Üstelik erkek sohbetinde geçti bu konu. Ben bir o yana bir diğer yana bakarak seyrettim konuşanları.
Dediler ki, ‘erkekler kadınlardan daha çok FaceApp yapıyor.’
İnanın ki hiç FaceApp yapmadım fotoğraflarıma.
Karşı olduğumdan değil anlamadığımdan.
Çünkü yaparsam olduğum halin bin beterine sokacağımı bilirim kendimi.
Sonra, ‘sahiden erkekler daha çok FaceApp kullanıp fotoğraflarını düzeltiyor mu” diye sordum kendime...
Kafayı takıp sağa sola da sordum.
Simge’nin “Aşkın Olayım” şarkısı bu sezon Galatasaray’ın marşı gibi oldu. Maç önceleri, maç sırası ve sonrasında hep o şarkı çalındı. E tabii
Ben “kabul etmez, nazikçe geri çevirir o teklifi” diyordum ama etmiş.
Bence yanlış hareket.
Çünkü Beşiktaş taraftarı Simge. E bunu da sık sık dile getiriyor. Bu taraftarlık işlerinde ‘ben herkesin sanatçısıyım, her takımın kutlamalarına katılırım, gelin herkesi kucaklayalım’ anlayışı olmaz.
Sadece ülkemizde değil hiçbir yerde olmaz. Futbol sadece futbol değildir çünkü.
Mesela bu saatten sonra Simge’nin Beşiktaş’la anılması zor. Beşiktaş şampiyon olursa o kutlamada Simge’nin adı çizilir.
Katılamaz yani kutlamalara.
Eşek bağlasam daha maliyetsiz olur demek istemiş yani. Erkeğin sorumluluklarının daha fazla olduğunu düşünenlerdenim ben de...
Ama hayat müşterektir.
İki taraf çalışıyorsa ödemeler ikiye de bölünebilir çok normaldir. Atıyorum “1-2 faturayı ben ödemek istiyorum” derse eğer bir kadın, tamam denebilir bu isteğine. Bunda bir sorun görmem ben.
Ama kadın çalışmıyordur tek çalışan erkektir.
O zaman işler değişir.
Zaten bu lafları böyle süslü cümlelerle söylemek de bana doğru gelmiyor.
Hep ümit etmek ama asla vuslata erememektir.
Masalarda beylik laflar edip akşamında boyun eğmektir.
“Bükemediğin bileği öpeceksin”i en iyi öğrenenlerdir.
Kaybetmek nedir iyi bilenlerdir.
Asla tartışılmaması, söz dalaşına girilmemesi, “Haklısın” deyip geçiştirilmesi gereken tiplerdir.
Falcıya, astroloğa, medyuma en çok başvuran onlardır.
Bir de çok özgüvenlidirler...
Geçtiğimiz günlerde önce boşanacaklar dedikodusu çıktı, sonra da o dedikodunun doğru olduğu açıklandı.
Pazartesi günü boşandı çift.
Peki ben neye takıldım?
Tabii ki adliyeye el ele gelip boşandıktan sonra da el ele çıkmalarına...
Ya kızmayın bana ama anlayamıyorum.
Bana bile fazla bu kadarı.
‘Bile’ diyorum, çünkü çoğu abartılı şeyi ‘olur böyle şeyler, takılmayın’ diye savunurum.
Ama yıllar süren bir evliliğin böyle ‘normal’ bitmesine, bitişin normalleştirilmesine destek veremiyorum.
O yüzden bu dönemde eleştirilenler, tepki gösterilenler unutulacak kısa süre sonra.
Mesela astrologlar ve anket şirketleri...
Astrologların unutulması biraz zaman alabilir çünkü günlerdir çok eleştiri alıyorlar sosyal medyadan.
Yalan yok güvendiğim 1-2 isim aylar öncesinden bir değişim görmediklerini söylemişti bana.
Öyle abartı paylaşımlarla dikkat çekmeye, takipçi toplamaya çalışmamışlardı.
Ama diğerleri...
Onlar yıktı ortalığı.
“İğrençsin Merve!”, “Rezil kıyafet”, “Berbat seçim”, “Bizi böyle mi temsil ettin” gibi yorumlar yapıldı...
O da “Benim için bu kadar üzülmeyin, ben çok mutluyum. Bu konu tartışmaya kapalıdır” diye yanıt verdi yorumlara.
Mesaj açık ve net:
Konu tartışmaya kapalıdır!
Bence de öyledir.
Bu, şu demek: “İstediğimi giyerim. Marka olması şart değil, üzerime yakıştırdığımla çok mutlu ve huzurluyum.”
Bana göre çok da mantıklı!
Uzun zamandır bekleniyordu bu yenilik.
Nihayet geldi.
WhatsApp’ta artık gönderilen mesajlar düzenlenebilecek.
Eskiden ne yapıyorduk peki?
Siliyorduk yahu.
Silince de tabii karşı tarafa uyarı gidiyordu. Çok can sıkıcı oluyordu.
Bazen yazdığınız uzunca bir mesaj sonrasında diyorsunuz ki;
◊