Şarlatanlarla dolu etraf

O perde kalkmadığı için her gün yeni ve hayli garip iddialar atılıyor ortaya.
Ece’nin zaman zaman danışmanlık aldığı biri de gözaltına alındı. İddia o ki ‘cadılık eğitimi’ veriyormuş bu hanımefendi.
Sosyal medyasına baktım. Tabii ki “Cadılık eğitimi veriyorum” demiyor. Zaten böyle işler de gizli gizli yapılıyor.
Adına aslında cadılık zanaati deniyormuş.
Ben böyle şarlatanların insanları kandırmasının çok ciddi cezası olması gerektiğini düşünüyorum. “Seni cadı yapacağım” diyor, parasını alıyor insanların. Olacak iş değil.
Bunlara kananlara da ayrı bir parantez açmak lazım.
Bakın günümüzde böyle olaylar çok yaygın. Bizler çoğunu görmüyoruz, duymuyoruz.
Ama ‘arayışta’ olan birinin ‘sömürülmesi’ çok kolaydır. İşte bu şarlatanlar da o arayıştakileri bir şekilde buluyorlar. Ondan sonra da sömürüyorlar.
Kimi hayatıyla ödüyor bu arayışını bedelini, kimi aklıyla. Ama muhakkak bir şey kaybediyorlar.
Lütfen fırsat vermeyin böylelerine. Cadılık diye, cadılık eğitimi diye bir şey yok!
Bunlar yayılırsa sokakta “Ben cadıyım” diye dolaşanları görmemize ramak kaldı gibi hissediyorum, aman Allah korusun...

‘Fırtınalar’ kolay dinmez

“O Ses Türkiye”de yarışmacılardan biri Ebru Gündeş’in “Fırtınalar” şarkısını söyledi.
E jüride Hadise var. Gözler de ona çevrilmiş.
Yazıyı yazarken seyrettim o görüntüleri. Melike Şahin jüri koltuğunda hayli eğlenceli şekilde şarkıya eşlik ediyor.
Hatta ara ara Hadise’yi süzüyor.
Hadise gayet ‘cool’ durmaya çalışıyor ve yalandan şarkıyı mırıldanıyor.
Belli ki içinden “Bitse şu şarkı” diye bekliyor.
E düşersin dile Ebru Gündeş söz konusu olunca.
Hiçbir şeyi yaşanmamış gibi, olmamış gibi de yapamazsın ki. Büyük olaylar yaşandı iki ismin arasında.
Bu işin tek çözümü var, o da sözleşme maddesine “Hiçbir yarışmacı Ebru Gündeş şarkısı söylemesin” maddesi koyulması. Ona da Hadise’nin gücü yeter mi onu bilemedim.

Daha ucuza ‘uçuyorsun’

İstanbul Havalimanı’ndan taksiyle bazı bölgelere gitmek uçak bilet fiyatlarını geçmiş.
Mesela Beylikdüzü’ne 2 bin lira civarına gidiliyormuş. E gerçekten de bazı yerlere, hatta yurtdışına bile daha uyguna uçak bileti bulabiliyorsunuz.
Adamlar ağlaya ağlaya, sızlana sızlana taksimetre ücretlerini çıkarttılar bu seviyelere.
2 bin lira nedir eve gitmek için! Çok pahalı değil mi?
Tam bu haberle ufak bir şok yaşarken, İstanbul’da bir taksicinin yaptığını gördüm.
İndi bindi ücreti olarak 600 lira istemiş bir yolcusundan. Yolcu “Babam emniyet müdürü” deyince de “Şaka yaptım” cevabını vermiş.
Yani neresinden baksak skandal değil mi?
Demek ki her gün böyle kaç kişiyi kandırıyorlar ya da kandırmaya çalışıyor bu adamlar. Siz uyanık sanıyorsanız kendinizi, biz sizden iki kat uyanığız, hadi bakalım!

İlber Hoca da olsan...

İlber Ortaylı’nın cep telefonunu gördünüz mü?
Hayli eski model, tuşlu ve ekranı ufacık...
Zaten o da söylemiş “Akıllı telefon kullanmıyorum, almayın o telefonları” diye... Ya hocam siz kullanmıyorsunuz diye biz de sırtımızı dönmeyelim teknolojiye.
Görüntülerini izledim, mesaj yazmaya çalışırken zorlanıyor İlber Hoca. Yahu kolay mı o telefonla yazmak zaten?
İlber Ortaylı da olsanız günümüzde bilgi güncellemesine ihtiyaç vardır. Çevresinin anlattığıyla bir yere kadar çünkü.
Haydi diyelim sosyal medyayı merak etmiyorsun, bunu anlarım.
Ama etrafta olan biteni de anlık öğrenmek istersin. Bundan kendini soyutlayamazsın.
Kaldı ki soyutlamamalı da...

Tahammülüm yok

◊ Normal hayatında iki kelimeyi bir araya getiremeyenlerin ekranda boy göstermesine...
◊ Sırf bir amaç uğruna davet davet gezen tiplere...
◊ Liyakatin ‘L’si olmayanlara, hatta ‘liyakatin’ ne anlanma geldiğini bilmeyenlere...
◊ Business uçmak için ruhunu satmaya hazır olanlara...
◊ Hayatındaki tek amacı başka birinin sırtından yaşadığı lüks hayatını göstermek olanlara...
Tahammül edemiyorum.