadın Voleybol Takımı, lige katılım payı olan 12 bin TL’yi yatırmamış.
Bunun anlamı net;
“Voleybolu kapatıyorum”
Basketbolda da durum pek parlak değil.
Basketbolcular da geçen sezondan birikmiş paralarını halen alamadıkları için kulübe ihtar çekmeye hazırlanıyor.
Amatör branşların kulüp üzerindeki maliyeti %6-7 civarında.
%93’lük kısmı oluşturan futbol branşındaki onlarca hata, israf yüzünden amatör branşların kapatılması akıl alacak gibi değil.
Lakin yapılanlar ve yapılmış olanları gördükçe Bursaspor taraftarının gelecek sezonla ilgili ümitleri giderek azalıyor.
Önce Mustafa Er’e yapılan ayıp, ardından Le Guen transferinde yapılanlar ile ilgili basına düşen bilgiler, akabinde Hüseyin Gedik’in gecikmeli kapı önüne konulması...
Kulübün içi kaynıyor maalesef.
Üstelik transfer sezonu da açıldı.
Ama orada da yaprak kıpırdamıyor.
Personelin maaşını dahi ödenemediği bir ortamda görüşülen futbolcuların da transfere ne kadar sıcak bakacağı ayrı bir tartışma konusu.
Sıcak paranın olmadığı bir transfer dönemi Bursaspor adına ne kadar verimli geçecek hep birlikte göreceğiz.
Ve Cuma akşamı bu söze uygun olarak yine milyonları çöpe atan bir zihniyetin sonuçlarını yaşadık.
Yıllardır altyapının önemini,
Kurtuluşa giden yolda tek çare olduğunu vurguladım.
Halen de aynı görüşü savunuyorum.
Lakin bu anlayışa sahip olmak ile G. Birliği karşısına adeta acemiler mangası gibi bir takım ile çıkmak ayrı konular.
Zira futbol endüstrisi artık milyon TL’ler üzerinden dönüyor.
Her bir galibiyetin getirdiği para tam tamına 670 bin dolar.
Boyu küçük ama yüreği büyük adam.
Bizler babalarımızdan, Mesut, Orhan, Ersel ve Vahit’leri dinledik.
Sedat 3, Musisi ve Biyediç’leri izledik.
Çok şükür ki bu güzelliklere Pablo Martin Batalla’yı da ekledik.
Ve yıllar sonra çocuklarımıza ve torunlarımıza diyeceğiz ki;
“Şampiyon olurken de o vardı, Şampiyonlar Ligi’nde ilk golümüzü atarken de.”
Adalet istiyoruz...
Eşitlik istiyoruz...
Pazar akşamı yine, yeniden, bir başka futbol katliamı yaşandı.
İnsanlar yenildiğine değil, katledildiğine öfkeleniyor.
Fırat Aydınus’un çok çirkin bir senaryo ile iğrenç bir tiyatro sergilenmesine kızıyor.
Üstüne üstlük İstanbul’daki yorumcuların 3 maymunu oynamasına hiddetleniyor...
Kendini hakem sanan kişinin yaptıklarına gelin hep birlikte bakalım:
2017-18 sezonunu, bu sefer son maça bırakmadan tamamladı.
Ne acıdır ki, sevindiğimiz nokta;
Geçtiğimiz sezon son maçın, son dakikalarında ligde kalmayı başarmıştık. Şimdi ise 3 hafta kala...
Bu büyük camiaya bunları yaşatanları, emeği geçenleri tebrik ediyoruz...
*
Yeşil beyazlılar kazanılması gereken bir maçı kazanmayı başardılar.
Mustafa Er, 1. ve 2. bölgede değişikliğe gitmezken, 3. bölgede Stancu yerine gol bölgesinde vuruş becerisi daha etkili olan Sow tercihini yapmıştı.
Mustafa Er ve öğrencileri de bu bilinç ile sahaya çıktıklarını maç boyunca gösterdiler.
Özellikle oyunun ofansif yönünü çok daha iyi oynayacak olan Batalla-Furkan-Shehu tercihi doğru bir seçimdi.
Bu üçlü de hocasının düşüncesini haklı çıkartarak, karşılaşma boyunca Bursaspor’a ileri taşımayı başardılar.
Furkan, fiziksel temposunu artırdığı ve basit oynadığı sürece ilk 11 veya 18 içinde kendine yer bulacaktır.
Karabük deplasmanında Yeşil-Beyazlıların ortadaki üçlüsü ne kadar iyi mücadele ettiyse, 3. bölgede oynayan Sow ve Stancu da o denli kötüydü.
Sow çıkana kadar tek olumlu hareketini penaltı pozisyonunda yaparken, Stancu da gerek kanatta, gerek santrafor bölgesinde hemen her topu ezerek, çok daha kolay geçmesi ihtimal olan maçı adeta zora soktu.
Mustafa Er ise, Göztepe maçındaki hatalarını tekrarlamadı ve doğru zamanda, doğru isimleri sahaya sürerek maçın kazanılmasında pay sahibi oldu.
Yeni ve genç hocamızın Göztepe karşısında ki ilk 11 tercihi ve akabinde yaptığı hamleler tartışma yarattı.
Lakin 6 maçlık bu dönemin ilk haftasında hocadan mucizeler beklemek hayalcilik olur.
Tabii Bursaspor’un mevcut bulunduğu durumda da fazla zamanının olmadığı da aşikâr.
Umudumuz, beklentimiz bu adaptasyon sürecinin en kısa zamanda atlatılması ve gerekli puanların Bursaspor hanesine yazılması.
Aksi durumda çok acı bir son bizleri bekliyor.
Öncelikle kadroya baktığımızda ilk kesiği Delarge yemiş.
Saha içinden çok, saha dışında oynamayı seven bu oyuncunun kadro dışı kalması beklenen bir gelişmeydi.