Çöpe giden sezon, çöpe giden milyonlar…

Ve Cuma akşamı bu söze uygun olarak yine milyonları çöpe atan bir zihniyetin sonuçlarını yaşadık.
Yıllardır altyapının önemini,
Kurtuluşa giden yolda tek çare olduğunu vurguladım.
Halen de aynı görüşü savunuyorum.
Lakin bu anlayışa sahip olmak ile G. Birliği karşısına adeta acemiler mangası gibi bir takım ile çıkmak ayrı konular.
Zira futbol endüstrisi artık milyon TL’ler üzerinden dönüyor.
Her bir galibiyetin getirdiği para tam tamına 670 bin dolar.
Şu anki kur üzerinden hesaplandığında yaklaşık 3 milyon TL.
Kurun sabitlendiğini düşünürsek de tahminen 2,5 milyon TL.
Sen kulüpte çalışanlara maaşlarını ödeyemiyorken,
Basketbol ve voleybolculara maaşlarını zamanında ödeyemiyorken,
Futbolculara dünyanın borcu varken
Kimse kusura bakmasın ister formalite, ister realite o maç mutlaka kazanılmalı, kazanılacak düşünce ve kadro sahaya yansıtılmalı.
Burada belki bir tek istisna olabilir,
Artık gelecek sezon kadronda olmayacağı kesin bazı oyuncuları oynatmamak.
Peki, Bursaspor ne yaptı?
Sözleşmesi 10 gün sonra bitecek Faty’yi,
Kiralık sözleşmesi sezon sonu bitecek ve verim alınamayan Agu’yu,
Bu sezon ligde oynadığı 8 maçta sıfır gol, sıfır asist yapan Sinan Bakış’ı oynattı.
Profesyonel yapıda her bir kuruşun hesabı yapıldığı bir dönemde bu denli savurganlık, vurdumduymazlık ve vizyonsuzluk Bursaspor kulübüne yakışmıyor.
Bu arada sakın bana “gençleri kazanmak lazım” savsatası yapmasın…
Gençlerine önem veren bir kulüp, elindeki tek pilot takımı, üstelik 3. Lig’de oynayan takımını Bölgesel Amatör Ligi’ne düşürmezdi.
Elindeki değerleri para dahi alamadan başka kulüplerin gitmesine engel olurdu.
Altyapıdan, üstyapıya giden bir sistemi çoktan kurgulamış olurdu…
Tabii bunun için önce futbol aklının olması gerekir…