Orkun Ün

Alt tarafı bir tuvalet. Florya’da bir alışveriş merkezinin içinde. Fiyatı olmuş 25 TL. Ama asıl tuvaleti işleten kişinin sözleri çok garip. “Morali bozuk insanlara mutluluk veriyoruz” diyor. “Burayı sadece bir tuvalet olarak düşünmeyin” diyor. “Bu ambiyansı sürdürmek için çok emek veriyoruz” diyor. Ben de pes, ne günlere kaldık diyorum.

Florya’da bir alışveriş merkezinin tuvaleti 25 lira olmuş. Hatta şöyle de bir ‘jest’ yapmışlar AVM çalışanlarına. Siz aylık 400 liraya ‘VİP’ abone olabilirsiniz demişler.

Ahhahaha...

Ama beni asıl güldüren tuvalet işletmecisinin sözleri oldu. Aynen şunları demiş:

◊ Burayı sadece bir tuvalet olarak düşünmeyin...

◊ Bu atmosfer ve ambiyansı sürdürmek için çok uğraşıyoruz.

◊ Peçeteler birinci sınıf...

◊ Kabinler ses izolasyonlu...

◊ Morali bozuk insanlar geldiklerinde onlara mutluluk veriyoruz.

Gerçek mi diye sorduk hepimiz eminim. Bir kiloda kaç adet vardır diye de düşündük. Yahu dedik alt tarafı bir tuza banıyoruz, iki ısırıyoruz bitiyor. 999 lira 50 kuruşluk fiyat etiketini görüp şoke olduk.

İlk erikler gelmeye başlamış.
Ben sosyal medyada gördüm bu fiyat etiketini.
Yeşil eriğin kilosuna 999 lira 50 kuruş yazmışlar.
Zaten yaz gelirken bir lahmacun konuşuyoruz bir de erik.
Ama erik, her güzel şey gibi kısa sürüyor...

Geçen akşam bir restorancı arkadaşımla sohbet ediyordum. ‘İftar menünüz ne kadar’ diye sordum.

“Bin lira” dedi.

‘E geçen sene ne kadardı’ dedim...

“550 lira” dedi.

Neredeyse yüzde 100 zam.

Üstelik sohbette konusu geçen restoran öyle Boğaz hattında ya da bir otel içinde falan değil.

Mahalle arasında.

Sonra hafta başında çıkan haberler geldi aklıma. Çırağan Sarayı’nda kişi başı 3 bin 500 lira olan iftar menüsü mesela.

Hani 4 kişi gitseniz 14 bin lira hesap ödeyip kalkacağınız o masa.

Şeyma Subaşı, Instagram profilindeki ücretli abonelik bölümünü aktif hale getirdi. Sadece ücreti ödeyenler Şeyma’nın özel paylaşımlarını görebilecek.

Bu haber ilk duyulduğunda...
◊ Kimse abone olmaz...
◊ Şeyma’ya niye para ödesinler ki...
◊ Ne yani, o kadar da meraklısı değiliz...
◊ O parayı vereceğime bilmem ne yaparım daha iyi...
Tarzında geyikler yapıldı.

Hafta sonu Lexus markasının davetlisi olarak Urla ve Alaçatı’daydık.

Marka, yeni RX SUV modelini “Herkes onun peşinde” senaryolu bir basın lansmanıyla tanıttı.
Ama öyle sıradan bir lansman değildi yaptıkları. İyi bir deneyim yaşattılar bize.
Ekiplerin belirlediği rotada Urla’dan Alaçatı’ya doğru yeni Lexus RX’lerle yola çıktık.
7-8 kilometrede bir hedef noktalarımız vardı. Biz o hedeflere giderken araç içinde ve dışında sayısız kamera bizim hareketlerimizi kayıt altına aldı.
Her noktada yeni bir görev verildi otomobili kullananlara.

6 Şubat felaketinden bir önceki hafta çok ilginç bir deneyim yaşadım. O deneyimi yaşadığım şehir, Antalya’ydı. Deneyimi yaşatan tesis ise Akra Barut Otel’in içindeki Life-Co sağlıklı yaşam merkezi... Eğer sağlığınız için bir şeyler yapmak, gençleşmek, iyi hissetmek, kilo vermek istiyorsanız doğru adreslenden biri... Sizi disipline sokuyor ve beslenmeden tutun da yaşam standartlarınıza kadar her şeyi değiştirmenize yardımcı oluyorlar.

Life-Co bir sağlıklı yaşam merkezi... Detoks kampı diye de geçiyor halk arasında... Hani o Hollywood yıldızlarının Bodrum’a gelme sebebi olan yer...
Bodrum ve Antalya’nın dışında Phuket’te de merkezleri var.
Antalya Life-Co’da 1 haftam huzurla, sessizlikle ve bolca sağlıkla geçti. Amacım kilo vermek değildi.
Biraz vücudu yenilemek, biraz zihni temizlemekti.
Yine de 5 günde 3 kilo verdim.
Merkeze gidince önce bir detoks koçuyla konuşma ve vücut analizi yapıyorsunuz.

Bir ev hayal edin... Villa diyelim isterseniz... Yer Bodrum. Türkiye’nin en gözde tatil merkezi. Bu villanın 1 aylık fiyatı 6 milyon lira. Üstelik hiçbir şey dahil değil. Günlüğü 200 bin lira yapıyor. Bilmem kaç asgari ücret, bilmem kaç aylık emekli maaşı... Aklım almıyor benim...

Biz sezonluk yazlık fiyatlarını konuşmayı çok severiz.

Hele ki o fiyatlar uçuyorsa daha çok severiz.

Ama bence artık kızmalıyız, artık sesimizi yükseltmeliyiz.

Şaşırdım görünce...

Bodrum-Gölköy’de bir villa.

5 artı 1.

5 de banyosu var.

Habere göre Reza Sarraf’ın yazdığı ve Ebru Gündeş’in okuduğu iki şarkı varmış. Biri “Sadece Sevdim”, diğeri “Ölümsüz Aşklar”...

Habere göre diyorum, aslında “habercik” derdim ama neyse...
Sonra bir diğer habere göre o şarkılarla ilgili bir tedbir kararı aldırmış Sarraf ve “Ebru Gündeş bu şarkıları söylemesin” demiş.
Ben okuyunca dedim ki...
◊ Neden böyle savaşa girer insanlar...
◊ Neden verdikleriyle sınarlar, yaptıklarıyla üzerler sevdiklerini...
Ama yok yahu böyle bir durum. Baştan sona uydurma bu...