Günlüğü 80 bin aylığı 2 milyon 400 bin lira

* Bodrum bu sene dolacak!
* Bodrum bu sene çok başka olacak!
* Bodrum son 2 yılın acısını çıkarmaya hazırlanıyor!
Tüm maddeler doğru.
Bodrum bu sene gerçekten de çok başka olacak.
Şimdi nedenine gelelim...
Bir süredir otellerin alternatifi durumundaydı sezonluk kiralanan villalar. Bu sene de bu alışkanlık devam ediyor.
Mesela, Bodrum’un Cennet Koyu’nda 5 odalı bir villa kiralamak isterseniz aylık ücret olarak 2 milyon 400 bin lira ödemeniz gerekiyor.
Bu da gecelik 80 bin lira yapıyor.
Aidat, temizlik hizmeti, mutfak masrafları ve depozito hariç...
Bırak Cennet Koyu’nu “ben Yalıkavak içinde bir villa istiyorum” diyorsanız 5 odalı bir Yalıkavak villasının aylık fiyatı da 1 milyon 250 bin lira.
O da gecelik yaklaşık 40 bin lira yapıyor.



“Villa bize fazla gelir, daire yeter” diyenler de var elbet.
Onların ödemesi gereken ücret...
* 2 artı 1, 165 metrekare bir daire için aylık 500 bin lira.
* 90 metrekarelik dairenin temmuz ayı fiyatı ise 250 bin lira.
Hepsinde depozito ve aidatı ayrıca ödüyorsunuz.
Eskiden “uyumadan uyumaya geleceğim zaten” deyip geceliği 300-500 liraya ev tutulurdu.
Şimdi uyumadan uyumaya geleceklere yer yok.
Geçen sene, sezon başlamadan benzer bir yazı yazmıştım.
O zaman en pahalı villanın aylık ücreti 800-900 bin lira arasındaydı.
Anlaşılan ev sahipleri ve emlakçıların bu sene sloganı, ne tutturabilirsek kârdır.
Ama kusura bakmayın...
* Bu biraz can acıtmıyor mu?
* Vicdansızlık değil mi bu?
* Sadece yabancı turiste odaklanmak haksızlık değil mi?
Ev fiyatlarının böyle olduğu bir yerde tabii ki lahmacun 200 lira, döner 400 lira olur.
Hiç şaşırmamak lazım.

Büyük gün, hazır mısın İstanbul?

Ajda metroda

Ve o gün bugün!
Bir ilk gerçekleşiyor!
Bir gazeteci ordusu da bu olayı canlı canlı takip edecek!
Tüm gözler o ismin üzerinde olacak!
İddiaya göre “Ajda Pekkan bugün metro ve Marmaray’a binecek.”
Gel de şimdi şöyle okkalı bir kahkaha patlatma arkadaş...
Bir olayı abartmakta üzerimize yok.
Mesela...
* Ajda Pekkan 12 Nisan Salı (bugün) uzay mekiği ile Mars’a gidecek olsa
* SpaceX ile Ay’a seyahat etse anlarım... Ama metro bu metro, Marmaray bu.

“Ajda metroda” deyince akla gelen sorular?

Çok merak ediyorum...
* Ajda Hanım için metro kapatılacak mı?
* Marmaray’ın bir vagonu boşaltılacak mı?
* Yoksa toplu taşımanın en yoğun olduğu saatte mi binecek Ajda Pekkan metroya?
* Onu görenler yer verecek mi?
* Akbil basacak mı?
* Yanında biri ağzını kapamadan hapşıracak mı?
* Hapşırırsa Ajda Pekkan ne yapacak?
* Ayakta durursa biri ayağına yanlışlıkla basacak mı?
* İnmek istediği durakta kalabalıktan inemeyip mecbur bir sonraki durağı bekleyecek mi?
Bu maddelerden bazıları gerçekleşmezse toplu taşımaya binmiş sayılmaz Ajda Hanım...
Madem bu yola baş koyanlar ve Ajda’ya bu deneyimi yaşatmak isteyenler var, o zaman hakkıyla yapsınlar işlerini de hepimiz keyifle olanı biteni seyredelim.

Dövme tuzağına herkes düşüyor

Yurtdışında da çok örnekleri var... Mesela Kylie Jenner.Rap’çi Tyga ile birlikteyken ‘t’ dövmesi yaptırmış ve ayrıldıktan sonra dövmeyi ‘la’ dövmesiyle değiştirmişti.
Mariah Carey de Nick Cannon ile evlendikten sonra ‘Mrs. Cannon’ dövmesi ile çıkmıştı kameraların karşısına.
Boşanınca o dövmeyi bir kelebek figürüyle kapattı.
Yani bu işin dili, dini, ırkı yok.
Herkes düşüyor bu tuzağa.
Bakınız Şeyma Subaşı da eski sevgilisi ‘Meedo’nun ismini yazdırmıştı koluna.
Şimdi kapatmak zorunda kalmış.
Pişmanlıklara sebebiyet vermemek için...
* Her tatlı söze kanıp dövmeciye koşmayın...
* İki güzel bakışa aldanıp ‘kazı baba ismini’ diye dövmecinize gitmeyin...
* Evlilik teklifinin hemen 3 gün sonrasında ‘yap baba sevdiceğimin resmini sırtıma’ demeyin...
İlla yaptıracaksanız...
* Geçici dövme yaptırın.
Hem silmesi kolay, hem yaptırması.

Nerede sevgi yok mu hiç saygı?

Victoria ve David Beckham’ın oğulları Brooklyn Beckham, Nicole Anne Peltz ile evlendi.
Fakat düğünden önce çok çektirdiler Brooklyn’e.
Önce evlilik sözleşmesi imzaladı Brooklyn. Şimdi de eşinin soyadını almaya kararı verdi. Bu ilişkide kız tarafı parasıyla ezmeye çalışıyor erkek tarafını. Önce evlilik sözleşmesi imzalattılar, şimdi de soyadlarını veriyorlar.
E nerede sevgi?
Hani aşk?
Yok mu hiç saygı?
Bırakın gençler ne istiyorsa yapsın, neye imza atmak istiyorlarsa atsınlar.
Düşün yakalarından.