Kötü günler yaşadı evet...
Hepimizin canını sıkan olaylara maruz kaldı evet...
Ama denir ya, ‘show must go on’ yani gösteri devam etmeli diye...
Sanki etmiyor Gülşen için.
Gidip seyretmedim ama gidenlerden ‘bu sefer olmamış’ yorumlarını işittim.
Mesela sahne kıyafetiyle de alıştığımız Gülşen değildi...
Bu tamamen tercih meselesi beni falan hiç ilgilendirmez ama sahne performansı başka bir mesele...
İddia o ya... Günlerden bir gün Hadise, eski eşi Mehmet Dinçerler’e kahvaltı hazırlamış.
Eski eş “Alışırım” deyince, Hadise celallenmiş ve “Sana her gün kahvaltı hazırlayamam, ben Hadise’yim” demiş...
Çok iyi cevap...
Peki ‘Hadise’ler kahvaltı hazırlar mı cidden?
Dışarıdaki hayatla ev hayatı birbirinden çok ayrıdır.
Dışarıda havalı izlenimi veren biri evinde tam tersi davranabilir.
Temizlik de yapar, yemek de yapar, evin tüm işleriyle de ilgilenir. Bu kimine göre bir terapidir hatta.
Kayahan’ın kızı Beste Açar “2. Sayfa” programına konuk oldu dün.
Programı açtığım anda belki de en ilginç dakikalara denk geldim. Daha ilginci pek mümkün değil zaten.
Diyor ki Beste:
“Enerji çok mühim mesele... Enerjiyle kendi kendimizin yüzünü gerebiliriz. Gözünün rengini değiştirenler var. Kolunuz kesilse yerine kolunuzu bile çıkartabilirsiniz.”
Beste...
Enerji mühim mesela bir tek o konuda haklısın.
Ama senin anladığın enerjiyle diğer insanların anladığı enerji çok farklı şeyler galiba.
Yüz germe operasyonu nasıl enerjiyle oluyor?
Spottaki bu satırları geçen aralık ayında yazmıştım.
Yeni bir haber var şimdi o listeyle alakalı.
O zamanlar listede dikkatimi en çok DJ ve prodüktör olan Arem Özgüç ve Arman Aydın çekmişti.
4’üncü sıradaydı ikili.
Dünya genelinde en çok dinlenen şarkılarda yine 4’üncü sırada onların nam-ı sınırlarımızı aşan şarkısı “Astronaut in the Ocean” vardı.
O günden sonra başladım Arem&Arman’ı takip etmeye.
Buray ile yaptıkları “Senin Yüzünden”i yine Buray ve Feride Hilal Akın’lı “Rampapapam”ı ve son olarak “Gaz Pedal” şarkılarını çok sevdim.
Neyse... Aradan geçen birkaç ay içinde en çok dinlenen sanatçı listesinin değiştiğini de öğrendim.
Dün Savaş Özbey’in Kelebek’teki köşesinde okudum...
Demet Özdemir ve Oğuzhan Koç ayrılığı hakkında sokaktaki algıyı yazmış köşesine. Kendi yorumlarını da katmış tabii.
Demiş ki ‘Oğuzhan Demet’e küçük geldi.’
Yetmemiş ‘Demet süper lig, Oğuzhan ikinci lig oyuncusu’ diye yazmış.
Sonunu da ‘davul bile dengi dengine’ diye bağlamış.
Ne yalan söyleyeyim bir erkek olarak sinirlendim ben. Oğuzhan’ı düşünemiyorum... Biten, başlayan, ara verilen ilişkiler hakkında pek yorum yapmayı sevmem.
Hadi diyelim yaptım...
Demet ve Oğuzhan hakkında, “Biri çok başarılı diğeri başarısız, biri birinci lig diğeri ikinci lig topçusu” demem...
Acayip eğleniyorum onları seyrederken...
Artık onların isimlerinin başına hangi sıfatı getirirseniz getirin.
◊ Ünlümsü
◊ Ünlücük
◊ Şöhretimsi
◊ Çeyrek şöhret
Ben ilk kez ismini duydum; Öykü Karayel’in bir ikizi varmış, adı Ezgi.
Önceki akşam erkek arkadaşıyla çekmiş magazinci arkadaşlar onu. (Ki onları niye çekerler o da ilginç.)
Şöyle bir laf etmiş şarkıcı Murat Dalkılıç:
“Dürüst olan aldatmış sayılmıyor. Çünkü yalan söylemiyor. Aldatmak değil ki bu.”
Şimdi kimileri bu konuda hassastır. O hassas insanlara göre bu ‘aldat aldat itiraf et’ şunlara eş değerdir:
◊ Git hırsızlık yap sonrasında gel söyle.
◊ Onun bunun emeğine göz koy ama sonrasında bunu mutlaka itiraf et.
Bunları yapıp da söylersen suçsuz mu sayılıyorsun?
İhanet ağırdır... Ve mutlaka bir bedeli olmalıdır.
Oysa daha geçen hafta yazmıştım, “Bırakın sporu dedikodu yapın” diye.
Nedeni de bir araştırma sonucuna göre dedikodunun sağlığa faydalı olması, ömrü uzatması, sinirden, stresten arındırmasıydı.
Şimdi ne ara boşanma sebebi sayıldı hiç anlamadım.
Bence dedikodu lobisinin karşısında çok güçlü bir anti dedikodu lobisi var.
Bunlar zaman zaman piyasaya sürdükleri haberlerle savaşa giriyor. Ben dedikodu lobisinden yanayım.
Boşanma sebebi falan saydırmayın şu masum durumu yahu.
Tamam bir adam ya da kadın eşi hakkında sağda solda atıp tutuyorsa o ayrı mevzu.
Ama atıp tutmakla ‘bilgi paylaşımı’ arasında dağlar var. İnsan arada eşiyle alakalı dertleşmek, yaşadıklarını en yakınlarına anlatmak, akıl fikri almak isteyebilir...